Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Powell'ın dün sona eren gezisi bu açıdan değerlendirildiğinde, tam bir fiyasko ile sonuçlandığı s"ylenebilir. Başkan Bush'un çağrıları ve Şaron ile telefon g"rüşmelerinin de desteği ile tüm ikna yeteneğini kullanan Powell'ın çabaları boşa gitti. Şaron ısrarla "işimiz bitmeden çekilmeyiz" mesajını verdi. Batı Şeria'ya giren İsrail kuvvetleri Ramallah'tan Cenin'e kadar birçok Filistin kentini harabeye çevirdi. Filistin halkı aç, susuz kaldı. Cesetler toplanamadı, yaralılar hastanelere taşınamadı. Ter"rist olmasından şüphelenen 4 binden fazla Filistinli tutuklandı. Ve bu arada altyapısı yok edilen Filistin y"netiminin başı Yaser Arafat da, Ramallah'taki karargahının bodrumunda fiilen mahpus kaldı. Powell'ın (BM'nin, AB'nin ve Rusya'nın da desteği ile) bu trajik duruma son veremeden dün Washington'a eli boş d"nmesi, ABD'nin nasıl bir "süper güç" olduğu sorusunu gündeme getiriyor. Doğrusu ABD'nin en azından Ortadoğu'da "süper güçsüz" olduğu ortada!..* * * POWELL dünkü basın toplantısında misyonunun istediği gibi başarıya ulaşamadığını kabul etti; ama Şaron'dan "nümüzdeki birkaç gün içinde kuvvetlerini geri çekeceğine dair s"z aldığını ve bundan sonra Zinni, Burns ve Tenet gibi temsilciler aracılığı ile ABD'nin çabalarını sürdüreceğini bildirdi. Şaron'un Powell'ın misyonuna istediği gibi y"n verdiği, yani kendi şartlarını empoze ettiği açık. Tüm baskılara karşın, Şaron geri adım atmadı. Washington şimdi onun belirlediği süreyi beklemek ve ancak İsrail kuvvetleri geri çekildikten sonra (eğer bu da tam olarak gerçekleşecekse) tekrar diplomatik çabalarını başlatmak zorunda.Kuşkusuz bu durum Arafat'ı çileden çıkarıyor. Filistinliler İsrail saldırılarının durması ve işgalin kalkması konusunda tüm umutlarını Powell'a bağlamışlardı. Bunun gerçekleşmemesi büyük düş kırıklığı ve "fke yarattı. Arafat dün Powell ile g"rüşmesinde bu duygularını ifade etmekten geri kalmadı. Bu durumda Filistin y"netimi, İsrail işgali son bulmadan ateşi kesmeye ve Amerikalıların da ısrarla istediği gibi ter"rizme karşı etkin "nlemler almaya yanaşmıyor.Ancak Filistinlileri tek memnun eden şey Powell'ın Ramallah'a gelip Arafat ile g"rüşmesidir. Bu vesile ile ABD y"netiminin Arafat'ı Filistin'in meşru lideri olarak tanıdığını beyan etmesi, gerçekten "Reis"in bir başarısıdır. Şaron onu istediği kadar ter"ristlerin başı olarak g"stersin, ABD (ve uluslararası camia) Arafat'ı muhatap sayıyor ve sorunun "Arafat'sız" ç"zümlenemeyeceğini düşünüyor.* * *BUNDAN sonra ne olacak? Powell'ın misyonu arzulanan sonucu vermemekle beraber, ABD bu işin peşini bırakmaya niyetli değil. Nitekim Bakan'ın dün s"yledikleri, şimdiye kadar Ortadoğu'daki çatışmaya pek bulaşmak istemeyen Bush y"netiminin (Clinton y"netimi gibi) artık devreye girdiğini g"steriyor.™nümüzdeki günlerde ve haftalarda Amerikan diplomasisi, işgali, şiddeti durdurmak ve barış sürecini yeniden başlatmak için yoğun çaba harcayacaktır. Herkesin umutlarını bağladığı tek "süper devlet" olarak ABD'nin "gücü" bunu sağlayabilecek mi?Sağlayamazsa, Ortadoğu daha karanlık ve trajik günler yaşayacaktır. skohen@milliyet.com.tr ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell 10 gün "nce "Ortadoğu misyonu"na başladığı zaman, ilk hedefi İsrail'in Batı Şeria'daki saldırılarını durdurmak ve Başbakan Şaron'un kuvvetlerini derhal geri çekmesini sağlamaktı.