Lig TV en zor dönemini yaşıyor. Tatsız başlayan bir ligle bu yıl beklenen abone artışını da gerçekleştirememişti. Ben de yazmıştım, “İzleyici psikolojik olarak ‘Bu yıl maçlar tatsız geçecek’ önyargısıyla ekran başına oturur ve yeni bir Lig TV abonesi olmaz” diye. Lig başladı, bunlar biraz unutulur gibi oldu. İddianame, iddianamenin mahkemeye sunulması ve iddianamede adı geçen isimlerin statlara girmesinin savcı tarafından yasaklanması Lig TV’ yi bir gerçekle karşı karşıya bıraktı; “Her şekilde bu yıl zarardayız...”
İddianamenin kabul edilmesi bile Digitürk için 360 milyon doların üzerine bir bardak su içmek gibi bir durumu doğuruyor. Hatta bu anlaşma döneminin bile ucu görünmüyor diyebilirim. Bu durumda Digitürk “Beklenmeyen durumlardan bir zararım doğdu” diyebilir. “Bir yatırım yaptım, markam, benim dışımdaki nedenlerden dolayı inanılmaz değer kaybetti” diyebilir. Yani konu, önümüzdeki dönem federasyonla yayıncı kuruluş arasında hukuki bir zemine taşınabilir.
Ben bir tablo çizdim. Taraf değilim. Maçları izleyen biri olarak, oynanan futbolun yalan olduğunu hissediyorum. Futbolcuların “Ne olacak bizim halimiz?” der gibi bir halleri var sahada. Futbolun televizyon yüzü de büyük yara aldı. Hatta belki daha da fazlası.
SET İŞÇİSİ: “BİR BÖLÜMÜ BEŞ GÜNDE ÇEKMEK ZORUNDAYIZ”
Bir set işçisi kaç saat çalışır? İsmini vermiyorum bir set işçisinden mektup aldım. Özetle şunları söylüyor:
“Bir uzun metrajlı filmin süresi 90-120 dakika arasında. Dizi süreleriyse 90 dakikayla sınırlandırılmakta. Biz dizi ekibi, haftalık yayınlanan 90 dakikalık dizi bölümünü 5 veya 6 günde çekmekle yükümlüyüz. Bir film yaklaşık olarak 25 günde çekilir. Bu bizim her gün ortalama 15-16 saat arasında çalışmamız anlamına geliyor. Sabah 05.00-06.00 arası evden çıkarak akşamları artık o günkü işin bitimine göre gece 10.00-11.00 hatta 02.00-03.00 gibi saatlerde eve dönmelerin olduğu bir yaşam şeklimiz var.”
Set işçisi arkadaşımız çalışma saatlerinin iyileştirilmesine yönelik yasa çalışmasının akıbetini soruyor. İşçi ve çalışma şartları dendiğinde akla ilk gelen maden işçileri ya da kot işçileridir bizde. Dizi setlerindeki işçilerse ‘eğlencelik bir iş’ yorumu içinde kaynar.
Bir de tabii işin içine “Tutmadı, kaldıralım” olayını katmak lazım. Bugün ATV’nin dizisi tutmadı, yarın Kanal D’nin dizisi şeklinde setten sete dolaşmalarla geçen bir ömür.
REHBER
G.SARAY İÇİN ÖNEMLİ MAÇ
Bu yılın tartışmasız popüler sporu basketbol. Futbolun keyfi kaçtı, taraftar sporun samimiyetini basketbolda buluyor. Bunun en somut örneği Galatasaray. Basketboldaki flaş transferleriyle taraftarını tribünlere her maçta çekiyor ve keyifli bir sezon geçirtiyor. Euroleague’e ilk defa katılmanın keyfini yaşıyor. Bu akşam grubunda gerçekten önemli bir maça çıkıyor. Bu maçı kazanmak lazım. Galatasaray-Siena maçı NTV Spor’ da. (20.00)
OKURDAN
GECE SAHNESİZ DİZİLER
“Ankara’nın Brezilya dizileri” diye yazmış Burcu Acar. Ankara’daki tiyatro oyuncularının dizilerinden söz ediyor. Fox’taki ‘Deniz Yıldızı’ bunlardan biri. Okurumun dikkatini çekmiş, “Gece hayatları yok. Dizi hep gündüz çekiliyor” diyor... Ankara memur kenti, millet erken yatar diye bir laf vardır! Soğuk bir espri oldu biliyorum, ama başka da lafım yok!
MERAKLISI iÇiN
BURADA LAF ÇOK: Mesut Yar’ın bu geceki konuk listesinde ‘Entelköy Efeköy’e Karşı’ filminin yönetmeni Yüksel Aksu ile oyuncular Şahin Irmak, Ayşe Bosse ve Ece Çeşmioğlu var.
* CNN TÜRK / 23.45
ŞANSLI MASA: Sinan Çalışkanoğlu ve Orçun Kaptan’ın kulaklıkla verdiği görevleri yaparak karşısındaki kişinin sabrının sınırlarını zorlayan yarışmacılar 5 bin TL kazanmak istiyor...
* KANAL D / 23.00
KIRMIZI HALI: Programda Erkan Can’ın oynadığı ‘Toprağın Çocukları’ ve yarın vizyona girecek ‘Yangın Var’ filmlerinin ekipleriyle yapılan röportajlar ekrana gelecek. Bu yıl 14’üncüsü düzenlenen Uluslararası Randevu İstanbul Film Festivali’nden detaylar da var... n 24 / 20.00
