Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

       DÜNYA petrol fiyatlarındaki çöküş, Fransızların "birilerinin felaketi, başkalarının mutluluğunu sağlar" deyimini haklı çıkarıyor.
       Son günlerde petrol fiyatlarının tarihin en düşük düzeyine gerilemesi, Rusya'dan Endonezya'ya, Venezuela'dan Nijerya'ya kadar petrol üreten çeşitli ülkeleri - ve özellikle ekonomileri "kara altın"a dayanan gelişme halindeki ülkeleri perişan duruma düşürmüş bulunuyor.
       Buna karşılık, petrol ithal eden "zengin" ülkeler hallerinden memnun. Örneğin ABD'de bu düşüş, benzin alımında "sokaktaki adam"ın cebine olumlu biçimde yansıyor. Petrol ithal eden gelişme halindeki ülkeler de şimdi bu gereksinimi daha ucuza çıkarabiliyor...
       Türkiye'de bu "ucuzluk", ne yazık ki, vatandaşa yansımıyor. Kur farkı ve istikrar fonu nedeni ile, bizde benzin veya fueloil fiyatları, gene yükseliyor. Herhalde dünya petrol piyasasında bu düşüşler olmasaydı, tüketici daha ağır bir fatura ödeyecekti. Türk vatandaşının kazancı işte bu kadar!..
       * * *
      
ÜLKE olarak Türkiye başka yönden, bu durumdan yararlanabilir mi? Örneğin, bu gelişme Bakü - Ceyhan boru hattı projesini nasıl etkiler?
       Bu konuda iki farklı görüş var.
       Bir düşünceye göre, petrolün bu şekilde ucuzlaması, Türkiye'nin önemsediği bu boru hattı projesini olumsuz etkileyecektir. Nedeni de, BOTAŞ eski Genel Müdürü (ve halen ANAP milletvekili) Hayrettin Uzun'un "Zaman" gazetesine demecinde belirttiği gibi bu işe girişecek şirketlerin, böyle bir boru hattının yapımını "rantabl" bulmamasıdır. "Bakü - Ceyhan'dan yılda 25 milyon tondan aşağı petrol nakledilirse, hat verimsiz çalışmış olur" diyen Uzun, bu nedenle petrol şirketleri konsorsiyumunun 11 Ekim'de yapacağı toplantıda, bir karar veremeyeceğini (ancak kesin bir "hayır" da demeyeceğini) tahmin ediyor. Bu durumda dev şirketlerin 2010 yılından önce bu hattan petrol akıtılmaya razı olmaları beklenemez...
       Diğer görüşe göre ise, şu anda petrol fiyatlarındaki düşüşe bakıp ilgili şirketlerin ve devletlerin Bakü - Ceyhan hattına olan ilgilerinin son bulacağını söylemek yanlış. Yetkililerin bu konudaki argümanları şöyle özetlenebilir:
       * Petrol fiyatlarındaki düşüş, bazı şirketleri iki kere düşünmeye sevkedebilir. Bu nedenle ekim toplantısında karar alınmayabilir. Belki karar 1999'un başlarına ertelenebilir. Ama, bugün dibe vuran fiyatlar hep böyle kalmayacak. Uzun vadede Bakü - Ceyhan güzergahının rantabl olduğu anlaşılacak.
       * Bugün çeşitli siyasal ve ekonomik nedenlerle bazı devletlerin ve şirketlerin petrol fiyatlarını "manipüle" ettiği açık. Siyasal koşullar değiştiği anda bu durum da değişecektir. Kaldı ki, dünyada petrole olan ihtiyaç artmaya devam edecektir. Hazar petrolü daha da önem kazanacaktır.
       * Hazar petrolünün dış pazarlara nakli için Bakü - Ceyhan hattı gene en cazip opsiyonlardan biri olarak kalacaktır. ABD'nin bundaki kararlığı olumlu bir faktördür. Ayrıca Bakü - Novorossisk hattının geliştirilmesi gerekiyor. Bu ise, yapılan hesaplara göre, 2 milyar dolarlık bir harcama ister (Bakü - Ceyhan için düşünülen rakam 2.3 milyar dolardır). Rusya, bugünkü hali ile bunu gerçekleştiremez. Son kriz onun dünya iş çevrelerinde kredibilitesini iyice sarsmıştır.
       * * *
       BAKÜ - Ceyhan hattının geleceğini etkileyebilecek yeni bir faktör daha var. O da, BP ile Amaco'nun birleşmesi.
      
BP'nin öteden beri boru hattı projesine soğuk, Amaco'nun ise daha sıcak baktığı biliniyor. Şimdi hangisinin görüşü hakim olacak? Bu konuyu yakından izleyen bir analistin kanısınca, ortaklıkta aslan payını alan BP'nin etkinliği daha fazla. Gerçi BP, Bakü - Ceyhan'a "hayır" demiyor, ama projenin kapsayacağı "hacmin tatminkar düzeyde olmasını" da zorunlu görüyor.
       Bu durumda, Türkiye'nin "bu iş mutlaka olacak", "gerekirse projeyi tek başımıza üstleniriz" "Ekim'de kazmayı vuracağız" gibi hamasi beyanlarda bulunması, yanıltıcı olduğu kadar zararlı olabilir. Hayrettin Uzun'un da belirttiği gibi, "tüm güvenceler alınmadan hattın inşaatına başlamak hata olur".
       Sanıyoruz Ankara'da "bu işin içinde" olanlar da öyle düşünüyor...



Yazara E-Posta: s.kohen@milliyet.com.tr