Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Bu, 7 haftadır Yugoslavya'yı bombalamakta olan NATO'nun kaçıncı vahim hatası?
Resmi rakamlara göre sekizincisi!
Yolcu treninden hastaneye kadar "istemeyerek" çeşitli hedeflere yönelen füzeler veya bombalar, ilk 7 olayda Yugoslav ve Kosovalı 200'e yakın sivilin hayatına mal oldu.
Sekizinci olay, çok daha vahim. Çünkü bu kez bombaların yerle bir ettiği yer, Çin Büyükelçiliği...
Olay her şeyden önce, Çin ile ABD'nin ilişkilerini gündeme getiriyor. Durup dururken, Beijing ile Batı arasında bir gerginlik yaratıyor. Son günlerde Kosova sorununa barışçı bir çözüm bulmak için harcanan çabaları ve G - 8'lerin toplantısının ardından, çatışmanın sona ermesi konusunda beliren umutları gölgeliyor...
Olay ayrıca, NATO'nun bombardıman stratejisinin sorgulanmasına, buna devam etmenin yararı konusunda şüphe duyulmasına yol açıyor...
* * *
NATO'nun resmi ağızları, bu tür hataların alınan tüm önlemlere rağmen "mümkün olabileceğini" söylüyorlar. Şimdiye kadar stratejistler, sadece askeri hedeflere ve altyapı tesislerine karşı "akıllı silahlar" ile girişilen bombardıman için "temiz savaş" terimini kullanıyorlardı.
Son zamanlarda sıkça tekrarlanan hataların ışığında, şimdi Pentagon sözcüsünün dahi "temiz savaş olamaz" dediği görülüyor!
Ama NATO, temiz olsun veya olmasın, Miloşeviç'i dize getirmek için, hava operasyonlarını sürdürmeye kararlı görünüyor.
Başkan Clinton ve NATO'nun ileri gelenleri, - daha önceki hatalardan sonra yapıldığı gibi - "affedersiniz, istemeyerek oldu; özür dileriz" demekle, "Çin işini" de kapatmayı umuyor...
* * *
ÇİN'in tepkisi ortada. Kamuoyundaki öfke giderek bir ABD aleyhtarlığına yol açıyor. Çin yönetimi de, tam Beijing ile Washington arasında bir yakınlaşma sağlanırken, ABD'ye karşı bir dizi sert önlem (siyasi diyaloğun ve askeri işbirliğinin askıya alınması gibi) alıyor.
Bu olayın, barışçı çözüm umutlarının arttığı bir zamana rastlaması, büyük talihsizlik. Çin, Güvenlik Konseyi'nin veto hakkına sahip beş daimi üyesinden biri. Barışçı çözümün sağlanmasında onun alacağı tavır, önemli. Son olanlardan sonra, olumsuz bir tavır alırsa, bu çabalar sonuçsuz kalabilir.
* * *
PEKİ, bu şartlarda NATO'nun bombardımanı sürdürmesi neye yarar?
Doğrusu 47 gündür devam eden operasyonlardan istenen sonucun alınmadığı ortada.
NATO'nun - şu sırada diplomasi devrede iken - bombardımanlara en azından bir "ara" vermesi, gündeme getirilmelidir. Bu, Miloşeviç'in şimdiye kadar yaptıklarının hoş görülmesi veya yanına bırakılması, hele NATO'nun kararlılığından vazgeçmesi anlamına gelmez.
Başta askeri müdahale ile belirlenen amaçlara ulaşmak için herhalde daha etkin seçenekler vardır.
Böyle bir "ara", bu opsiyonları daha sakin bir kafa ile düşünmek fırsatını verebilir...




Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr