Küba’nın başkenti Havana için alçalmaya başlıyoruz. Lütfen kemerlerinizi bağlayınız ve koltuklarınızı dik konuma getiriniz. Cep telefonlarınızı kullanabilirsiniz fakat baştan uyaralım, normalin dört katı yazacaktır. Boyunuz kadar valiz getirmişsiniz de şort-tişörtten başka bir şey giyemeyeceksiniz zira hava kırk derece. Turla mı geldiniz? Çok tatlısınız. İnşallah güzel arkadaşlıklar edineyim derken birbirinize girmezsiniz çünkü tam on gün boyunca dip dibe gezeceksiniz.
Bildiğiniz gibi oyuncu Andy Garcia, Küba doğumludur. Şarkıcı Nat King Cole’un “Quizas, Quisaz, Quisaz” isimli şarkısının bestecisi Kübalı Osvaldo Farres’tir. Buena Vista Social Club’ın İbrahim Ferrer’i ve onun ustası Beny More bu renkli ülkenin insanlarıdır. Nobel ödüllü yazar Ernest Hemingway’in Küba’nın Cohimar köyünde muazzam bir evi vardır. Ülkenin politik hayatında önemli bir rol oynayan Che Guevara aslen Arjantinlidir. Kendisi 1.72 boyundadır. Bu bilgiyi neden verdiğimizi biz de bilmiyoruz.
Sivilce garantili krem
Küba’nın her köşesinden önünüze bir tavuk fırlayacaktır. “Serbest gezinen tavuk” lafının bu ülkeden çıkmış olabileceğinden şüphe etmekteyiz. Istakoz acayip ucuzdur fakat ucuz diye sarıp evinize götürmeye kalkmayınız, kokar. Yolda gördüğünüz irili ufaklı palmiyeleri de “Ben bunu saksıya ekerim” diyerek koparmayınız, tutmaz. Meşhur bir yüz kremleri vardır ki bu kremi sevmediğiniz birine hediye götürebilirsiniz, sivilce garantilidir.
Kübalıların elinde çiğnerken gördüğünüz o uzun sap pırasa değil, ülkenin en önemli ticaret kaynaklarından şeker kamışıdır. Günlük gazetelerinin ismi Grandma (Büyükanne), ulusal çiçekleriyse “kelebek yasemin” olarak bilinen “Mariposa”’dır. “Beyaz giyme söz olur” cümlesi Küba için geçerli değildir. Burada çoğunluk bembeyaz giyinir, söz möz de olmaz. Güvenlik on numara, beş yıldızdır. Sokaklarda dolanırken içeriden müzik taşan pencerelerin hep açık olduğunu görürsünüz. Hatta cam yok gibi gelir ki hakikaten yoktur.
Serbest zamanınızda Havana’da gezerken üç tarafı açık Coco taksileri tercih ederseniz yol boyunca mazot solursunuz, bizden söylemesi. Ha derseniz ki “Benim mazot ihtiyacım var”, özel hayatınızdır, biz karışamayız. Üzeri açık eski arabalarla şehir turu yaparken çekeceğiniz fotolarla Instagram’da like yağmuruna tutulabilirsiniz. Havana’daki Hotel Nacional de Cuba’nın terasında akşamüstü serinletici bir şeyler içmek o cehennem sıcağında sizi serinletmese de hoşunuza gidecektir. Akşam yemeğindeyse meşhur “Çilek ve Çikolata” filminin çekildiği La Guarida binası ezberinizi bozacaktır.
Siz zaten turistsiniz
“Ay çok turistik” deyip Ernest Hemingway’in Cohimar’daki evine, Cien Fuegos şehrine, puro fabrikasına, Vinales Vadisi’ne ve Tropicana Şov’a düzenlenen ekstra turlara katılmamazlık etmeyiniz. Unutmayınız ki siz zaten turistsiniz. UNESCO’nun kültür mirası saydığı Trinidad kasabasına uğramadan dönmeyiniz, büyük üzülürsünüz. Sırf bir Trinidad için de bu kadar yolu tekrar tepmenizi istemeyiz.Biz sizi düşünüyoruz. Küba’ya gelmek yer mi, seçimi size bırakıyoruz.
Baştan uyaralım, bu ülkede uzun yollarda otobüsle oradan oraya savrulmaya razı olmalısınız. Havana’ya sekiz saat uzaklıktaki Cayo Santa Maria veya Varadero’da tek kelimeyle müthiş bir deniz deneyimi yaşayabilirsiniz. Yıllardır bu iki yerden hangisinin daha iyi olduğuyla ilgili tartışmalar sürüp gitmektedir. Siz o güzel kafanızı yormayınız, tur şirketi hangisine götürürse razı olunuz, efendi gibi denizinize giriniz.
Kemerinizi bağlayıp, koltuğunuzu dikleştirdiyseniz inişe geçmeye hazırız.
