Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Kuşkusuz, daha önce de defalarca belirttiğimiz gibi, en iyisi "çifte evet" ile, Birleşik Kıbrıs Cumhuriyetinin kurulmasıdır. Ancak bunun gerçekleşmemesi halinde KKTCnin tanınması ve ambargonun kalkması gündeme gelecektir.Önce, KKTCnin tanınması" olasılığına daha yakından bakalım. Açıkçası, BM Güvenlik Konseyinin daha önceki kararları, buna imkan vermiyor. Velev ki, önemli üyelerden biri çıkıp bu kararı değiştirsin. Veya, ülkelerden biri tek yanlı bir kararla KKTC ile diplomatik ilişkiler kurma cesaretini göstersin...Referandumdan sonraki ilk aşamada ikisi de zayıf olasılık. Belki daha ileride - o da uluslararası konjonktüre göre - olabilir...***AMBARGO konusunda, bir hareketlilik görülebilir. Ama gene kısa vadede, "ambargo kalkacak, KKTCnin ekonomisi düzelecek" gibi bir iyimserliğe kapılmamak lazım.ABnin "ambargo" uygulamaya başladığı 1994ten önce, KKTCnin Avrupaya ihracatı topu topu 60 - 70 milyon dolardı. Şimdi diyelim ki, AB KKTC ile ticaret yapmakta üye ülkeleri serbest bırakacak. KKTC bir "ihracat patlaması" mı gerçekleştirecek? İmkansız. Çünkü KKTCnin ihraç edecek ürün ve mallarının sayısı (narenciye, sebze, süt mamulleri, tekstil) çok kısıtlı. Ayrıca KKTCnin enerji sorunu, AB standartlarına uymayan koşulları, rekabet gücünü çok sınırlandırıyor.Bir de tabii çok önemli olan ulaşım sorunu var. Yabancı uçaklar KKTCye direkt sefer yapamıyor. Bu yüzden yabancı turist de pek gelmiyor. Bu kısıtlama da KKTCnin tanınmaması (ve ICAO gibi uluslararası kuruluşların buna uyması) yüzünden oluyor.Bütün bunlara bir de KKTCye dışarıdan yatırım gelmemesini eklemeli. Avrupadan veya Amerikadan gelmemesi, hep aynı nedene bağlanabilir; ama Türkiyeden de yok denecek kadar az sermaye akmasına ne demeli?..***GELELİM "Tayvan örneği"ne.KKTC gerçekten Tayvan gibi olabilir mi?Tayvan eskiden - "Milliyetçi Çin" olarak - tanınıyordu. Ama 1970lerden sonra Türkiye dahil, herkes Tayvan ile ilişkilerini kesip kıta Çinini "tek Çin" olarak tanıdı. Buna rağmen Tayvan varlığını günümüze dek - daha çok ekonomik gücüne güvenerek - sürdürebildi.Bugün 22 milyon nüfuslu Tayvanı (birkaç marjinal devlet dışında) tanıyan yok. Ama 100 küsur ülke ile ticareti - ve ekonomik temsilcilikleri - var. (Toplam dış ticaret hacmi 230 milyar dolar)... Gayri safi milli geliri 362 milyar dolar (KKTCnin sadece bir milyar dolar)... Fert başına milli geliri 17 bin dolar (KKTCninki 3 bin dolar civarında)... Tayvan modern teknolojide "Uzakdoğu Kaplanları" ile yarışan bir ülke...Tayvan bunu nasıl başardı? ABDnin büyük desteği ile. Ayrıca "deniz aşırı Çinlilerin" yatırımları ile. Ve - en önemlisi - kendi yeteneği, bilgisi, gayreti ile...KKTC ambargo kalktığı takdirde, böyle bir başarı gösterebilir mi?Tayvan gibi olmak kolay değil. Ama ondan örnek alınabilir... skohen@milliyet.com.tr KIBRIStaki referandumda Rumların "hayır", Türklerin ise "evet" diyeceği yönünde tahminler yapılırken, öne sürülen bir görüş - veya umut - da KKTCyi tanıyacak ülkelerin çıkacağı ve ambargonun kalkacağıdır. Bunun gerçekleşmesi halinde, ada resmen taksim edilmiş olacak ve KKTC de bir bağımsız devlet olarak varlığını sürdürebilecektir. "Tayvan örneği"nde olduğu gibi...