Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İsrail’deki seçimlerin büyük sürprizi, Binyamin Netanyahu’nun Likud-Beitanu ittifakının birinci gelmesi ve böylece tekrar Başbakan olma yolunun açılması değil, siyasete daha yeni atılan Yair Lapid’in “Yeş Atid” (Gelecek Var) adlı partisinin ikinciliği elde etmiş olmasıdır.
Netanyahu’nun bu kez sandıktan daha zayıf çıkması (ittifakın Knesset’teki sandalye sayısı 42’den 31’e düşmüş durumda) kimseyi şaşırtmadı; çünkü anketlere dayalı tahminlere göre de bu zaten bekleniyordu.
Buna karşılık Lapid’in birdenbire öne çıkması İsraillileri şaşırttı. Aslında bu isim İsrail’de oldukça popüler. 50 yaşındaki Lapid ünlü bir gazeteci-yazar ve TV’de haber sunucusu. Geçen yıl televizyon işini bırakıp “Gelecek Var” adlı partiyi kurdu. Kısa zamanda özellikle orta sınıfın, laik kesimin ve liberal aydınların desteğini kazandı.
Lapid seçim konuşmalarında daha çok ekonomik sorunlara değindi, halkın dertlerini dile getirdi; aşırı dinci partilerin tutumunu eleştirdi, örneğin din öğrenimi yapan gençlerin askerlikten muaf tutulmasına şiddetle karşı çıktı, ayrıca Filistinlilerle barış müzakerelerinin yeniden başlatılmasını istedi. Lapid bir konuşmasında da şöyle dedi: “Barış müzakerelerine zeytin dalı ile veya silahla gidilmez, sonuç almak isteniyorsa bir çözüm planı ile gidilir”...

Yeni bir joker
Daha düne kadar İsrail’in bir “TV yıldızı” olarak gördüğü, dünyanın ise hiç tanımadığı Yair Lapid, seçimlerde aldığı şaşırtıcı sonuç ile, İsrail’in siyasi yaşamında bir kilit adam ve koalisyon pazarlıklarında bir “joker” durumuna gelmiş bulunuyor.
Bu İsrail için bir yenilik ve aynı zamanda bir değişiklik işareti sayılabilir. “Gelecek Var” partisinin başarısı, İsrail’deki siyasi dengeleri değiştiriyor ve merkeze doğru çekiyor.
Bu yeni durum, seçimden galip, ama zayıflamış çıkan Bibi’yi bir yol kavşağına getiriyor. Önünde çeşitli koalisyon formülleri var. Kendisi “geniş tabanlı bir koalisyon” için çalışacağını söyledi. Ancak “Gelecek Var”sız bir hükümetin uzun ömürlü olması şansı zayıf. Nitekim Bibi şimdiden Lapid ile temasa geçti. Çeşitli koalisyon senaryolarının hemen hemen hepsinde Lapid’in yer aldığı görülüyor.

Değişiklik olur mu?
Seçimlerin İsrail’in dış politikasında ve özellikle Filistinlilerle barış konusunda bir değişiklik getirip getirmeyeceğini tahmin etmek için, yeni hükümetin kompozisyonuna bakmak gerekecektir.
Eğer bu daha çok milliyetçi ve aşırı dinci grupları içerecekse, herhangi bir değişiklik beklemek imkânsız.
Eğer Lapid’in ve merkez partilerinin ağır bastığı bir koalisyon ortaya çıkacaksa, bu bazı temel değişikliklere yol açabilir. Bu İsrail’in, Filistin yönetimi ile yeniden masaya oturması için bir fırsat oluşturabilir. Nitekim dünkü haberlere göre, Washington’daki beklenti -ve diplomatik çabalar- bu yönde...
Dolayısıyla sadece Netanyahu’nun yeniden seçilip Başbakan olmasına bakarak İsrail’de herhangi bir değişiklik olmayacağına hükmetmek için zaman henüz erken. Ne de olsa yeni kurulacak kabinede merkezin veya merkez-solun yer alması ihtimali oldukça yüksek. Bu olasılık gerçekleşirse, daha değişik politikalar için umutlar artacaktır.