Apple için ha Bahreyn, ha Ermenistan, ha Guam, ha Türkiye…

10 Ekim 2013

Apple öncelikli ülkelerin ardından dünyanın kalanı için de çıkış tarihini kesin olarak duyurdu. Buna göre 25 Ekim ve 1 Kasım’da yeni ürünler dünyanın dört bir yanında piyasada olacak.

25 Ekim’den itibaren Avusturya, Belçika , Bulgaristan, Hırvatistan, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Yunanistan, Macaristan, İrlanda, İtalya, Latvia, Liechtenstein, Litvanya, Lüksemburg, Malta, Hollanda, Yeni Zelanda, Norveç, Polonya, Portekiz, Romanya, Rusya, Slovakya, Slovenya, Güney Kore, İspanya, İsveç, İsviçre, Tayvan ve Tayland’da iPhone satışları başlıyor.

Türkiye’nin kategorisindeki ülkeler ise telefona resmi olarak 1 Kasım’da ulaşacak. Bu ülkeler şöyle sıralanıyor: Türkiye, Arnavutluk, Ermenistan, Bahreyn, Kolombiya, El Salvador, Guam, Guatemala, Hindistan, Makedonya, Malezya, Meksika, Moldova, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri…

Biz bu ülkeler sıralamasında ne arıyoruz? Buna Apple cevap vermeyecek ama ben ortalığa bunu sormak istiyorum. Bizim Estonya ve İtalya ve Malta’dan neyimiz eksik veya neyimiz fazla? Eğer bu alet 25 Ekim’e kadar dibimiz Yunanistan’a geliyor ve Avrupa’nın en ücra köşelerine gidebiliyorsa niye Türkiye’ye gelmiyor? Bize niçin Ermenistan

Yazının Devamı

iPhone çıkana kadar 30.000 TL kazanma fırsatı

26 Eylül 2013

iPhone; daha satışa çıkmadan reklamlarına başlanan, sahip olmak için insanların birbirini çiğnediği bir ürün oldu senelerdir. Bu telefonu önce almak için birbirini çeeğneyen insanların varlığını en son bir açık artırma sitesinde ilk gün 10.100 dolara satın alan bir çılgın iPhone fanatiği kanıtladı.

Ancak bunun Türkiye’de de açılımlarını bulmak mümkün. Her sene iPhone Türkiye’nin önde gelen elektronik mağazalarında 3.200 ila 3.500 TL arasında satışa çıkıyor. iPhone 5S’in 16 GB modelinin piyasa satış fiyatının 649 dolar olduğunu göz önünde bulunduracak olursak bugünün kuru üstünden birkaç küçük hesap oyunu yapalım:

Manşet.At sitesinde yapılan bir hesaba göre (http://manset.at/iphone-5s-fiyati-turkiye/) eğer bu iPhone satışını kura yansıtacak olursak doların mevcut kurunun 5.08 TL olduğunu görürsünüz.

Bunu bir kenara bırakalım: Diyelim ki bir an önce iPhone edinmek istiyorsunuz. Bunu Türkiye’nin fahiş fiyatla ürün satan teknoloji mağazası yerine Bizzat İngiltere’den alsanız neler olurdu dersiniz?

Öncelikle gidiş dönüş uçak biletinizi THY’den aldınız diyelim, fiyatı 1.100 TL... Orada kötü olmayan, 3 yıldızlı bir otelin geceliği, bu haftalık fiyatlara bakacak olursak 200-300

Yazının Devamı

Twitter artarsa kork, Facebook artarsa rahatla

11 Temmuz 2013

Gezi olayları tüm hayatımızı baştan sona etkiliyor. Ancak etkilediği en önemli alanlardan biri de sosyal medya kullanım alışkanlıkları. Bu konuda TKNLJsitesi içinde birkaç başlık açmış ve değerlendirmeleri yapmıştık.

İnternetin önde gelen veri sağlama sitelerinden Stat Counter rakamlarına göre Türkiye’de sosyal medya alışkanlıkları ciddi farklılaşma yaşadı gezi olayları sırasında.

Bu verilere göre Türkiye’de olayların başladığı günden itibaren oransal olarak Facebook Türkiye’de pazar kaybetti. Özellikle olayların çıktığı ilk günlerde Youtube inanılmaz şekilde yükselişe geçti ve belki de son iki yılda ilk kez Facebook’tan fazla bakıldı. İşin ilginç yönü, özellikle başbakanın vurguladığı şer odaklarının bulunduğu Twitter, oransal olarak bu ikilinin bir hayli gerisinde kaldı.

