Sefa Karahasan

Sefa Karahasan

sefakarahasan@gmail.com

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun, 28 Temmuz’da yapılan seçimlerde birinci gelen Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu’na hükümeti kurma görevini vermesinden sonra Ada’da siyasi hareketlilik arttı. CTP, son bir haftadır partiler arasında mekik dokuyor. Ülkede en güçlü koalisyon olasılığı Demokrat Parti(DP)-CTP olarak gözükse de CTP’nin Ulusal Birlik Partisi (UBP) ile ortaklık yapması “sürpriz olmaz”... CTP Başkanı ile hükümet kurma çalışmalarını konuştum. Bu akşam yapılacak Parti Meclisi’nde karar verebileceklerini anlattı. Gönlünde ‘Kıbrıs Türk halkını ekonomik ve sosyal olarak kalkındıracak’ bir hükümet modeli yatıyor. Koalisyon ile ilgili sır vermiyor.

Talat’tan markaj
CTP’nin üzerinde son dönemde ciddi bir baskılar var. Ankara’nın “güçlü bir koalisyon” kurulmasını istediği yönünde kamuoyunda oluşan hava ve 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın, “CTP-UBP koalisyonu kurulmalı” şeklindeki açıklamaları CTP’yi bunaltmış durumda. Bunların yanında CTP’nin DP ile hükümet kurması durumunda Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun “DP üzerinden hükümeti kontrol edeceği” endişesi hakim. DP, yapılan seçimlerde Eroğlu’nun desteğini almıştı. Eroğlu ise, Talat’ın “koalisyon açıklamalarını” “CTP’nin iradesine saygısızlık” olarak değerlendiriyor. Peki, CTP-UBP koalisyonu uzak mı? Bize göre değil. İrsen Küçük’ün milletvekili seçilememesinin ardından Hüseyin Özgürgün’ün UBP’de yapılacak Başkanlık seçimlerinde tek aday olacağının açıklanması CTP-UBP koalisyonu yolunu açabilir.

Partilerden beklenen
Özgürgün, “uzlaşıcı kişiliği” ile ön plana çıkan bir siyasetçi ve CTP-UBP koalisyonuna da “sıcak bakıyor”... İki güçlü partinin ‘Kamu Reformu, Anayasal değişiklikler’ için birlikte hareket etmesinin doğru olacağı mesajını veriyor. CTP ile UBP’nin atacağı adımların, “toplumsal” karşılık bulacağı düşüncesi de ağırlıklı. Türkiye’ye bakış açısında ise, “Türkiye ile uyum şart” diyor. Bu cümle önemli. Neden derseniz? Partiler görüşmeler yaparken, Ankara’yı ihmal etmemeli. Partilerin “programlarına göre” bir anlaşmaya varma çabası doğru, ancak Ankara’yı “göz ardı edecek” adımların atılması sıkıntıların yaşanmasına neden olabilir. Hükümet kuracak partiler, neler yapacakları ile ilgili bir yol çizecektir, hakları da var! Bu yol çizilirken, ‘finansman sağlama noktasında’ Ankara’nın görüşlerini ‘öğrenme’ veya ‘dinleme’ gereği duymaları, sağlıklı bir adım olur. Partilerin son bir haftada bu yönde bir adım atmadığını söyleyebiliriz.

Dayatma görüntüsü
Partilerin “bir şey planlayalım, sonra finansman konusunda Ankara’nın kapısını çalarız” yaklaşımı, “Ankara’ya karşı bir dayatma görüntüsü” oluşturur. Böyle bir görüntü ise iki ülke arasında “finansman krizlerinin” yaşanmasına neden olabilir. CTP’nin büyük ortak olarak, Ankara’nın ‘düşüncelerini’ dinlemesi yararlı olacaktır. Son olarak; Cumhurbaşkanı Eroğlu’na “nasıl bir hükümet istediğini?” sordum. Cevabı netti, “halkın beklentilerine cevap verecek bir koalisyon olmalı”... Kıbrıs Türk halkı da, “alınacak kararları uygulayacak ve ekonomik kalkınmayı” sağlayabilecek “iradeli” hükümetler istiyor. İzleyip göreceğiz.