Serkan Ünsal

Serkan Ünsal

serkan@serkanunsal.com

Tüm Yazıları

Geçtiğimiz haftalarda Peak Games’in haberiyle sevinmiştik, bu sefer de yine oyun sektöründen dikkat çekici bir oyunu gündeminize taşımak istedim. Eray ve Simay Dinç adlı iki kardeş 2015 yılında Recontact: Istanbul adında ilginç bir oyun yapmışlardı. Mobese kameralarının gözüyle bir bulmacının içinde buluyordunuz kendinizi. O oyun oldukça ses getirmiş ve Apple tarafından Türkiye’nin en iyi mobil oyunu seçilmişti ve Los Angeles New Media Film Festivalinden en iyi uygulama kategorisinde ödül almıştı.


Dünyanın ilk sinematografik video oyunu Türkiye’den çıktı

Haberin Devamı

Yaklaşık bir sene önce kolları sıvayan iki kardeş bu sefer Ahmet Ümit ve ünlü oyuncuları da dahil ederek yaklaşık bir ay önce Recontact:Istanbul Eyes of Sky’u lanse ettiler. Eray ve Simay ile neler yaptıklarını ve planlarını konuştuk.

S. Ünsal : Eray, Simay sizleri tanıyabilir miyiz ?

Eray Dinç : Ben iletişim okudum. Video sanatı sergilerim oldu. Festivallere filmlerimi gönderiyordum.

Simay Dinç : Women in Games Turkiye'nin kurucusuyum. Oyun dünyasında kadın sayısının artması için çalışmalar yapıyorum.

S. Ünsal : Ekip kimlerden oluşuyor ?

Eray Dinç : Yönetmenliğini oyun tasarımını ve senaryosunu ben üstlendim. Yapımcılık koltuğunda da kardeşim Simay Dinç var. Oyunun geliştiricisi ve yazılımın başındaki kişi Can Aksoy. Müziklerin tamamı da özgün olarak Kaydedenler Kulübü tarafından Sertaç Özgümüş ve Güntaç Özdemir tarafından kaydedildi. Toplamda ise 30 kişilik bir ekip bu oyunun yapılmasında rol oynadı.

S. Ünsal : Fikir nasıl çıktı ?

Eray Dinç : Sinema geçmişim nedeniyle ve temalarım arasında “Big Brother” felsefisini de sıklıkla kullanmam nedeniyle böyle bir oyun yapma fikri doğdu. Eleştirel bir yapısı olsun istedik, izlenme duygusunu bulmaca ile birleştirmek istedik. İlk oyun biraz daha bulmaca gibiydi. İkincisinde ise senaryoya odaklandık bu nedenle sinematik bir macera haline getirdik.

S. Ünsal : Bu alanda ilk misiniz ? Başka benzer oyunlar yok mu ?

Eray Dinç : Diğer bize benzediğini iddia edenler aslında tercih sineması. Yani “buraya mı gitsin, şuraya mı gitsin” gibi sizin seçeneklerle ilerlediğiniz kurgular. 1970’lerde de Amerika’da bazı sinema salonlarında butonlarla tercihler toplanıp ona göre bobinlerin değiştirildiği uygulamalar olmuş. Seçenek sunmak bir interaktivite değildir. Bizimki tamamen bir oyun dinamiğine dayanıyor. Bu nedenle dünyanın ilk sinematografik video oyunuyuz.

Haberin Devamı

S. Ünsal : Fikret Kuşkan ve Ahmet Ümit’le çalışma fikri nasıl doğdu ?

Simay Dinç : Eray ikinci oyunun senaryosunu yazmaya başladıktan sonra ekip olarak heyecanımız artmaya başlamıştı. Türkiye’den bu senaryoya kim destek olabilir diye düşünmeye başladık ve Ahmet Ümit’e ulaştık ve o da bizim kadar heyecanlanıp senaryo danışmanlığı konusunda bize evet diyince oyuncu kadrosunun da ünlü birileri olmasına karar verdik. Eray’ın ilk seçeneği Fikret Kuşkan’dı.