Youtube üstünden olayların gerilemeye başladığı günlerde ise Twitter harekete geçti. Gerçekten de toplumsal muhalefetin sosyal medyada güçlendiği günlerde bu sefer Twitter, Youtube kadar olmasa da yukarı çıktı ve Facebook’tan yine ciddi bir biçimde pazar payı çaldı.

Bu grafiklere baktığımızda ülkenin sosyal medyayı ne için kullandığı da ortaya çıkıyor: Tek bir sosyal medya yok aslında. Youtube,

Yazının Devamı

Başbakan’ın internette yap dediği Türkiye’ye bela oldu

28 Haziran 2013

Binali Yıldırım iki gündür gazetecilerle etkin bir biçimde konuşurken o kadar çok şey söyledi ki bunları tek bir yazı içinde özetleyerek her dediğini incelemek neredeyse imkansız gibi… Bugün bir diğer parçasına, DNS değiştirme sorunsalına göz atalım.

Bakan Yıldırım, “Kritik altyapıların korunması, ülke güvenliği kadar önemli. Bu konuda da tedbirlerimizi artırıyoruz” dedi. Bu anlamda internet değişim noktalarını yaygınlaştırdıklarını ifade eden Yıldırım, “Bizim bilgilerimizin başka ülkeleri dolaşarak Türkiye’ye gelmesinin, hem bilgi güvenliği hem bilişim altyapısı açısından zafiyet olduğu ortaya çıktı” değerlendirmesinde bulundu.

Bilgilerin başka ülkeleri dolaşarak gelmesinden kasıt nedir? Bilgisayar dünyasında bu DNS ayarlarını değiştirmek olarak tanımlanıyor. Siz bilgisayarınıza bir gizli geçit kuruyorsunuz. Diyelim ki orijinal ayarlarında, yani DNS ayarı değişmemiş bir bilgisayarınız var. Bir adresi yazdığınızda bulunduğunuz servis sağlayıcı üstünden adrese gidiyorsunuz.

Bir internet sitesine girmek şöyle oluyor: Siz bir adres yazdığınızda aslında karşı tarafa bilgi gönderiyorsunuz. Bilgi size o siteden geliyor. Filtreleme olayı başladığı zaman sizden giden bilgiye

Yazının Devamı

Fatih projesi 8 milyarlık tarihi bir kumar

24 Haziran 2013

Fatih Projesi için ihale süreci başladı. ihale sürecine 11 firma katıldı. İhalenin hemen tüm süreçleri bir acayip gelişti. Bu acayipliklek silsilesi içinde yaşanan yanlışları sizlerle paylaşmak istiyorum. Umarım bu paylaştıklarım devletin gelecek günlerde atacağı adımlarda bir farklılaşma yaratır. Umarım özel firmalar da dahil olmak üzere herkes iletişimin değerini daha iyi anlar…

Devlet şeffaflıktan uzak

Devletimiz bir ihale yapıyor. 8 milyar TL civarında bir fiyatla son bulması beklenen bir ihale. Türkiye’nin en büyük teknoloji ihalesi diyebiliriz bunun adına çünkü fiyatının ötesinde 10.6 milyon gencin elinden düşürmeyeceği, geleceğinin emanet edileceği bu ihalenin daha şeffaf bir şekilde yapılması gerekirdi. Ama biz şartnamelere yalan dolan yollardan ulaştık. Ulaştığımız şartnameler değiştirilmiş ve yenilenmiş olduğundan sürekli kendimizi yazmaktan çok güncelleme çabası içinde bulduk. Devletimiz neden bu ihalenin şartnamesini halkın beğeni ve değerlendirmesine sunmuyor? Yaptıklarından mı çekiniyor? Utanıyor mu? Yoksa şartnameyi bilmem 100 bin liradan satabilmek için aynı zamanda şeffaflığını da mı satışa çıkarıyor?

Devlet ve özel firmalar iletişim yapamıyor

Devletin

Yazının Devamı

20. yılında internetin kısa hikayesi

12 Nisan 2013

12 Nisan 2013 internetin Türkiye’de 20. yılı… Bu 20. yılı anlamak için öncelikle biraz öncesine gidelim isterseniz. Oralarda ne yaptığımızı, ne günler geçirdiğimizi, nasıl “eğlendiğimizi” anlamadan bugünkü fiberin çok da büyük bir manası olmuyor.

