Semih İdiz

Semih İdiz

sidiz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu işin bir diğer ayağı ise Türkiye'de. Başta Hrant Dink'in öldürülmesi ve -Batı'da sırf Ermeni iddiaları için çıkarıldığı düşünülen- 301 ile ilgili gelişmeler olmak üzere, zamanında "Kerinçsiz faktörü" diye tanımladığımız olgunun hâlâ devrede olması, Amerika'daki diyasporaya malzeme sağlamaya devam ediyor.Bu arada, Ermeni soykırımı iddialarının Avrupa'da da, özellikle Türkiye'yi AB'den uzak tutmak isteyen kesimler tarafından, Ankara'ya karşı bir "siyasi enstrüman" olarak kullanılacağı anlaşılıyor. Avrupa Parlamentosu'nda bu hafta yapılan iki günlük Ermeni konferansının zamanlaması da, tabii ki, tesadüf değil. 2007 tam bir Ermeni yılına dönüyor. Konjonktür Ermeni diyasporası ve Ermenistan için hiç bu kadar elverişli olmadı. Amerika'da Demokratların Kongre'yi ele geçirmeleri ve Temsilciler Meclisi Başkanlığı'na kararlı bir Ermeni yandaşını oturtmaları bunun en önemli ayağı. Bu bile Ermeni lobisinin nasıl kararlı ve planlı bir şekilde çalıştığını ortaya koyuyor. Nitekim salı sabahı Ankara'da Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grubu üyeleriyle yaptığım kahvaltıda söylenenler, Türkiye ile Avrupa Parlamentosu arasında da çok yakında bir Ermeni soykırımı krizinin kopabileceğini gösteriyor. Bu da, AB ile zaten zor olan ilişkilerimizin iyice olumsuz bir mecraya sürüklenmesi anlamına geliyor. Grup başkanı Alman parlamenter Martin Schulz'a göre, "özellikle Fransızlar" Hollandalı parlamenter Oomen-Ruijten tarafından hazırlanan ve yakında görüşülüp oylanacak olan "Türkiye Raporu"nda Ermeni soykırımına atıfta bulunulması için bastırıyorlarmış.Sosyalist grubun başkan vekili Hannes Swoboda da, bu çabayı yürütenlerin, mevcut metindeki şekliyle, "Ermenistan ile ilişkilerin düzletilmesi ve sınırların açılması" çağrısını "yetersiz" bulduklarını, "Türkiye'nin AB üyeliği yolunda soykırımı tanıması gerektiğini" çağrıştıran ifadeler istediklerini teyit etti.Avrupa'da "ikiyüzlü politikacıların çokluğundan" söz eden Schulz şöyle konuştu:"Kendilerini Türkiye'yi durdurmaya adamış kişiler var. Bunu açıkça yapmıyorlar. Schulz: Fransızlar bastırıyor Ermeni soykırımı ve Türkiye'nin Irak'a karşı gerçekleştirmesi olası askeri operasyon gibi şeyleri kullanıyorlar. Ama özel sohbetlerde 'Türkiye asla AB üyesi olmayacak' demekten de çekinmiyorlar."Özetle, bu Ermeni işi bir kara bulut gibi Türkiye'nin üzerine çöktü. "Batı'yı boş verelim, başka yerlere, Rusya'ya, İran'a bakalım" diyenlere de, özellikle bu iki ülkenin şu anda Ermenistan'ın "stratejik ortağı" olduklarını anımsatırız. Öte yandan, Azerbaycan dışında, "Türki kardeşlerimizden" bu konuda destek alabilmiş değiliz. Ermeni meselesinde bir "antipati" girdabıyla boğuşuyoruz. "Soykırım resmen tanınsın" demiyoruz. Buna inanan zaten inanıyor, inanmayan da inanmıyor. Fakat biraz "empati" besleyip 1915 olaylarına daha "insani" bir açıdan bakamazsak, bu konuda "sempati" sağlayamayacağımız da ortada. Bu arada konuyla ilgili düşüncelerini açıkça belirtenleri hapse atma çabalarımız ise mevcut "antipati"yi artırmaktan başka bir işe yaramıyor. İlerlenecek daha akılcı bir yol olsa gerek diye düşünmeden edemiyor insan. sidiz@milliyet.com.tr Antipatiyle boğuşuyoruz