Görüşme talebi TÜSİAD tarafından geçtiğimiz günlerde iletilmişti, yanıtını almak uzun sürmedi.Erdoğan ile TÜSİAD arasındaki "buzların kırılma" sinyali, ilk olarak 15 Mayıs'ta Koç Topluluğu'nun 80.yılı nedeniyle Ankara'da düzenlediği baloda verilmişti. Erdoğan çifti AKP'deki MYK toplantısından ayrılıp, Sheraton Oteli'ndeki "sazlı-sözlü" yemeğe gitmiş, Mustafa Koç ile aynı masayı paylaşmıştı.Koç'un, hükümetin politikalarını eleştiren Ömer Sabancı'yla birlikte Erdoğan'a çıkması "gerekliydi" ve neden de bulundu:Son günlerde AB ile ilgili yapılan TÜSİAD temasları hakkında Başbakan'ın bilgilendirilmesi...Erdoğan-TÜSİAD görüşmesinde, TÜSİAD üyesi ve danışmanı Cüneyt Zapsu'nun yanı sıra, oğulu ve kızının yaptığı yatırımlarla özellikle iş dünyasının tepkisini çeken Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın da bulunması dikkat çekiciydi.Buzlar parça parça değil, bütün olarak eritilmek isteniyordu. Başbakan Tayyip Erdoğan, TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mustafa Koç ve Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Sabancı ile önceki gün Başbakanlık Merkez Bina'da 45 dakika kadar görüştü. TÜSİAD'ın Başbakanlık gündemi belliydi; AB müzakere sürecinin etkinleştirilmesi, ekonominin de başında bulunan Başmüzakereci Devlet Bakanı Ali Babacan'ın "takdir" edilmesine karşılık taşıdığı "ikili yük", son haftalarda AB ülkelerine yapılan ziyaretler ve ekonomideki dalgalanmalar. ...TÜSİAD çevrelerinden konuşmanın ağırlığının AB konularına kaydığı bilgilerini alıyorum.Sabancı'nın, 8-9 Haziran tarihleri arasında Avusturya'nın başkenti Viyana'da yapılan Avrupa Sanayici ve İşverenler Konfederasyonu Birliği (UNİCE) Olağanüstü Başkanlar Konseyi'nde, Paris'te ve Brüksel'de sürdürdüğü temaslarla "çantası" doluydu...Cumhurbaşkanlığı seçimi gibi Erdoğan ile "gerginliğe" gebe yeni bir konuya ise hiç girmeye niyetleri yoktu...TÜSİAD Tanıtım Konseyi Başkanı Ümit Boyner'e "Erdoğan buluşmasına özel hazırlanan özel bir AB iletişim dosyası var mı?" sorusunu iletiyorum.Çok emin değil.Boyner, hükümetten "AB iletişim stratejisi" oluşturmasını beklediklerini vurguluyor. Sabancı da önceki gün Başbakanlık önündeki açıklamasında, "9. Kalkınma Planı stratejinin kuvvetli bir siyasi iradeyle, bir an önce uygulamaya konması yönünde beklentilerimizi belirttik" sözleriyle orta ve uzun vadeli planlara dikkat çekiyordu.Boyner, sivil toplum örgütleriyle diyaloğu sürdüren AB İletişim Grubu'nda Devlet Bakanları Ali Babacan ve Beşir Atalay, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ile yaptıkları toplantılarda "iletişim stratejisi" oluşturulması yönündeki ısrarlarını dile getirdiklerini söylüyor.AB ile müzakerelerin başladığı 3 Ekim'in birinci yıl dönümünde Brüksel, Paris ve Berlin'de üç gün sürecek "Türk Günü" düzenleyeceklerini anlatan Boyner, "Hükümetin sivil toplum örgütlerinin koordinasyonunu da sağlaması gerekiyor" diyor. İletişim stratejisi Ekonominin son haftalarda yaşadığı "dalgalanma" dış borç yükü artan özel sektörü çok etkiliyor. Siyasi gerginliklerin orta çıkaracağı ekonomik risklere karşı duyarlılığı artan iş dünyasının, "erken seçime gerek yok" tavrının da altına yatan gerçek bu kırılganlık. Erdoğan'ın TÜSİAD ile bu görüşmeden sonra elinde ne kaldığını söylemek, patronlar cephesindeki kazanımları ifade etmekten daha kolay.TÜSİAD, son seçim anketlerinin de gösterdiği gibi birinci parti olma konumunu koruyan AKP'den "AB bileti alıp" uzun bir yolculuğa hazırlanıyor! syilmaz@milliyet.com.tr Uzun yolculuk
