Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bir süreden beri Afganistan’daki savaşa son vermek için tasarlanan planlar arasında, bir “Taliban açılımı”nın düşünüldüğü söyleniyordu.
Afganistan Cumhurbaşkanı Hamid Karzai’nin “Afganistan Uzlaştırma Planı” çerçevesinde geliştirmeye çalıştığı bu fikir, son günlerde Washington başta olmak üzere, ilgili başkentlerde tartışılmaya başlandı.
Bu hafta İstanbul’da yapılan Afganistan’la ilgili üçlü zirve (Afganistan-Pakistan-Türkiye) ve Afganistan’ın Komşular Konferansı, bu fikrin şekillenmesini ve yeni bir stratejinin temeli olarak ortaya çıkmasını sağladı.
Türkiye’nin ev sahipliği yaptığı bu iki toplantının üçüncü aşaması yarın Londra’da gerçekleşecek. İstanbul’da gördüğü yakın ilgiden cesaret alan Afgan lideri Londra’da toplanacak olan 60 küsur ülkeden bu yeni stratejisine destek sağlamaya çalışacak.
Uluslararası toplumdan gelen tepkilere bakılırsa, Londra konferansından böyle bir desteğin çıkması olasılığı büyük.
Taliban’ı 2001 yılında terörist örgütler listesine alan Birleşmiş Milletlerin Karzai’nin fikrine sıcak baktığı anlaşılıyor. Nitekim BM’nin Afganistan’daki temsilcisi Kai Eide, geçen gün şöyle konuştu: “Sonuç almak istiyorsanız, ilgililerle görüşmeniz gerek. Bence Afganistan’da bunun zamanı gelmiştir.”
ABD’nin de giderek bu fikre sıcak baktığı görülüyor. Afganistan’daki müttefik kuvvetlerin komutanı Gen. Stanley McChrystal’e göre “Afganistan’da yeterince savaş oldu. Artık siyasi bir çözüm kaçınılmaz”...

Türkiye’nin tutumu
Türkiye de Afganistan’da bir yandan savaş devam ederken, diğer yandan da siyasi ve sosyal çözüm arayışlarının yoğunlaşmasından yana. Bu bağlamda Türk yetkilileri Kâbil’de, Taliban’ın terörden uzaklaşan unsurlarının da katılacağı “geniş temsilli” bir hükümetin kurulması gerektiğini savundular. Hatta Türkiye’nin de bu temasların kurulmasına katkıda bulunabileceğini belirttiler. Cumhurbaşkanı Gül, İstanbul’daki üçlü zirveden sonra yaptığı açıklamada, Karzai’nin Taliban açılımına destek verdi. Gül “Afganistan sorunu sadece askeri yöntemlerle halledilemez” dedi ve Taliban’a karşı mücadeleyi kazanmak için, teröre karışanların izole edilmesi gerektiğini belirtti.
Türk diplomatik çevreleri, İstanbul’daki görüşmeler sırasında daha somut bir şekilde ortaya çıkan Taliban açılımı fikrini de yerinde buluyorlar. Bir diplomatın deyişiyle, Taliban’ın bir terör örgütü olmaktan çıkarıp bir siyasi parti haline gelmesi ve özellikle şiddete karşı çıkanların da Afgan toplumuyla entegre olması, hem Afganistan, hem Pakistan’daki şiddet ve karmaşaya son verecektir.

Canlı bir örnek
Terörle mücadele eden bir hükümet ve aynı mücadeleye kendi askerleriyle katılan ülkelerin, o terör örgütüyle pazarlığa oturması, prensipte kabul gören bir fikir değil. Taliban’ın Afganistan’da -ve son zamanlarda komşusu Pakistan’da- El Kaide başta olmak üzere diğer terörist gruplarla birlikte, ülkeyi ne hale çevirdiğini herkes görüyor.
Bu durumda, Taliban gibi bir örgütle nasıl pazarlığa oturulur?
Karzai’nin planı, ilk aşamada terörden uzaklaşan veya eylemlere buluşmayan elemanları, para, iş, aş temin ederek kazanmayı amaçlıyor. Ne de olsa, Taliban binlerce Afgana bu imkânları sağlayarak eylemlere sürüklüyor. Karzai, bu kişilerin Taliban’dan kopması sayesinde terör örgütünün çok zayıflayacağını, sonuçta da onun yerine legal bir grubun ülke siyasetinde yerini alabileceğini düşünüyor.
Bu tabii Afganların kararlı çabaları kadar, uluslararası camianın da aktif desteğini gerektirir.
Bu yeni strateji deneyimi başarılı olursa, terörizmin etkisiz hale getirilmesi için ne gibi yöntemlere başvurulması gerektiği konusunda yararlı bir örnek oluşturacaktır.