KKTC’de Büyükkonuk Belediyesi’nin genç bir başkanı var: Ahmet Sennaroğlu. Büyükkonuk, turizm bölgesi ilan edilen Baf’a yakın. Belde, turistlerin uğrak yerlerinin başında geliyor. Kapadokya’dan balon getirildi, köyden Karpaz’a kadar balon turları yapılıyor. Ancak öğrendiğim bazı ayrıntılar “Hangi devirde yaşıyoruz?” sorusunu gündeme getirdi. Sennar oğlu, ülkeye balonu sokmak için yaşadığı diplomasiyi anlattı, şaştım kaldım. Başkan, “Turizme hizmet istiyorum, balon getireceğiz” deyince, balon tüzüğü olmadığı için ülkeye girişine izin verilmiyor. Sonra nasıl yapacaklar? Yasalar
50 yıllık. Turizm ülkesi ama kimsenin aklına gelmemiş yasaları ve tüzükleri düzenlemek.
‘Helikopter, otobüs olsun’
Kara kara düşünülmüş. Sonra denilmiş ki, “Balonu, uçak yazalım. Uçak olarak Ada’ya giriş yapsın.” Türkiye’den çıkış ‘balon’, Kuzey Kıbrıs’a giriş ise ‘uçak’ olmuş. Bunun yanında bir ara helikopter girişi konuşulmuş. Ada’daki siyasi durum nedeniyle helikopter girişinde de sorun çıkmış. “Olmaz” demişler. Eğer helikopteri ‘otobüs’ gösterirsek girebilirmiş. Bunlar yaşandıktan sonra, Türkiye’deki tüzükler alınmış ve KKTC’dekiler güncellenmeye çalışılmış. Başkan bunu anlatırken, “Ağlanacak halimize gülüyoruz” dedi. Ülkenin gelişmesi için her alanda yenilenmesi gerekiyor. Yoksa, işimiz çok zor.
ANNE HATHAWAY’İN DİŞLERİNİ İSTİYORUM
KKTC’de Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu, sağlık alanında çalışmalarıyla dikkat çeken bir isim. Ada’nın sağlıkta da öne çıkmasını isteyen biri. Bir etkinliğinde sohbet ettiğim Diş Hekimi Esra Silahtar, “Seni rahat gülümsetebilirim” dedi. Çok keyifli bir cümleydi. Sonrasında, insanları ‘gülümsetmenin’ yollarını anlattı. Kendisine “Dişlerim ABD’li
ünlü oyuncu Anne Hathaway’inki gibi olsun” diyen çokmuş. Dişlerin bir insan için ne kadar değerli olduğunu söyledi ki, dişlerde hem sağlık hem de görünüş çok önemli. Esra Hanım; uluslararası eğitim ve yayınları takip ederek, mesleğinin zirvesine yerleşmiş.
İnsanların hayatlarına dokunuyor, öz güvenle ve rahatça... Yurt içi ve yurt dışında doktorların ve teknisyenlerin katıldığı konferanslarda kendisini görüyoruz. Silahtar,
tüm meslek hayatı boyunca laminalar ve estetik diş hekimliği üzerine yoğun
çalışmalarda bulunmuş. Kıbrıs insanının gülüşlerini ise, “Hayata umutla
bakıyorlar” diye yorumluyor.
KIBRIS’TA KARADENİZİ YAŞAMAK
Gürdal Nurettin'i, Akdeniz Karpaz Üniversitesi’nin mezuniyet töreninde dinledim. Müthiş bir sahne performansı var. Kıbrıs’ta Karadeniz’i yaşattı bize. 12 eserden oluşan bir solo çalışması yapmış. İnsanın su gibi akmasına bir örnek. Yaşadığımız bölgenin ezgilerini ve kültürünü yansıtıyor sözlerine. Gürdal, “Benim bildiğim ve inandığım bir şey var ki, doğduğum ve büyüdüğüm Karadeniz’in müziğini, dar ve alışılmışın dışına çıkarmak” diyor. Sanatçı, Karadeniz müziğini sevenlerin kalplerine odaklanıyor. Bir anlamda, insanları bir araya getiren tek olgu müziğin yansımasını dile getiriyor.
