Serpil Yılmaz

Serpil Yılmaz

syilmaz@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İstanbulda 15 Kasım ve 20 Kasım günleri patlayan bombalarla 57 kişi hayatını yitirdi. Yine aynı eylemlerde 647 kişi yaralandı. Yalnız Türkiye değil, tüm dünya sarsıldı. Bu eylemler ile ilgili olarak Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) Cumhuriyet Savcılığı İddianamesi hazırlandı. Eylemlerle ilgili 69 kişiye ulaşıldı. Bir bölümü tutuklandı, bir bölümü serbest bırakıldı, bir bölümü de yakalanamadı. Firardaki sanıklardan Habib Akdaşın babası Aziz Akdaşın pişkin açıklamalarını okumasaydım, "iddianame", gelişen olaylarla ilişkileri değerlendirmek üzere benim raflarımda bekliyor olacaktı. Ben DGMdeki kayıtlarda yer aldığı gibi Akdaş olarak devam edeceğim yazıma, röportajdaki gibi "Aktaş" olarak değil. Baba Akdaşın Milliyet muhabirinin "Habib Aktaşın iki çocuğuna siz mi bakıyorsunuz?" sorusuna verdiği yanıtı okuyalım önce: "Evet. Karısını cezaevine koydular. Niye, ne ifade verdi bilmiyoruz."Tutuklu bulunan Habib Akdaşın eşi Cemile Akdaş ile ilgili olarak iddianamede şu ifadeler yer alıyor: "Hüseyin - Selim (Ebu Enes) kod adlı Habib Akdaşın eşi olduğu, eşi firari sanık Habib Akdaşın sık sık yurtdışına Dubai, Suriye, Bosna - Herseke geldiği, 2001 yılı içinde eşi Habib Akdaş ve çocuğu ile birlikte İran üzerinden Afganistana gittikleri, orada Taliban ve El Kaide kamplarında kaldıkları, eşi firari sanık Habib Akdaşın burada askeri ve siyasi eğitim aldığı, burada El Kaide örgüt lideri Usame Bin Laden ve askeri kanat sorumlusu Ebul Hafs El Mısri ile görüştüğü, sanığın ayrıca Afganistanda bulunduğu sırada kampta bulunan Türk vatandaşlarının eşlerine örgütün görüş ve düşüncelerine uygun dersler verdiği, 11 Eylül 2001 Amerikada yapılan saldırılardan sonra Amerikanın Afganistana karşı harekata başlaması üzerine eşi Habib Akdaşın gelerek kendisini aldığı, birlikte Zeytinburnundaki dayıları Ahmet Kuşun evine yerleştikleri, Afganistanda tanıştıkları kişiler ile buluşarak toplantı düzenledikleri, Ömer - Selim kod isimli Gürcan Baç ve eşi Mediha Yıldırım, ölen sanık Yasir kod isimli Feridun Uğurlu ve eşi Ayşe Uğurlu ile bir araya geldikleri, sanık Osman Ekenin beyanlarına göre Mediha Yıldırımın kendisine bırakmış olduğu içerisinde bomba yapımında kullanılan malzemeler bulunan poşeti Osman Ekene götürüp verdiği, çevresindeki kişilere örgütün fikirlerini anlatarak taraftar toplamaya çalıştığı anlaşılmıştır." İddianamedeki ifadeler Cemile Akdaş, Meliha Yıldırım ile Sultanbeylide aynı evde ele geçirildi. İddianamede Yıldırım ile igili bölümde de benzer ifadeler yer alıyor."Firari sanık Ömer kod isimli Gürcan Baçın dini nikahlı eşi (!) olduğu, 1993de evlendikten sonra cemaat toplantılarına katılmaya başladığı, eşi Baçın 11 Eylül eylemlerinden sonra Amerikaya karşı savaşmak için Afganistana gittiği, burada Habib Akdaş ve eşi tanıştıkları, El Kaide örgüt mensupları ile tanıştıkları anlaşılmıştır. Eşi Gürcan Baç, 2003 Kasım başı "cihata gidiyorum" diyerek evden ayrılmış. Eşi ayırılırken kendisine Osman Eken veya Sait Akdaşa verilmek üzere poşet verdiğini açıklamış."El Kaidenin Türkiyede yapılanmasına yer alan ve örgütün "Emiri" konumundaki Habib Akdaşın bacanağı olan sanık Osman Eken de iddianamade, "İntihar saldırısı eylemlerini organize eden" olarak geçiyor ve yapılan incelemelerde ele geçen bu yöndeki deliller aktarılıyor. Bilgisayar kayıtları, adresler, malzemeler, ilişkiler...Osman Eken, intihar eylemcisi ölen sanık İlyas Kuncaka bomba yapımında kullanılacak malzemeleri teslim ediyor. Ardından da Sadettin ve Habib Akdaşı, eylemden önce Türkiyeden çıkışlarını sağlamak için Atatürk Havalimanına götürüyor.Baba Aziz Akdaş bütün bu belge ve bilgiler yokmuş gibi, "Doğruysa" gibi ifadeler kullanarak kendine insanların gönlünde meşru bir alan açma gayreti içine düşüyor.Seçim günü adaysız, partisiz bir yazı yazmak istedim, bunlar çıktı. syilmaz@milliyet.com.tr Diğer sanıklar