Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Annan ile Papadopulos yemek sırasında "kesik müzakere süreci"nin yeniden nasıl canlandırılabileceğini görüştüler. Genel Sekreter, Annan Planı üzerindeki eski sürecin ve onunla ilgili referandumun artık geride kaldığını, dolayısıyla yeni bir "oluşum"a ihtiyaç olduğunu söyledi. Rum lideri de müzakerelerin yeniden başlamasından yana olduğunu, hatta bu konuyu görüşmek üzere yakında BM'ye bir özel temsilci göndermeyi de planladığını açıkladı. Annan da, aslında bir özel temsilcisini yakında bölgeye yollamaya niyetli olduğunu belirtti...Yemeğin sonunda Başbakan Erdoğan, Annan ile konuşmak için masasına gidince, bu kez sohbet Papadopulos'un da katılımı ile, ayaküstü üçlü bir görüşmeye dönüştü. Bunun sonucunda Erdoğan, Rum liderinin tutumunda bir değişiklik gözlediğini ve onun da yeni bir görüşme sürecine olumlu baktığını söyledi...* * *BUNUN anlamı nedir? Şimdi yeni bir müzakere süreci mi başlayacak? Bu gerçekleşecekse, görüşmeler yeni esaslar üzerinde mi yapılacak? Moskova'daki ayaküstü görüşme işin o kadar "sıfır başlangıç noktası"nı oluşturuyor ki, yeni sürecin nasıl olacağını şimdiden söylemek olanaksız. Şu anda sadece müzakere sürecinin yeniden başlayabileceği umudu doğuyor; o kadar...Bunun üzerinde önümüzdeki haftalarda epey çalışılacak. Başbakan Erdoğan ABD ziyaretinde Başkan Bush ve Kofi Annan ile meseleyi daha ayrıntılı olarak görüşecek. Papadopulos'un ve Annan'ın temsilcileri de temaslarını yapacak.Genel Sekreter, Annan Planı ile ilgili müzakere sürecindeki acı deneyimden sonra, herhalde bu kez yoğurdu üfleyerek yiyecek. Yani esas pazarlıklar başlamadan, bunun anlaşma ile sonuçlanacağından emin olmak isteyecek.Annan şimdiye kadar tekrar devreye girmek için iki şart koşuyordu: Birincisi, iki tarafın da kendisinden görüşmeleri yeniden başlatmasını talep etmesi. İkincisi ise, Rum tarafının Annan Planı'na karşı itiraz veya önerilerinin ne olduğunu, önceden yazılı olarak sunması...Türk tarafı öteden beri müzakerelerin başlamasından yana olduğunu açıklıyor. Şimdi Papadopulos da benzer bir tavır alıyor. Ama Rum yönetimi şimdiye kadar yazılı olarak pozisyonunu bildirmeye itiraz etmişti. Rum sözcüsüne göre, Moskova'daki görüşmede de bu tavır değişmiş değil. Anlaşılan Genel Sekreter de bu aşamada yazılı bir belge istemiyor ve şimdilik bazı sondajlar yapmayı yeğliyor.* * *KIBRIS'la ilgili müzakere sürecinin başlaması umutlarının yeniden belirlemesi sevindirici, ama bunun hangi şartlarla gerçekleşeceğini bilmeden, fazla iyimser olmamak lazım.Türk tarafı büyük tereddütlerle Annan Planı'nı kabul etmişti. Şimdi bizzat Genel Sekreter "Bürgerstock sürecinin bittiğini ve yeni bir oluşuma ihtiyaç olduğunu" söylüyor. Bu yeni oluşum veya süreç, tabii ki Annan Planı'nın bazı temel esaslarını içerecek; ancak bu kez belki de Rum tarafının isteklerini daha çok dikkate alarak yeni dengeler kurmaya çalışacak. Bu ise Türk tarafının itirazlarına yol açacak.Kısacası, Moskova'daki "rastlantı" yeni bir süreç için yolu açtı ama bu yol da, oldukça uzun ve çetin görünüyor... skohen@milliyet.com.tr BAZEN tesadüfler zor işleri kolaylaştırır... Önceki gün Moskova'da zafer kutlamaları vesilesiyle verilen yemekte, liderlerin masalara dağılma şekli, BM Genel Sekreteri Kofi Annan ile Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı Tassos Papadopulos'un yan yana oturmasını sağladı. Bu rastlantı, Kıbrıs için "yeni bir başlangıç" oluşturabilecek "ilk direkt temas" fırsatını yarattı.