Benim için her şey Milliyet gazetesindeki masamın hemen yanına konan yalnız ve güzel bir bilgisayar ile başladı. Bu bilgisayarı niye buraya koydunuz diye sorduğumda “bir yere giriyormuş” dediler. Neresi diye sorduğumda geveledi bilgisayarı kuran genç insan… İnternet mi dedim, yüzü aydınlandı, evet dedi. O zaman benim masaya koy onu kalabalık yapmasın burada dedim içimdeki çığlık atma isteğini bastırmaya çalışarak…

Bilgisayar tahmin edemeyeceğiniz kadar, o zamanlar için bile eski bir aletti. Windows 95 öncesi bir işletim sistemi, geleceği gören bir yapısı vardı. İstanbul’dan 0262 çevirip Tübitak MAM’ı arıyorduk. 4.800 modem, ki kendisi o zamanlarda kullanılan 2.400’lerden iki kat hızlıydı, çığlık çığlığa bağlanıyordu internete. Seslerin tınısından bağlanıp bağlanmayacağını anlayabiliyorduk. Öylesine kanıksamıştık.

O zamanlar doğru dürüst tarayıcımız yoktu, tarayıcı diye bir kelime yoktu zaten. Üniversitelerin iç kütüphanelerinde

Yazının Devamı

İnternette yenilen çocuk

9 Nisan 2013

“Baba ben onlardan daha iyi oynuyorum. Beni neden yeniyorlar?”

Her şey bu soruyla başladı. Aslında ülkede yaşadığımız birçok sorunun temelinde bir çocuğun sorduğu bu soru vardı.

Çocuk 12 yaşında ve yaşıtlarının birçoğu gibi hem bilgisayar, hem tablet hem de konsoldan oyun oynamayı seviyor. Oyunlarını genellikle tüm dünyadan insanlarla karşılıklı oynuyor. İyi oynuyor, farklı düşünüyor. Ama oyunun bazı zamanlarında, haftanın bazı günlerinde, günün kimi saatlerinde yeniliyor. Çünkü bazen karakteri donuyor, hareketsiz kalıyor, tekrar hareket etmeye başladığında ise etrafındaki diğer rakiplerinin onu vurduğunu görüyor. Çünkü ülkemizin internetinde sorun var.

12 yaşındaki çocuğun söylediği aslında hepimizin zaman zaman dile getirdiği bir tespit: Ben daha iyiyim. Tüm dünyadaki insanların çoğundan daha iyiyim. Ama niye onlara yeniliyorum? Eğer 12 yaşındaki çocuğun bu sorununu çözebilirsek eminim ki ülkede yolunda gitmeyen birçok şeyi daha iyi hale getirmeye başlayabiliriz.

Bu sorunun kaynağına inebilmek için Superonline’dan Emre Erdem ile bir araya geldik. Neler oluyor, neyi yapamıyoruz veya daha iyisini nasıl yaparız diye sorduk.

Türkiye’nin bugünkü gündemi nedir? Global bir

Yazının Devamı

Çocuklar evi ele veriyor

27 Ocak 2013

“Biz küçükken plastik bir arabanın üstüne bakırdan direksiyon yapardık” muhabbeti yapmayacağım size. Evet bunu yaptık ama hemen akabinde uzaktan kumandalı arabam da oldu. Renkli değil ama yanında regülatörü olan siyah beyaz televizyonu da ilk çocukluğumda gördüm. Hatta daha ergenliğe geçmeden 64 K bir Commodore bilgisayarım vardı. Önce oyunlu, sonra hesap makineli saatim oldu.

Bugün birçok ailenin geliri, çocuğunu teknolojiye boğmaya yetiyor. Öyle ya da böyle, devletimiz kötü tabletler vermese de çocuklar bilgisayar klavyesine dokunmuş, dokunmatik ekranı üç parmak hareketiyle büyütüp küçültmeyi öğrenmiş durumda. Bugün PlayStation ya da türevlerini oynayan ve bunun için kendi hesabı olan çocuklar kimseyi dehşete düşürmüyor.

Peki çocuklar bunları oynarken evin nelerini açığa çıkarıyorlar biliyor musunuz? Muhtemelen çok dikkatli teknologlar değilseniz bu konuyu atlıyorsunuz. Biz sizin için bunları sayalım...

Öncelikle PlayStation, dikkatli olmayan aileler için evi dışarı açan bir pencere... Şimdiki oyunların büyük çoğunluğu çevrimiçi oyunlar oynuyor. Bu oyunları oynarken de konsollardan haberleşmek mümkün olmadığı için mikrofon takıyorlar. Çocuğun kulağında bir kulaklık,

Yazının Devamı