Serpil Çevikcan

Serpil Çevikcan

scevikcan@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

15 yıl önce dün kurulan Ak Parti’nin düzenlediği töreni izledik.
Bir kutlama yapılmadı. 240 insanımızın hayatını kaybettiği 15 Temmuz darbe girişiminin ardından bir kutlama yapılması zaten beklenmezdi.
14 Ağustos tarihi, günlerdir konuşuluyordu. 15 Temmuz’daki başarısız darbe girişiminin ardından FETÖ’nün 14 Ağustos’ta yeni bir girişimde bulunacağı, bir kalkışma daha gerçekleştireceği ya da büyük bir eyleme imza atacağı gibi iddialar ortalıkta dolaşıyordu.
Hem, 15 Temmuz tecrübesinin hem de bu iddiaların etkisiyle dün törenin yapıldığı Ak Parti Genel Merkezi ve çevresinde çok geniş güvenlik önlemleri alınmıştı.
Ancak, törene katılan 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün konuşmasında vurguladığı gibi, her gün olağanüstülüklerle geçmez.
Eskisi gibi olmayacak
Türkiye ve Ankara, yavaş yavaş normalleşme yolunda. Bugün Beştepe’de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında gerçekleştirilecek Bakanlar Kurulu toplantısının ardından FETÖ’ye indirilecek darbeler konusunda yeni KHK’lar gelecek. Diğer yandan da, normalleşmeye doğru evrilmesi gereken önümüzdeki sürece ilişkin kimi açıklamalar duyacağız.
Ak Parti kuruluş yıldönümü töreni, “15 Temmuz’dan sonra Türkiye’de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” önermesine uygun bir atmosferde gerçekleştirdi.
Gül ve bir önceki başbakan Ahmet Davutoğlu’nun törene daveti ve katılmaları zaten beklenen bir şeydi. Ancak, Ak Parti’yle organik bağı sürse de, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yönetim katıyla yolları epeydir ayrı olan eski bakanlar Hüseyin Çelik ve Nihat Ergün başta olmak üzere dikkat çeken isimler törenin sürpriziydi.
Son dönemde yaptığı açıklamalarda hem Erdoğan’a hem de Ak Parti yönetimine çok sert eleştiriler yönelten eski Meclis Başkanı Bülent Arınç’ın gelmemesi ise sürpriz değildi.
Buna karşın Yenikapı’da iktidarıyla muhalefetiyle, solcusuyla sağcısıyla, milyonlarca vatandaşı bir araya getiren ruhun önemini kavrayan Ak Parti yönetiminin aynı anlayışı kendi içindeki birlik noktasında yansıtması açısından bu isimlerin katılımı dikkatle not edildi.
Gül’ün, “Gerek dini bir cemaat olsun, gerek ideolojik bir grup olsun, siyasi bir yapı olsun herkes aklını fikrini bir kişiye emanet ederse sonu böyle olur” cümlesinin not edildiği gibi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, son 15 yılda Türkiye’nin kaderini değiştiren, içinden 7 hükümet, 4 başbakan, iki cumhurbaşkanı çıkaran Ak Parti’nin kurulduğu gün söylediği, “Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” sözü tören boyunca sık sık vurgulandı.
Yenikapı ruhuna vurgu
Geride bıraktığımız 15 yıla baktığımızda bunu görüyoruz. İktidarının ilk yıllarını reformist ve statükoyla hasım perspektifine oturtan Ak Parti’nin atlattığı badireler bütün konuşmacıların ortak konusuydu.
Törenin en sıcak dakikaları, Ak Parti’nin kurucu genel başkanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İstanbul’dan canlı bağlantıyla yaptığı konuşma oldu.
Cumhurbaşkanı’nın, “Yenikapı’da bir araya gelen siyasi parti genel başkanları ve her kesimden vatandaşlarımız ülkemizin önünde yeni bir kapının açılışının müjdecisi olmuştur. 15 Temmuz’a kadar Ak Parti’ye oy verenlerden aldığınız güçle tüm Türkiye’ye hizmet etmenin çabası içindeydiniz. 15 Temmuz’dan sonra hangi partiye oy vermiş olursa olsun artık Türk milletinin tamamına karşı kayıtsız şartsız sorumluluğunuz vardır” ifadeleri dikkat çekiciydi.
Cumhurbaşkanı, “Artık hiçbirimiz 15 Temmuz öncesi gibi davranamayız. En başta cumhurbaşkanı olarak ben davranamam” dedikten sonra, muhalefet partilerinin aynı anlayışta olduğuna vurgu yapması da önemliydi.
Yıldırım’ın ev ödevi
Ak Parti’nin kuruluş yıldönümü törenine bir bağlantıyla katılarak, konuşmasının başındaki “27 Ağustos 2014 tarihindeki olağanüstü kongrede Ak Parti’yle olan hukuki bağımı kopartmak zorunda kalmıştım” ifadesine hayat veren Erdoğan, buna karşın hitabının bütününde devletin birliğini temsil eden bir cumhurbaşkanı olarak mesajlar verdi.
Başbakan Binali Yıldırım ise kurucuları arasında yer aldığı Ak Parti’nin bir yıldönümü töreninde ilk kez başbakan olarak kürsüdeydi.
Yıldırım, meydandaki vatandaşlardan bol alkış alan bir konuşma yaptı. Ev ödevini vesayet odakları, ihanet şebekeleri ve terör odaklarını temizleme olarak ilan etti. Yenikapı ruhunun özenle korunacağını söylemesi, bunun ardına yeni bir anayasayı koyması, muhalefete çağrısıydı.
Kurumsal hikayesinde 367 krizi ve e-muhtıra, parti kapatma davası, Gezi Parkı olayları, 17/25 Aralık operasyonu gibi her biri sarsıcı nitelikte dönemeçler bulunan Ak Parti, şimdi 15 Temmuz’la yüzleşiyor.
Bu yüzleşmenin sonuçları, Türkiye’nin yol haritasına derin izler bırakacak.