‘NO NAME’ BiR OYUN

Bir reklam ajansının bekleme odası… Ünlü bir şarkıcının reklam filminde oynayacak ‘no name’ üç kız, az sonra yapılacak deneme çekimi için beklemede.
İçlerinden sadece biri seçilecek ya, üçü de hayranı olduğu şarkıcıyla oynamak için o odanın içinde birbirlerinden rol çalmanın derdinde. Üçü de nasıl komik, nasıl gerçek, nasıl başarılı..
Geçen gün izledim ‘No Name’ oyununu...
BKM’nin ‘Çok Güzel Hareketler Bunlar’ ekibinden sonra yetiştirdiği yeni öğrenciler oynuyor. Kızlarımız Begüm Ertuğrul, İlkyaz Kocatepe ve Hepsi’nin üyelerinden Eren Bakıcı.
Yazan ve yöneten ise Aksel Bonfil isimli gencecik, parlak bir kalem.
Ben tamamen sürpriz şekilde BKM Mutfak’ta buldum kendimi ve gayet beklentisizdim. Fakat daha ilk andan itibaren üç genç kız, beni avucunun içine almayı başardı ve çok güldürdü.
Diyaloglar da öyle güncel, öyle tanıdık, öyle bildiğimiz isimler üzerinden ki, hiç yabancılık çekmedim, çok çok iyi vakit geçirdim.
Reklam filmi deseniz, bir kadın pedi reklamı. Oynayan da gerçek bir şarkıcı: Murat Dalkılıç. Sadece adı geçiyor sanmayın, oyunda rolü var! Reklamın bitmiş hali de barkodan izleniyor, işin güzelliği burada.
Murat şahane oyunculuk sergilemiş, üstelik çok komik. Onun da ötesinde, genç yeteneklere inanıp oyunda ismiyle bizzat yer alması alkışlanacak hareket.
BKM genç isimlere fırsat ve eğitim vermek adına çok önemli bir iş yapıyor. Baksanıza ÇGHB ekibi aldı yürüdü, şimdi sırada yeni gençler var belli ki.

SILA’DAN ÇIKIŞ ŞARKISI

Bir matrak iş de Sıla’dan geldi geçenlerde...
Sıla yeni albümü ‘Yeni Ay’ için düzenlenen gecede, radyocu dostlarına çıkış parçasını dinletiyor. Şarkının bir noktasında şu sözler başlıyor:
“Böyle şarkı olur mu, radyolarda çalınır mı/biri beni durdursun valla içim sıkıldı/Alper Tunga Öldü mü, ıssız Acun kaldı mı/ felek öcün aldı mı, imdi yürek yırtılır/ bak hala dinliyorlar, galiba beğendiler/ bu mu çıkış parçası, yok bunla çıkmam, mümkün değil”
Önce herkes şaşırıyor, ardından da kahkahalar patlıyor tabii. Radyocu arkadaşlarına şaka yapmak için bu sözlerle bir şarkı yazmış meğer Sıla.
Youtube’tan bulun dinleyin mutlaka, çok eğlenceli.
Twitter’da “Ne şakası, Sıla resmen ayar vermiş” diyenler de var ama ben de çoğunluk gibi sempatik buldum.
Düşünülmüş, çalışılmış, emek verilmiş tatlı bir şaka.
Hüzünlü sesi ve şarkılarıyla tanıdık Sıla’yı, şakacı yanı da alkışlık.

ANTi SEVGiLiLER GÜNÜ iLAÇ GiBi GELMiŞ

14 Şubat bombardımanı dört bir tarafı sarmışken Genç Turkcell ters köşe yaptı.
Gençlerin artık Sevgililer Günü’nden nefret ettiğini düşünen marka, anti sevgililer günü kampanyası yapmaya karar verdi.
Bunun için de Turkcell 8-15 Ocak tarihleri arasında abonelerine ‘Sevgililer Günü hakkında ne düşündüklerini’ sordu. Anlık cevaplarla şekillenen anket, anti sevgililer gününü destekler şekilde çıkınca da, 14 Şubat ‘14 Kubat’ olarak değiştirildi.
Değişti de ne oldu?
gnçtrkcll’ciler ve sanatçı Kubat biraya geldi, matrak bir şarkı eşliğinde Sevgililer Günü’yle dalga geçildi, klip sosyal medyaya verildi, hemen akabinde de ‘14 Kubat’ kutlamaları başladı.
Genç bir arkadaşın testereyle peluş ayıcığın kafasını kestiği klip, ilaç gibi gelmiş gençlere anladığım kadarıyla. Herkes ‘tam benlik’ diyor, ‘bravo’lar çekiyor. Nasıl bir 14 Şubat öfkesi birikmişse artık!
Şaka bir tarafa, fiyatı 100 TL’ye fırlayan güllerden birkaç tane alsa ‘göçecek’ bir genç için nasıl bir kabustur 14 Şubat düşünsenize…Şimdi o arkadaş kendini yalnız hissetmeyecek diye mutlu oldum ama bir eleştirim de var:
Kubat adı ile harf oyunu yapmak yetmemeliydi, bir parça kolaya kaçılmış sanki.
Kubat adı yerine başka formül bulunsa, herkes benimseyebilir, proje tek kişi üzerinden yürümemiş olurdu.

ŞARKININ SÖZLERİ

“Günlerden 14 Şubat, aşk böcükleri her yerde
Tam bir görmemiş stayla feyste millet hep ilişkide…
Güllere 100 TL verince, anladım bugün bir işkence
Lahmacun bile kalp şeklinde, bu neyin kafası böyle...
***
Süslü püslü laflardan kurtulmak istiyorum
Bütün peluş ayıları yok etmek
istiyorum
O kalpli balonları patlatmak
istiyorum
Bugüne 14 Kubat denilsin istiyorum