Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



PAZAR günkü seçimlerin sonucu, Türk dış politikasını nasıl etkileyecek? AKP'nin başarısı hükümeti bu alanda rahatlatacak mı?..
İlk bakışta, iktidar partisinin aldığı sonucun, Kıbrıs, AB, ABD ile ilişkiler, Irak, Ortadoğu gibi dış meseleler üzerinde Erdoğan hükümetinin elini güçlendireceği söylenebilir.
Özellikle dışarıdaki beklenti, halen kritik bir aşamaya girmiş bulunan Kıbrıs müzakerelerinde, seçimlerden güçlenmiş çıkan AKP iktidarının, daha atak ve esnek davranacağıdır. Başbakan Erdoğan'ın pazar gecesi seçim sonuçlarının ilan edilmesinden sonra İsviçre'deki müzakerelerde çözüm sağlama kararlılığını belirten demeci, bu umutları artırmıştır...
***
SÖZ konusu olan seçimlerin "yerel" olduğunu unutmamalı. Genelde bu tür seçimlerde dış politikanın fazla yeri olmaz ve "yerel" faktörler (ve de kişiler) belirleyici bir rol oynar.
Ne var ki son yerel seçimlerde özellikle muhalefet liderlerinin kampanyaya Kıbrıs, Irak, AB gibi dış politika konularını taşıdıkları ve sonuçta bu meselelerin hararetle tartışıldığı görüldü. Seçmen çoğunluğunun, oylarını bu konularla ilgili kanaatlerine göre verdikleri söylenemez. Yani bu seçimler bir dış politika sınavı değildi elbet.
Ama, şu da bir gerçek ki, AKP'ye verilen destekte ve gösterilen güvende, iç veya yerel faktörlerin yanında, hükümetin - örneğin AB ile bütünleşme, Kıbrıs sorununu çözme gibi - dış politika konularındaki yaklaşımının ve çabalarının da payı vardır...
***
ASLINDA sandıktan çıkan sonuç, bu bağlamda AKP iktidarına, izlediği dış politika bağlamında da, bir "ek güven" vermiştir.
Buna karşılık, örneğin CHP, seçmenlerin hükümetin izlediği "yanlış dış politika" yüzünden "cezalandırılmamış olmasından" yakınmıştır. Nitekim bir CHP yetkilisi TV'deki konuşmasında, İspanya'daki son seçimleri örnek göstererek, Türkiye'de seçmenin aynı duyarlılığı göstermediğini belirtmiş, bunun da kabahatini vatandaşın iyi bilgilendirilmemesine - ve dolayısı ile medyaya - yüklemiştir...
Gerçekte, bu eleştiri için öne sürülen argüman kadar gösterilen örnek dahi yanlıştır. Diğer bir şikayet de, medyanın CHP'nin Kıbrıs'la ilgili görüşlerine yer vermemesidir ki buna da "el insaf" demek lazım!..
***
AKP'nin son seçimlerle "yetki tazelemesi", dış politikada çok kritik bir döneme girildiği bir zamana rastlıyor.
Başbakan şimdi İsviçre'de Kıbrıs konusunda müzakere sürecinin belirleyici aşamasına katılıyor. İktidarın çözümden yana tutumu, hele seçim sonucundan sonra, Erdoğan hükümetini yeni cesur adımlar atmaya sevk edeceği beklentisini artırıyor. Ne var ki, bu konuda Ankara'nın, bütün iyi niyetine rağmen, yapabileceklerinin de sınırı vardır ve Erdoğan hükümetinin uzlaşma ve çözüm arzusunun karşı tarafça da paylaşılması gerekmektedir.
Her şeye rağmen bugün AKP, seçimler sayesinde halktan aldığı "ek kredi" veya destek ile Kıbrıs ve AB dahil, dış politika konularına daha dinamik şekilde yaklaşmak avantajına sahiptir.