Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

16yeni dizi geliyor diye yazdım. Şöyle bir baktım. ‘Yeni bir derdi olan, yeni bir hikaye anlatacak’ dizi yok. İki örnek;


‘Hayatımın Rolü’. Robbie Williams’ın çocuklarını görebilmek için dadı kılığına girdiği filmin ‘yerli hali’ diye açıklandı. Tamam. Bunu denemediler mi? ‘Size Baba Diyebilir Miyim?’ diye bir dizi vardı. 2004’te Kanal D’de yayınlandı. Bir tiyatro oyuncusu olan Aziz’le psikiyatrist olan Serap boşanmış bir çifttir. Hayal, Aliş ve Su adında üç çocukları vardır. İşleri pek yolunda gitmeyen Aziz, yeğeni Neşe’yle kocası Cem’in evinde kalmaktadır. Çocuklarını mutlu etmekten başka düşüncesi yoktur. Film ve TV yapımcısı arkadaşı Turgut’un verdiği ufak tefek rollerle para kazanmaya çalışır. Bir yandan da gazete ilanlarından iş aramaktadır. Serap’ın verdiği dadı aranıyor ilanıyla hayatının kararını verir ve işe talip olur. Rahmetli Osman Yağmurdereli’nin bir işiydi. Yağmurdereli Müge Anlı’ya Vatan Gazetesi’nde verdiği bir söyleşide şöyle demiş dizi için, “‘Size Baba Diyebilir Miyim?’ ajansın sert yumruk yediği bir iştir.” O yıl için geçerli bir sözdü. Peki şimdi aynı işi Haluk Bilginer yapıyor. Dadı oluyor. Okan mı başarısızdı ya da Haluk Bilginer mi başarılı olacak, yoksa konu bulmakta sıkıntı mı çekiyoruz?

Haberin Devamı

YENi DiZi YAPIYORUZ DiYE ESKiLERi TEKRARLIYORUZ

Biri 27 yıl önce uyanmıştı, şimdi oynayan 10 yıl sonra
Sanırım bu ‘komaya girip sonra uyanmak’ teması da pek revaçta. Ne tesadüf bu sefer Haluk Bilginer’in 2008’de canlandırdığı bir rolü Hümeyra oynuyor. 12 Eylül darbesi gerçekleşmeden birgün önce henüz 18 yaşındayken komaya giren ve 27 yıl sonra uyanan Ateş’in hikayesiydi ‘Nerede Kalmıştık’ (Turkmax kanalı). Şimdi Hümeyra, ‘Annem Uyurken’ de komadan 10 yıl sonra çıkıp, hayata dönen anneyi oynuyor. Peki merak ediyorum; üç yıl sonra bir daha ‘komadan çıkan’ biri ya da çocuklarına kavuşmak için, dadı kılığına giren bir başka oyuncuyla mı karşılacağız? Hiç mi kafamız ‘biraz kendi özel hikayelerimize’ basmayacak? Benim derdim bu. Yoksa bu iki dizi de iyi iş yapar, tutar. Ya da tersi olur. Ne ben haklı çıkmış olurum ne de yapımcı. Sadece bir tane gerçek değişmez; yahu bir tane de kendi hikayeniz olsun.

Haberin Devamı

REHBERiM

TRT HD’DEN KAÇIRILMAYACAK KONSER
HD kalitesinde ve de Dolby ses sistemi özelliğiyle ekranda konser izlemek herhalde en büyük keyif. Tekfen Filarmoni Orkestrası’nın Uluslararası İstanbul Festivali konseri. 12.00


BÜTÜN İŞ SİMETRİ’DE
NTV belgesel kuşağında ‘Her Şeyin Teorisi’ var. Bir BBC yapımı. “Neden buradayız?” sorusu ve tanrının zerreleri. 21.00


YÜZYILIN REİNA’LARI
Bizden önceki kuşakların şaşaalı eğlence dünyaları. Marie Antoinette, Roma İmparatorluğu ve Rockfeller. Çağlar boyu eğlence partileri ne anlama geliyor? Bu yapımda anlatılıyor. NATIONAL GEOGRAPHY/20.00


BİR ALEVİ DEDESİNİN PORTRESİ
Bana göre ekranın en iyi portre programlarından biri. Anlatımı yani metni, Mehmet Gündem’in gazeteci soruları ve çekimler. Bugün alevi kesimin önde gelen temsilcisi Prof. Dr. İzzettin Doğan var. TRT HABER/15.15

NOT DEFTERiMDEN

HABER DE SUNACAKTI: Kimler, kimler haber sunmuş. 12.12.1999 tarihli yazımdan bir not, “‘Sessiz milyonların sesi’ haber sunacak Kadir İnanır’ın sloganı...” Sessiz yığınlar hep var, onlar için haber peşinde koşanlar da!

Haberin Devamı

KIDEMLİ ÇAPKIN: 14.01.1999 tarihli yazımdan bir bölüm, ‘Yeşilçam’ın kıdemli çapkını.’ Samanyolu TV Öztürk Serengil’in ardından bu yorumu yapmış. Çarpıcı bir başlık bulmuşlar!

TELEVİZYONU KULLANMAYAN BAŞBAKAN: Çiller 1999 yılında katıldığı bir televizyon programında şöyle demiş, “Televizyonu kullanmadım.” O zaman diliminde bir kanal vardı hatırlar mısınız BTV kanalı. Bir de Öncü gazetesi... Çiller’in yayın organlarıydı.