Selva Demiralp

Selva Demiralp

sdemiralp@ku.edu.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ABD Merkez Bankası Fed’in çarşamba günkü toplantısından sürpriz bir karar çıkmadı. Karar metninde yer alan “Tahvil alımları bitiminden sonra uzunca bir süre daha faizler artmayacak” ifadesi değiştirilmedi. Her toplantıda olduğu gibi bu toplantıda da Başkan Yellen’a “uzunca bir süre” ifadesinin ne kadarlık bir süre olduğu sorusu soruldu. Fed başkanı olarak verdiği ilk basın toplantısında deyim yerindeyse gafil avlanıp “uzunca bir süre”nin altı ay kadar bir süre olabileceği cevabını vermiş olan Yellen dersini çoktan almış görünüyor. Nitekim dünkü toplantıdaki ısrarlı sorulara rağmen Başkan Yellen da bir kere daha bu ifadeyle belli bir takvim süresi kastedilmediğini ve faiz artırımlarının kesin tarihinin gelecek verileriyle belirleneceğini yineledi.

Piyasalar ne istiyor?
Yellen’in cevabı piyasaları tatmin etmedi elbette. Piyasaların bilmek istedikleri Fed’in tam olarak hangi tarihte faiz artırımlarına başlayacağı. İletişime açık bir merkez bankası olup piyasaları faiz artış kararına hazırlamak elbette her iki taraf için de faydalı. Çünkü beklentileri doğru yönde oluşturmak suretiyle merkez bankası ekonomiyi istediği yönde ilerletebilme gücüne sahip. İşte bu nedenle Greenspan döneminden bu yana Fed giderek daha şeffaf bir politika uygulayarak beklenti yönetiminde önemli aşama kat etti.
Ancak burada dengeyi doğru tutturmak çok önemli. Çünkü eğer piyasalarda farklı bir beklenti oluşumuna sebep olunursa bu sefer düzeltme hareketlerinin yaratacağı volatilite beklenti kanalından sağlanan faydadan daha büyük zarar yaratabilir. İşte bu nedenle Fed faiz artırım tarihi konusunda kendisi tam emin olmadan piyasalarda kesin bir fiyatlama yapılmasından kaçınmak istiyor. Şu anda tek söylenen ABD ekonomisinin henüz faiz artırım döngüsüne başlayacak kadar güçlenmediği ve bir süre daha da öyle kalacağı. Bu sürenin en az bir çeyreklik bir dönem olduğunu varsaymak risksiz bir tahmin olur. Daha uzun olabilir mi? Evet, Fed üyelerinin ekonomik tahminlerine baktığımızda Haziran toplantısına göre gerek 2014 gerekse 2015 büyüme tahminlerinin aşağı yönlü revize edildiğini görüyoruz. Daha zayıf bir ekonomi faiz artırımlarını geciktirebilir, çünkü enflasyon beklentilerinde de yukarı yönlü fazla bir değişim yok.

Normalizasyon planı
Fed dünkü toplantısı sonrasında nasıl bir normalizasyon süreci izleneceğine dair bir yol haritası da sundu. Buna göre ilk aşamada politika faizi olarak bankalar arası piyasa faizi olarak da tanımlanabilen federal fonlama oranı kullanılmaya devam edilecek. Ancak bu hedefte yapılacak değişiklikler rezerv fazlalarına ödenen faizlerle belirlenecek. Bu ne anlama geliyor? 4 trilyon doları aşmış olan Fed bilançosunun yaklaşık yarısını bankacılık sistemi tarafından Fed’e park etmiş olan rezerv fazlası oluşturuyor. Piyasa faizlerinin yükselmeye başlamasıyla birlikte bu fazlanın birdenbire piyasalara akmasını engellemek amacıyla Fed rezerv fazlalarına rekabetçi bir faiz ödeyecek. Bu faiz yoluyla da bankalar arası piyasa faizinin hedefte kalmasını sağlayacak. Gecelik ters repo işlemleri ise ilave araç olarak destek sağlayacak.