Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


       Şu Avrupalılar, bu gidişle sonunda Türkiye'yi bıktıracaklar...
       Son yaptıkları, Türkiye'de sadece Avrupa ile bütünleşmeye karşı olanların eline malzeme vermekle kalmıyor, aynı zamanda bu bütünleşmeyi isteyenleri düş kırıklığına uğratıyor ve hatta küsme noktasına getiriyor.
       "Şu Avrupalılar" derken, elbet tüm Avrupa ülkelerini ve kuruluşlarını kastetmiyoruz. Aralarında gerçekten Türkiye'ye sıcak bakanlar, onunla sıkı bağlar kurmaya çalışanlar var. Ama Türkiye ile "fazla samimiyet" istemeyenler, Türkleri "kendi camiaları"ndan saymayanlar da çok.
       İşte bunları Türkiye'ye karşı her hareketin içinde - hatta başında - görüyoruz. İkili veya çok taraflı ilişkilerde Kürt, Kıbrıs, Ermeni sorunlarını öne çıkarıp, yakınlaşmayı engellemeye çalışanlar onlar...
       Son örnek: Avrupa Parlamentosu'nun - onların öncülüğü veya desteği ile - Ermeni soykırımı üzerinde alınan karar.
       * * *
       AVRUPA Parlamentosu (AP), 15 üye ülkenin seçilmiş temsilcilerinden oluşan AB'nin yasama organıdır. Şimdiye kadar bazı ülkelerin parlamentolarında Ermeni soykırımını tescil etmeye yönelik çabalar oldu, son olarak Fransız Senatosu'ndan böyle bir karar çıktı. Herhalde önümüzdeki günlerde İtalya'dan Almanya'ya kadar çeşitli ülkelerde de benzer girişimler olacak ve belki de gene benzer kararlar alınacak.
       AP'nin Türkiye'yi Ermeni soykırımını tanımaya çağıran kararının önemi, bu konunun Türkiye - AB ilişkileri ile irtibatlandırılmasıdır. Nitekim bu önerge, AP'nin Türkiye Raporu'na dahil edilmiştir. Hem de, Türkiye'nin bu konudaki duyarlılığını ve rahatsızlığını bile bile...
       * * *
       ZATEN kararın asıl gücendiren ve öfkelendiren yanı budur. Yani önemli sayıda parlamenterin, Türkiye'yi suçlu iskemlesine oturtması ve Ankara'nın AB ile bütünleşmesine karşı öngördükleri "engeller listesi"ne bu konuyu da eklemesidir.
       Türkiye'yi yatıştırmak isteyen Avrupalılar, "AP'nin bu kararı bir tavsiyedir; ayrıca Parlamento'da herkes istediği gibi, hatta bazen saçma şekilde hareket edebiliyor" diyorlar. Olabilir. Ama Parlamento'daki müzakereler ve karar, Türkiye'ye karşı adeta sistematik bir havanın hakim olduğunu ortaya koydu.
       İşin esas üzücü ve kaygı verici yanı da budur. Çünkü bu tür davranışlar, Türkiye'de AB destekçilerini dahi şoke ediyor ve "acaba Avrupa bizi dışlamak için bir dizi bahaneyi peş peşe ortaya sürmüyor mu?" sorusunu sormaya sevk ediyor.
       * * *
       BUNA karşı ne yapmalı?
       1) Ermeni soykırımı iddiası, artık organize bir kampanya şeklinde bir parlamentodan bir diğerine yayılıyor.
       Geçen hafta belirttiğimiz gibi Türkiye'nin herkesle kavgalı olması mümkün değil. Bu soruna yeni bir yaklaşımla eğilmek şart. Ankara inisiyatifi ele almazsa, sadece "reaktif" davranarak bir yere varamaz...
       2) AP'nin yaptığı, gerçekten büyük haksızlıktır, münasebetsizliktir. He derseniz deyin. Bunun önlenememesi, (sadece 21 oy farkla onaylanması) Türkiye açısından bir başarısızlık. Ankara hangi noktada yetersiz kaldığını iyice değerlendirmelidir.
       3) AP'nin kararı gibi davranışlara kızmamız, tepki göstermemiz doğal. Ama bu, AB ile bütünleşme konusunda "pes etmek" için bir neden olmamalı. Türkiye, büyük önem taşıyan "stratejik hedefi"ni saptırmamalı. Bu yolda çıkacak engelleri kararlılık ve sabırla aşmayı bilmeli.
       Kısacası "şu Avrupalılar"a fırsat verilmemeli...


Yazara E-Posta: skohen@milliyet.com.tr