Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Aslında Irak son günlerde uluslararası platformda da önceliğini yitirmiş gibi. ABDde ve BMde bu konuda bol laf edildi, ama kayda değer bir gelişme olmadı... Ancak düne kadar...Dün, 8 haftalık tartışmalardan sonra BM Güvenlik Konseyinden "kitle imha silahları"nın saptanması için BM deneticilerinin Iraka gitmesi konusunda nihayet bir karar çıktı.Buna göre, Bağdat 7 gün içinde cevabını verip yönetimi deneticilere kapılarını (hatta Saddamın saraylarını) açacak, bir ay içinde bu silahların listelerini verecek, 2 ay içinde de deneticiler raporlarını verecek. Eğer Saddam silahları imha etmeye razı olmazsa, bu ABDye Iraka karşı askeri harekâta geçme olanağını verecek.Böylece Bush yönetimi, olası bir savaş için BMden yeşil ışığı sağlamış ve politikasını "meşru zemin"e oturtmuş oluyor. Şimdi top Irakın sahasında.***BMden böyle bir karar çıkması, en azından şimdilik, savaş olasılığını zayıflatıyor. Eğer Irak karara uyacaksa, şu yakınlarda (kasım, aralık, hatta ocakta) savaş olmayacak demektir. Velev ki, Saddam bu arada bir ayak oyunu oynamasın...Şimdilik söylenebilecek şey, hiç olmazsa, kısa vadede dünyanın rahat bir nefes alacağıdır. Tabii Türkiyenin de...Ankara krizin başından beri hep şunu diyordu: Irak sorunu savaşla değil, diplomasi ile halledilmeli. Türkiye böyle bir savaşa katılmak istemez. Kendisinden herhangi bir destek istenirse, mutlaka bunun meşru zemine, yani BM kararına dayanması gerek...BMden çıkan karar eğer Saddam tarafından kabul edilecekse ve denetim süreci başlayacaksa, bu Ankarayı rahatlatacaktır. Şimdi Bağdatı buna razı etme aşamasına giriliyor ki, bunda belki Türk diplomasisi de aktif katkıda bulunabilir.***ÖNCEKİ akşam Genelkurmay eski 2. Başkanı, E. Orgeneral Çevik Bir, Kabataş Erkek Lisesi Eğitim Vakfının düzenlediği bir toplantıda "olası bir Irak savaşı ve Türkiyenin rolü" konusunda ilginç bir konferans verdi. Analizini Türkiyenin artan jeostratejik öneminin ışığında yapan Gen. Birin konuşmasında, şu noktalar dikkati çekiyor: Körfez Savaşından büyük zarar gören Türkiye için Iraka karşı savaş, son çaredir. Türkiye bunun dışında kalmak için çok dikkatli bir politika izlemelidir. Ancak müdahalenin kaçınılmaz hale gelebileceğini de düşünerek (örneğin İsrail gibi) şimdiden kendisini böyle bir savaşa karşı hazırlamalıdır. Kitle imha silahlarının Türkiye için de büyük bir tehdit oluşturduğu göz ardı edilmemelidir... Türkiye olası bir ABD müdahalesine tek başına katılmamalıdır. Eğer ABDnin girişeceği operasyon hukuki zemine oturuyorsa ve buna başkaları da katılıyorsa, Türkiye bunun dışında kalmamalıdır. Kuşkusuz Türkiyenin İncirlik Üssünün kullanılmasına "hayır" demek hakkı var. Ancak Türkiye, savaş sonrası senaryolarda mutlaka yerini almalı, örneğin Irakta kurulacak bir koalisyon gücüne katılmalıdır... Kuzey Irakta bir Kürt devletinin kurulması söz konusu olamaz ve bunu ABD de istemez. Eğer ABD Irakı vurmazsa, Türkiyenin de Kuzey Iraka karşı müdahalesine gerek kalmaz... Türkiyede seçim kampanyası ve seçim sonrası ivedi iç ve dış politika konuları, önümüzdeki dönemde yeni hükümeti yakından meşgul edecek olan Irak meselesini geri plana itti. Deneyimli bir asker gözü ile, "durumun tespiti" böyle... skohen@milliyet.com.tr