Dünyanın ilk sinematografik video oyunu Türkiye’den çıktı

Eray Dinç : Bu projenin hakkın verebilecek, baş komiseri canlandıracak biri ilk aklımıza gelen kişi Fikret Kuşkan’dı. Ona ulaştıktan sonra kendisi de inanılmaz heyecanlandı. “Bu yepyeni bir mecra ve benim bunda olmam gerekiyor” dedi. Oyunculuğu çok seven biri olduğu için dahil olmak istedi. Biz de çok istedik. Bu projeye inandığı için dahil oldu, finansal konuları çok sonraları konuştuk. Sonrasında ise Haldun Boysan, Gökçe Suyabatmaz, Emre Mutlu ve Halim Ercan gibi önemli sinema ve tiyatro oyuncularını ikna ettik ve çok iyi bir kadroyla yola çıktık.

Haberin Devamı

S. Ünsal : Oyunun gelir modeli nedir ?

Simay Dinç : Sponsorluk, uygulama içi satın almalar ve ürün yerleştirme ana gelir kalemlerimiz. Sponsorluk konusunda Vestel bize çok destek oldu yaratıcılığımızı özgür bırakmak için bizi tamamen serbest bıraktılar. Bu da bizim çok hoşumuza gitti ve daha iyi eser ortaya çıktı. Vestel’in ürünlerini oyunun içine yerleştirerek bu tip bir oyunda ürün yerleştirme yapan da ilk oyun olmuş olduk.

S. Ünsal : Yatırım da aldınız, o nasıl oldu ?

Simay Dinç : Mackolik’in kurucularından Erdem Yurdanur’dan yatırım aldık. Girişim ekosisteminin tabiriyle “akıllı para” arıyorduk. Bu konuda da Erdem Yurdanur aklımıza geldi ve İngiltere’de yaşadığı için ben uçağa atlayıp İngiltere’ye gittim ve kendisiyle yüzyüze konuştum ve o da çok heyecanlandı ve ilk görüşmemizde bize yatırım yapacağını söyledi. Sonrasında da çok desteği oldu ve ondan çok şey öğrendik.

S. Ünsal : Kaç ülkede ve kaç dilde çıktı oyunlar ?

Eray Dinç : İlk oyunu diyalog olmadığı için 11 dilde çıktı ve 153 ülkede oynandı. Eyes of Sky ise diyalog üzerine olduğu için 40.000 tane kelime var. Bir kitap kadar metin oldu. Böyle olduğu için iki dilde çıkardık. Ülkelere göre re-lansman durumlarımız var, o ülkelerde de çeviri yapacağız fakat şu anda tüm uygulama dükkanlarından indirilebiliyor. İlk oyun Çin’de haberlere de çıkmıştı ve çeviri yaptığımızda “Gökteki Göz” diye adlandırıyorlardı ilk oyunumuzu. O yüzden biz de ikinci oyunumuzun adını “Eyes of Sky” yapmaya karar verdik.

S. Ünsal : Sinematografik olduğuna göre Apple TV planı var mı ?

Eray Dinç : Evet, şu anda planlarımızda ve en kısa sürede Apple TV sürümünü de çıkarmak için uğraşıyoruz.

S. Ünsal : Planlar nedir ? Bundan sonra başka oyuncuları dahil etme planı var mı ?

Simay Dinç : Şu anda Oscar’lı bir oyuncu ile konuşuyoruz. İsim söyleyemiyorum ama bir sonraki Londra, New York, Tokyo gibi oyunlarımız için büyük bir oyuncu ile konuşuyoruz.

S. Ünsal : Oyunun girişi bile büyük emek harcandığını gösteriyor, Fight Club ile Matrix karışımı bir giriş ile karşılaşınca oldukça etkinlendim. Bu konuda ne söylemek istersiniz ?

Eray Dinç : Oyunun içinden oyun dinamiklerini çıkarıp bir film olarak piyasaya sürsek bile oldukça izlenirdi diye düşünüyoruz. Afiş ile bile 1.5 ay uğraşıldı. Mekan seçimleri de dahil çok ince detaylar var oyunda. Bu arada sürpriz bir son bekliyor oyunu bitirenleri. Girişteki animasyon ile de ilişkili bir son var. Bu arada tüm oyunu güvenlik kameraları üzerinden izliyorsunuz ama kendi gözümüzden hatıralarımıza “flashback” yaptığımız sahnelerde 360 derece VR/AR kullandık.

S. Ünsal : Emeğinize sağlık ve başarılar diliyoruz o zaman

Eray Dinç : Çok teşekkürler, Milliyet okurlarına sevgiler.

Simay Dinç : Teşekkürler, tüm sinemaseverleri farklı bir deneyim yaşamaları için oyunu indirmeye davet ediyorum, sevgiler.