İstanbullu olmanın olmaz olmazlarından biridir; Burhan Pazarlama. 40 yıllık satıcı Burhan Demircan’ın şehir hatları vapurlarında satmadığı kalmadı. Onun için tez yazıldı. NTV’de
27 Şubat’ta ‘Bir Fikrin Mi Var’ adlı yarışma başlıyor. Ödülü yaklaşık 1 milyon dolar. Okuyunca içeriğini aklıma Burhan Pazarlama geldi. Celal Pir sunacak. Bir girişimcilik yarışması diyebiliriz. Fikri ya da buluşu olup da üretip satabilmek için sermayesi olmayanlar için biçilmiş bir kaftan!
Seçmeler çeşitli üniversitelerde yapılıyor. Ünlü, genç ve başarılı girişimcilerden oluşan sağlam bir jürisi olacak; Ali Sabancı, Ömer Kızıl ve Gülten Yılmaz. Bir nevi pazarlama yani. Bunu ‘küçük görmek’ anlamında söylemedim.
TRT SPOR MART AYINDA GELİYOR
Hem TRT’yi hem de bizleri rahatlatacak şu spor kanalı. Yazmıştım, “TRT yönetimi de artık olsun diyor” diye. Kulağıma gelen bilgilere göre seçim dolayısıla TBMM yayınları bitiyor. Buna kısa bir süre kala da TRT 3 spor kanalı olarak açılacak. Mart sonu olarak tespit edilmiş.
TÜRKAN ŞORAY’IN PROGRAMI BİTİYOR
Sultan’ın sinema macerasını anlattığı ‘Sinema Benim Aşkım’ın son bölümü 26 Şubat’ta yayınlanacak. Şoray’ın son konuğu ise Uğur Yücel olacak.
‘AB GRUBU’ DEDİKLERİ HİKAYE
Türkçesi bu. Reklamverenler Derneği ile Türkiye Araştırmacılar Derneği ülkemizin sosyoekonomik statü (SES) gruplamasını güncelleyeceklerini açıkladı. Türkçesi şu; Uluslararası SES ölçümlenmesinde meslek ve eğitim esas alınıyor. Ülkemizde eğitim durumu her zaman mesleki statüyü belirlemediği gibi gelirle de doğru orantılı bir profil çizmiyor.
‘AB gelir grubu’ diye bir olay vardır bu ‘izlenme oranı’ ölçümlerinde. Aynı sorun, burada yaşanıyor. Geliri yüksek, okumuş ama belgesel izlemiyor ‘Evlilik programları’na meraklı. Dinlediği müzik Serdar Ortaç.
Sanırım bu yeni SES ile reklamcılar kendi tüketicilerini net olarak belirleyecekler. Tüketicinin harcama eğilimiyle televizyonda izlediği program beğenisini örtüştürmek için bir çalışmada yeniden bu AB olayında yapılmalı. Mesela hangi yazarları okuduğundan, hangi lokantalara gittiğine, nerelerden alışveriş yaptığından fotoğraf makinesi olup olmadığına uzanan bir dizi ayrıntı saptanmalı.
REHBERiM
BİLDİK KONULARI İYİ ANLATABİLMEK
Sevgi, ihanet, aile... Bitmez tükenmez işlenir. Çok iş yapan temalardır. Fark, oyunculukta senaryoda biter. Aynen dizilerde olduğu gibi sinemada da böyle. İşte ‘Sevgi Ziyafeti’... Morgan Freeman olunca işler değişiyor. Aşkla başlayıp bireysel gidip gelmelerin anlatıldığı bu film için yapılan eleştiriler ‘kaçırmayın’ şeklinde. (TV8 / 21.45)
ANNE VE KIZLARI ÜZERİNE
Sinema TV’de ‘Mother and Child’ filmi var. (21.00) Nobel ödüllü yazar Gabriel GarcÌa Marquez’in oğlu Rodrigo Garcia’nın yönettiği filmin başrollerini birbirinden ünlü üç oyuncu paylaşıyor; Annette Bening, Naomi Watts, Samuel L. Jackson. Film için Digitürk dergisinde şöyle bir yazı çıkmış;
“Kaderin cilveleriyle meydana gelen durumlara rağmen, izlediğini bildiğim herkese ‘işte gerçek bu’ dedirten film, tümüyle kadın hikayelerini anlatmasına rağmen; bir sevgili, bir koca, bir kardeş olan erkeklerin de izlemekten zevk alacağı bir film. Sonuçta olması gereken en doğal ilişki anne-kız ilişkileri, hepimizin hayatına yön verdiği su götürmez bir gerçek. Kaldı ki Anne ve Kızları, bu ilişkiyi anlatımını; sinematografisiyle, senaryosuyla, müziğiyle, kurduğu dünyayla, her şeyiyle hakkıyla yerine getiriyor.”
BİR ZEKİ DEMİRKUBUZ FİLMİ
Böyle bir başlığı hak eden yönetmen. Çok ses getiren ‘Kıskanmak’ filmi yayınlanıyor. Nahid Sırrı Örik’in aynı adlı romanından sinemaya uyarlanmış hali. 1930’lu yıllara bir yolculuk. (TURKMAX/20.00)
