Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bizde dışarıda olduğu kadar yankılanmadı, ama Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) komutanı General Selim İdris’in geçen hafta -hem de İstanbul’da- yaptığı açıklama Suriye’deki iç savaşta fiilen yeni bir cephenin oluştuğunu doğruluyor.
Türkiye’nin aktif desteğiyle kurulan ÖSO’nun komutanına göre, Suriye’de son 6 ay içinde kendi birlikleriyle, Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD) ve El Nusra Cephesi başta olmak üzere, El Kaide’ye bağlı cihatçı gruplar arasında en az 24 yerde kanlı çatışmalar oldu.
Esas görevi Beşar Esad’ı devirmek olan muhalif güçler, özellikle ülkenin kuzey bölgesini kendi hâkimiyetleri altına almak isteyen cihatçılarla giderek karşı karşıya geliyorlar.
Son zamanlarda El Kaide’ci grupların bir hayli zemin kazandıkları biliniyor. İşte General İdris’in yaptığı açıklama bu durumun muhalif güçler tarafından ülke için büyük bir tehdit olarak görüldüğünü gösteriyor. O kadar ki, komutan bu açıklamasında, Esad’ın devrilmesinden sonra, Özgür Suriye Ordusu’nun “rejimin birlikleriyle” El Kaide’cilere karşı savaşmaya hazır olduğunu ilan etti...

Irak, Libya gibi mi?
Bu muhalefetin de artık El Kaide’ci grupların Suriye’deki varlığına ve faaliyetine son vermeye kararlı olduğunu gösteriyor.
ÖSO kaynaklarının, dış basına yansıyan açıklamalarına göre, bu durum önlenemezse, Suriye Saddam sonrası Irak ve Kaddafi sonrası Libya gibi, yerli ve yabancı cihatçıların cirit attığı bir ülke haline gelecek.
Suriye’de El Kaide’ye bağlı radikal grupların büyük güç kazandığı bir gerçek. Yabancı muhabirlerin halen bu grupların hâkimiyeti altındaki bölgelerden Türkiye’ye kaçan savaşçılar ve siviller ile yaptıkları röportajlar, durumun ciddiyetini gösteriyor. Bu bölgelerde şeriat düzenini tesis eden El Kaide’ci yöneticilerin uyguladığı baskı ve zulüm, Esad rejimininkinden farklı değil...
Suriye’deki yeni cephede savaşa fiilen katılan cihatçıların önemli bir kesimi, Ortadoğu’dan olduğu kadar Avrupa’dan ve Amerika’dan gelen radikal İslamcılardan oluşuyor. ÖSO kaynaklarına göre halen cihatçıların safında 5500 “yabancı uyruklu” savaşçı var. Bu güçlerin -onlara destek verenlerle birlikte- toplam sayısı 17 bin civarında tahmin ediliyor.
Batılı ülkeler Suriye’de böyle bir gücün oluşmasından çok endişeli. Bir İngiliz terör uzmanı, Suriye’deki yabancı cihatçıların Batı ülkeleri için ciddi bir tehdit oluşturabileceklerini, Suriye’den ayrıldıktan sonra eylemlerini kendi ülkelerinde sürdürebileceklerini söylüyor.

Türkiye için de tehlikeli
Suriye’deki bu yeni durumun Türkiye için büyük bir tehlike potansiyeli oluşturduğu açık. Üstelik oluşumun siklet merkezi, Türkiye’nin sınır bölgesinde...
Türk resmi makamları, Ankara’nın Esad’ın devrilmesine yönelik politika çerçevesinde, başta direnişçilere destek sağlamıştı. Ama çok geçmeden direnişçilerin arasına cihatçıların sızdığı ve de Türkiye’yi bir transit yolu olarak kullandığı görüldü. Neyse ki son zamanlarda buna göre de, resmi söylemde ve uygulamada bir ayar yapıldı...
General Selim İdris’in son açıklaması, Suriye’deki yeni tehlike karşısında daha uyanık ve tedbirli davranmanın gerekliliğini hatırlatmış oldu.