Kültür-sanatım geldi!

Kültür-sanat etkinlikleriyle haşır neşirim de, yılın özellikle belirli dönemlerinde aşırı bir sanat yüklemesine ihtiyaç duyuyor bünyem.

Hedef koymak iyidir. Nisan sonuna kadar bir, "yapılacaklar" bir de "gidilecekler" listesi hazırladım kendime. Siz de listeme göz atın, belki bir yerlerde karşılaşırız…

Se7en

Emre Yusufi’nin Türkiye’de açtığı ilk kişisel sergisi. Geçen yıl Contemporary İstanbul’da çokça fotoğrafı çekilip sosyal medyada paylaşılan boks eldivenli, sentetik mermerden yapılma Herkül heykelinden hatırlarsınız kendisini. Bu sergide, yedi günah anlamındaki “yedi"yi, yine Herkül üzerinden işliyor. Duvardaki eserlerindeyse foto manipülasyon ve üç boyutlu modelleme tekniklerini kullanıyor. Tanıştık ve biraz laflama fırsatı bulduk. Kendisine ilk sorum şu oldu: “Bu yedi günah arasından sence en günah hangisi?”. “Tembellik” dedi ve devam etti: “Üretmeyen, çalışmayan, topluma ve dünyaya fayda sağlamayan insan bana kalırsa en büyük zararı verendir, yük olandır, gereksizdir.”

Hani sanatçı dediğimizde biraz bohem, biraz kapalı kapılar ardında yaşayan biri gelir ya gözümüzün önüne, öyle değil Yusufi: “Güncel sanatla uğraşan bir sanatçının güncel kanalları kullanması gayet doğal. İşimi büyük ölçüde sosyal medyadan yayıyorum. Karakteriniz, hayata bakış açınız, sosyal medya sayesinde izleyiciyle buluşuyor ve bu sayede duygusal bağ da kurabiliyorsunuz. Tabii esas mesele olduğunuz gibi olmak.” Bir de merakımdan sordum şimdiye kadar enteresan bir tasarım siparişi alıp almadığını: “Bir mezar taşı ve çevresindeki düzenlemeyi tasarlamıştım. Her tasarımcıya nasip olmaz böyle bir deneyim.” Ayşe Jaber’in küratörlüğündeki sergiyi bu ay sonuna kadar Fulya’daki Mudo binasında görebilirsiniz.

Zaman Kuşu

Listeme devam ediyorum... Hayranı olduğum ressam, Neş’e Erdok’la ilgili bu sergiye en acilinden gidile! Oğuz Erten’in hazırladığı “Zaman Kuşu: Neş’e Erdok’un Yaşamı ve Sanatı” isimli kitaba ithaf edilerek açılan sergi, 9 Haziran’a kadar Şişli’deki Bozlu Art Project’de ziyaret edilebilir.

İstanbul’da Deniz Sefası

Yaz mevsimi kapıda ve benim fena halde şezlonga ihtiyacım var. “Deniz Hamamından Plaja Nostalji” sergisinde, İstanbul’un eski plajlarının arşiv fotoğraflarını meraklılarıyla buluşturmuşlar. Ta 1870’lerin İstanbul plajlarını yaşamak için Beyoğlu’ndaki Pera Müzesi’ne gitmeye değer bence. Hem de 26 Ağustos’a kadar açık.

Düşünme İkonları

Önümüzdeki haftalarda bir Ankara yapacağım. Kaç zamandır görmek istiyordum orada açılan Müze Evliyagil’i. Beral Madra’nın küratörlüğünü yaptığı “Düşünme İkonları: İmgeler ve Metinler” isimli sergiye ayağımın tozuyla gitmeyi planlıyorum. Yıl sonuna kadar gezme fırsatınız varken siz de gidin. Canım Ankaram benim.

Filmmor Kadın Filmleri

Bu yıl, on altıncı kez düzenlenen “Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali”, İstanbul’u takiben Trabzon, İzmir, Antalya gibi sekiz şehri geziyor ve oradan bir diğer film festivali Uçan Süpürge’ye bağlanıyor. Fimmor’un 2018 mottosu, “Ne söz biter, ne yol, ne de düş”... Festival, 10 Mayıs’a kadar bizlerle.