Sami Kohen

Sami Kohen

skohen@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Artık gün geçmiyor ki Suriye sınırına yakın Kilis kentimize roketler “düşmesin”...
Hemen şunu belirtelim ki medyada kullanılan “düşme” sözcüğü yanlış. IŞİD’in sınıra yakın bölgeden fırlattığı Katyuşa roketleri, kazaen Kilis’e “düşmüyor”. Aksine, bu terör örgütü, Kilis’i sistematik roket saldırıları için hedef almış vaziyette. Sonuçta, kentte yaşayan Türkler ve misafir sayılan Suriyeli sığınmacılar ölüyor veya yaralanıyor, binalar, evler yıkılıyor veya hasar görüyor, çocuklar okula gidemiyor, halk korkudan evden dışarı çıkamıyor...
Kendisine “İslam Devleti” adını veren IŞİD veya DAİŞ’in, Türkiye Cumhuriyeti topraklarına sürekli ateş etmesi aslında düşmanca bir hareket, bir savaş nedenidir.
Üstelik IŞİD’in üslenmiş olduğu Suriye’den roket atışı yaptığı sınır ötesi tek ülke Türkiye’dir.
Neden saldırıyor?
IŞİD Türkiye’ye karşı saldırılarını iki cephede sürdürüyor. Biri, Türkiye içindeki terör cephesidir. Diğer cephe ise, özellikle Kilis’i hedef alan roket saldırılarıdır.
IŞİD’in her iki alandaki saldırılarının başlıca amacı kendi stratejik ve ideolojik hedefleri çerçevesinde, Türkiye gibi kudretli bir devlete meydan okumak, onu kışkırtmak ve istikrarsızlaştırmaktır. IŞİD bu eylemleriyle Türkiye’yi içeride olduğu gibi, dış ilişkilerinde de sıkıntıya sokmayı hesaplıyor. Ve de Türkiye’yi Suriye batağına çekmeyi umuyor...
Ne yapılabilir?
Türkiye son günlerde Kilis’e karşı sıklaşan roket saldırılarına karşı direkt mukabelede sadece “Fırtına” obüslerini devreye sokarak bulunabiliyor. Aslında Katyuşa roketleri “mobil atıcılar” tarafından fırlatıldığı için, mukabil ateş menzilinin dışına kolayca çıkabiliyorlar. Yani bu tür mukabele pek etkili olmuyor.
Daha etkili yöntem, roket atışlarını diğer askeri hedefleri havadan vurmaktır.
Türkiye, Rusya ile uçak krizinden sonra askeri uçaklarını Kuzey Suriye hava sahasına sokamıyor. Dolayısıyla, direkt bir hava bombardımanı yapılamıyor. Bunun yerine Türkiye’nin talebi ve istihbari işbirliğiyle, bu iş, son olarak, ABD önderliğindeki koalisyona bağlı İHA’lar (insansız hava araçları) tarafından gerçekleşebiliyor.
Şunu kabul etmeli ki IŞİD’in savaş taktiği Suriye’deki özel şartlarda alışılagelenin dışında yöntemler içeriyor.
Buna karşı da daha farklı, yaratıcı yöntemlere başvurmak gerekiyor. Bu bağlamda akla gelen birçok örnek var; karadan özel timlerle “vur-dön” operasyonlarıyla veya muhalif ÖSO ve Türkmen savaşçıları vasıtasıyla hedeflerin imha edilmesi gibi...
Kısacası, Kilis’i IŞİD tehdidinden koruyacak daha spesifik ve etkili bir savunma stratejisine ihtiyaç var...