Kanalın yeni sahipleri çalışmalara başladı. Show TV, bugüne kadar her türlü olumsuzluğa karşın ayakta kaldıysa, marka olarak ayakta kaldıysa, İç Yapımlar’ın üretimleri sayesindedir. Yoktan var eden bir ekip. Peki yeni patron bu ekiple çalışacak mı? Kulağıma gelen, ekipten ayrılmalar olmuş önce. Patron, katı çağırmış, görüşmüş kendileriyle ve çalışmak istediklerini söylemişler. İç yapım programların devam edilmesini istemişler. Yakın zamanda yeni bir dizi çalışması için eski ekibe ‘yapın’ yolu açılmış. Ama yine de bir tedirginlik yok değil. Çünkü bu televizyon cazip bir sektör. Akıl vereni çok. Yeni sahiplerin çevresi dolmuştur. ‘Çakal sektörüdür’ yani televizyon sektörü. Program müdürü olmak, iş yapmak, nemalanmak vs. sanırım böyle bir alttan altta oyma durumları da vardır.
Yıllardır bu kanalı götüren bir ekip var. Hiç “Ben bilirim” havalarına girmeden bu ekibi tutmak, sanırım en akıllı iş. “Sana mı soracağız, biz işi biliriz” diyebilirler. Zaman içinde görürüz.
İlk defa iftar programı yaptı
‘Yeni Show TV’nin ilk yeniliği bu Ramazan’da bir ‘iftar programı’ yapması oldu. Bir başka yenilik, bu anlamda ‘Şoray Uzun’la Balkanlarda Ramazan’ programı. Bugüne kadar benzer yapımlar yer almadı kanalda. ‘Fatih Çıtlak ile Huzur Vakti’ pek bekleneni veremedi.
Mutlaka siyaset programı olacak
Bir yerden duymadım. Sezgi diyelim. Bir tartışma programı ya da ‘siyasi ağırlıklı bir sohbet’ bu kanalda olacak. Kimler mi yapacak? Tahmin etmek sanırım zor değil. Peki kıstas ne? “Ben çok izlenen kanalı hak ettim, bana program yaptırın” demesini beceren bir isim tabii ki.
TRT’DEN İSLAM VE YAŞAM ÜZERİNE İKİ FARKLI FİLM
Hep şikayet edilir, Ramazan’da ya da kandillerde ekrana gelen filmlerden. ‘Çağrı’ vazgeçilmezdir. Dönüp dönüp gösterilir ya da düşük standartta filmler... TRT bu hafta sonu iki film ekrana getiriyor, ‘yaşam ve islam üzerine sanat değeri yüksek’ iki film...
‘Çöl Üçlemesi’nden ‘Bab’ Aziz’
İlki, Tunuslu sinemacı Nacer Khemir’in çok ses getiren filmi; ‘Bab’Aziz’ (cumartesi / 23.50)... Bir yol hikayesinden evrenin ve dünyanın anlamını aktarıyor... İstanbul Film Festivali’nde (2006) gösterilmiş film. “İslamın batı tarafından sunulan yüzünü değil, bilinmeyen ve unutturulan yüzünü göstermeye çalıştım” diyor Khemir. Filmle ilgili yorumlardan biri şöyle: “Tasavvufu, sevgiyi, sevginin insan suretindeki görüntüsünü insan ruhuyla ilişkilendirerek işlemiş film. Keyif vermediği saniyesi yok.”
Yönetmenin ‘çöl üçlemesi’ olarak tanımlanan çalışmasının son halkası.
Bir baba-oğul filmi: ‘Büyük Yolculuk’
TRT’de pazar akşamı yine çok etkileyici bir baba-oğul filmi ekrana gelecek: ‘Büyük Yolculuk’ (Pazar / 00.20). Bazıları bu film için “En az ‘Babam ve Oğlum’ kadar ağlatır” diye yazıyor.
Müslüman bir ailenin oğlu olan Reda, ailesiyle birlikte yıllardır Fransa’da yaşamaktadır. Reda’nın Arapça’dan başka bir dil konuşmayan babasının ölmeden önce yerine getirmek istediği son bir dileği vardır: Hacca gitmek. Bunun için de oğlunun kendisini Mekke’ye götürmesini istemektedir. Reda, sınavlarını bahane etse de babasını ikna edemez ve arabayla Fransa’dan yola çıkarlar. Film sinemalarda oynadı ama pek kimsenin haberi olmadı!
D-SMART, FENERBAHÇE’NİN MAÇLARINI ALDI AMA YAYINLAYAMAYACAK
D-Smart Fenerbahçe’nin UEFA ön eleme ve hazırlık maçlarının yayın haklarını yeni aldı. Beş yıllığına yaptı bu anlaşmayı. Tam da Fenerbahçe’nin UEFA’dan ceza aldığı döneme denk geldi.
Beş yılın iki yılını es geçecek D-Smart. Bu riski göze alarak anlaşmayı yaptıklarını söylüyor yetkililer. Fenerbahçe’nin büyük bir marka olduğunu, iki yıllık bir ceza almasının bunu engellemeyeceğini belirtiyorlar.
D-Smart kadar Şampiyonlar Ligi maçlarını yayınlayan Star ve NTV için de bu iki yıl önemli bir kayıp olacak. Televizyon sektöründe şunlar konuşuluyor: “Yurt dışında ceza alan takımların yurt içindeki durumları ne olacak? Burada da mutlaka bir ceza verilir. Verilmezse UEFA, Türkiye’yi cezalandırır. Bu hem milli takım hem de kulüp takımlarına yurt dışı kapısını kapatır ve bizim gelirler de sekteye uğrar.”
UEFA’nın cezalarının televizyon yayınları kaybı, sanırım önümüzdeki günlerde daha net ortaya çıkacaktır.
