Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

TÜRK- Yunan sınırında şu sırada ilk kez bir AB güvenlik gücü görev yapıyor. AB’nin sınır güvenliğinden sorumlu “Frontex”e bağlı 24 ülkeye mensup 175 kişilik bir birlik geçen salı gününden itibaren, Yunanistan’ın Meriç Nehri bölgesinde konuşlanmaya başladı.
Modern teçhizatla donatılmış olan bu “müdahale gücü”nün görevi Türkiye’den Yunanistan’a girmeye çalışan kaçak yabancı göçmenlere karşı bir nevi “kalkan” kurmaktır.
AB kaynaklarına göre, çoğu Afganistan, Pakistan, Irak ve diğer Ortadoğu ülkelerinden Türkiye yolu ile Yunanistan’a kaçak girmeye çalışan göçmenlerin sayısı 40 bini buluyor. Bunların büyük kısmı Türkiye’yi bir transit ülkesi olarak kullanıyor. Yani amaçları Yunanistan’a geçmek, oradan da Avrupa ülkelerinin birine gidip yerleşmektir.
Bunun için göçmenler, kaçakçı şebekelerinin organize ettiği yollardan, önce Türkiye’ye gelmekte, sonra karadan veya denizden Yunanistan’a geçmektedir. Derme çatma teknelerle yapılan deniz yolculuğu çok kez dramla sonuçlanmaktadır. Son zamanlarda büyük kaçak göçmen akını, Meriç bölgesinden gerçekleşmektedir. Yetkililer bu yoldan Yunanistan’a günde 200-300 kişinin geçmekte olduğunu söylüyorlar...

Caydırıcı güç
Bu göçmenlerden hangilerinin “siyasi mülteci” statüsüne gireceğini belirlemek, diğerlerinin kendi ülkelerine nasıl iade edileceklerine karar vermek ve bu arada onlara geçici barınma olanaklarını sağlamak, çok karmaşık ve zor bir iş.
Bu insani sorun, Türkiye ile Yunanistan arasında da bir uyuşmazlık konusu oluyor. Atina Türkiye’nin kaçak geçişleri önlemesi için daha etkin önlemler almasını istiyor. Ankara bu geçişlerin her zaman engellenemediğini söylüyor.
Son zamanlarda yasadışı göç hareketi öyle büyük boyutlar aldı ki, AB de devreye girmek zorunda kaldı. Zira kaçaklar Yunanistan’a girdikten sonra bu ülkeyi de Avrupa’ya göç etmek için bir transit yolu olarak kullanmakta, yani sonuçta Avrupalılar Asyalı, Ortadoğulu ve Afrikalı kaçak göçmenlerin akınına uğramaktadır. Nitekim son zamanlarda Avrupa ülkelerine yasadışı giren yabancı göçmenlerin yüzde 90’ının Türkiye-Yunanistan yolunu kullandığı belirlenmiştir.
AB’nin şimdi Yunanistan’ın isteği üzerine, Türk-Yunan sınırına bir müdahale gücü yerleştirmesi bu sorunu ne ölçüde çözer?
AB yetkilileri, böyle bir “kalkan”ın kurulmasının Türk-Yunan kara sınırını kullanan yasadışı göçmenler ve bu pis işleri organize eden kaçakçılar için “caydırıcı” bir etki yapacağını söylüyorlar. Yani bu göçmen akınını bir hayli azalacağını ümit ediyorlar.
Ama genelde bu yoldan kaçak geçenler olacak tabii. AB müdahale gücünün yakaladığı kaçakları Yunan makamlarına mı teslim edeceği, yoksa onları Türkiye’ye mi veya kendi ülkelerine mi iade edeceği pek açık değil. “Kalkan”ın Türkiye’yi de kaçak göçe karşı ne kadar koruyacağı da soru işareti...

Anlaşma çabası
Türkiye kaçak konusunda bir süredir hem Yunanistan’la, hem de AB ile konuşuyor. Başbakan Erdoğan’ın son olarak Atina’da Başbakan Papandreu ile buluşmasında, bu mesele de tartışıldı. Ancak somut olarak hangi sonuca varıldığı (veya varılıp varılmadığı) belli değil.
Türkiye AB yetkilileriyle de kaçak göçmenlerin iadesi ile ilgili bir anlaşma için görüşmeleri sürdürüyor. Türkiye konuyu tartışırken, AB’nin de Türk vatandaşlarına vize konusunda bir jest yapmasını bekliyor...
Bu konudaki zorluklardan biri de, deniz yolu ile kaçak göçün kontrolüdür. AB’nin Ege’de karasularının sınırı üzerindeki Türk-Yunan uyuşmazlığı, bu denizde AB’nin etkin bir kontrol yapmasını engelliyor. Bu güçlüğün aşılması Ankara ile AB arasında bu konuda yapılan temasların seyrine bağlı...