Songül Hatısaru

Songül Hatısaru

songul.hatisaru@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Komedinin yükselen ismi Ali Sunal, şöhretin zehrinden ailenin sıcaklığı ile korunuyor. Ali Sunal, “Dışarısı çok güvensiz. Seninle ne kadar samimi bilmiyorsun ama aile öyle değil. Aileden biri olunca iyi geliyor” diyor

Dışarısı çok  güvensiz, aile iyi
Geçen hafta Gül Sunal’ın esprili bir dille yazdığı ‘Kemal’ isimli kitabı okurken buluşup, yemek yedik. Oğlu Ali Sunal da vardı, anne oğul onları bir arada gözleme fırsatım oldu. Ali Sunal, Güldür Güldür Show, sinema filmleri derken ajandası dolu bir sanatçı... Takıntılı bir adamı canlandırdığı ‘Hayat Öpücüğü’ sezonun en çok beğenilen filmlerinden oldu.

Haberin Devamı

Komedi dizilerinin aranan oyuncusu. Babasının izinden gitmiyor, farklı bir tarzı var. Ama tabii büyük bir “miras”ın varisi olduğu da yadsınamaz. İlk ipucunu sağ yanağındaki gamze veriyor.

Sonra konuştukça dökülüyor, Kemal Sunal gibi tutumlu, düzenli, programlı ve ailesine düşkün. Milyonların kendisini tanımasına neden olan şeyin “işi” olduğunun bilincinde ve işini ciddiye alıyor. Gül ve Ali Sunal ile sıcak ve eğlenceli sohbetimize buyurun...

Helikopter değil futbolcu anne

-Nasıl bir annesiniz, çocuğun her şeyine koşan, aşırı ihtimam gösteren, oturup ödevini beraber yapan helikopter anne misiniz?

Şimdi yanlış yaptığım şeyleri Ezo’nun anaokulu (Ezo Sunal Çocuk Atölyesi) dolayısıyla daha çok görüyorum.

Onlar küçükken yaptığım o aşırı korumacılık. Hep çocuğa dayatıyoruz ya, “el salla, öğretmenine merhaba de, öpücük gönder, teşekkür et teyzeye...” Hep çocuğu yönlendirme var, yahu çocuk sarılmak istemiyor, bırak. Bir de hep kıyaslama yapıyoruz.

Çocuğa verdiğimiz mesaj ne? Herkes çok fevkalade sen beş para etmezsin. Bu nedenle çocuk kendini daima yetersiz görüyor, yetersizlik de özgüven eksikliğine neden oluyor. Bunları ben de yaptım ama sonra geri çekildim. Aslında bütün hayat empati kavramı üzerine oturuyor. Ben bu kavramı tanıyalı şurada 10 oldu.

-Ali Bey, siz küçükken anneniz nasıl bir anneydi?

(Gül Sunal, araya girip ‘Ben dozunda yapıyorum’ deyince Ali Sunal önce ona cevap verdi) Anne soru bana soruldu! Annem futbolcu gibidir bazı süratli futbolcular orta yapar, koşar gider yaptığı ortaya da vurur ya. Tipik Türk annesi, koruyor, kolluyor, gözetiyor ama ne kadar helikopter onu bilemiyorum. 10 küsur yıldır yalnız yaşıyorum. Annelik durumu daha bir kardeşlik, dostluğa evrildi. Bu nedenle seviyorum annemle paylaşmayı. İyi geliyor. Aileden biri olunca iyi geliyor, dışarısı çok güvensiz, çok güvensiz hissediyorum ben dışarısını. Seninle ne kadar samimi bilmiyorsun ama aile öyle değil.

Haberin Devamı

Kemal Sunal kanunu yazılıyor

-Telif ile ilgili hukuk mücadeleniz vardı...

Ali Sunal:Birkaç dava aynı anda açıldı, kazanılmış temyiz aşamasında olan ve hâlâ görülen davalarımız var. Bütün bu filmlerde Kemal Sunal’ın hakkı nasıl olmaz! Bu babamın kavgasıydı, ben de bunu görev edindim, bu yoldan devam ediyoruz. Şimdi temyizde olduğu için çok açıklama yapmam doğru değil.

Bir zamanlar Marc Bosman diye bir futbolcu vardı. Başka takıma transfer olmasını engelleyen bonservis bedeli sorununu yargıya taşıyarak haklarını kazandı.

O günden sonra futbolcuların bu hakları literatüre Bosman kanunları olarak girdi. Bizim sektörümüzde bu durumdan en çok mağdur olan Kemal Sunal, babamın ismi öncülük etsin istiyorum.

Haberin Devamı

Gül Sunal:Bu telif hakları zamanında olsaydı, Kemal dizi yapmazdı. Bir aktör açlığa mahkum edildi. O günlerde dizi teklifleri geliyor Kemal’e, bir para da veriliyor ama senaryo doğru düzgün hazırlanmıyor, yan oyunculara hiç özen gösterilmiyor.

Kemal’in dizisi oynayacak o gece karşısına bir kanal ‘Hababam’ı koyuyor, bir kanal başka bir filmini. Her kanalda Kemal Sunal var, bir kanalda da dizi oynuyor.

Telif hakkı yok, diziler de bu şekilde izlenmemeye mahkum edilince bu adam hayatını nereden kazanacak. Hem telif hakkı vermeyip hem de oynadığı filmleri dizilerin karşısına koymak bence bir cinayetti.

Sanatçıyı öldürmek bu işte. Hep söyledi param olsa asla dizi yapmam diye. Yapmak istemediği şeyleri yaşayabilmek için kabul etmek zorunda kalması bana çok acıklı geliyor.

-Peki sizin hayatınızda ne olsa dizi yapmazdınız?

Ali Sunal:Güldür Güldür Show devam ederse yapmayacağım. Program devam ederse biz halimizden memnunuz yani. Allah zeval vermesin iyi gidiyor, hem eğleniyoruz, hem işimizi yapmış oluyoruz.

‘Dedemin Fişi’ni çekiyorlar

-Yeni proje var mı?

Ali Sunal: Yeni film geliyor. Güldür Güldür oyuncularının oynadığı bir film. Orada benim de bir konuk oyunculuğum var. Filmin adı ‘Dedemin Fişi’, bizim şovun yönetmeni çekiyor, oyuncuları oynuyor, yapımcısı aynı. Yılmaz Erdoğan’ın bir hikayesi, ocakta vizyona girecek. Film bitkisel hayata girmiş babalarının fişini çekip mirasını bölüşmek isteyen Çirçi ailesinin öyküsünü anlatıyor.

Anne-oğulun arasına Kıvanç’ın baklavaları girdi

-‘Hayat Öpücüğü’ filminin görme engelliler için yapılan sesli betimlemesinde sizin için “hafif kilolu, pek fit değil” diyorlar, siz de konuşmanızda teessüf ettiniz! Kadın oyuncular için mükemmel olma baskını biliriz de görünen o ki erkekler tarafında da bir baskı var...

Ali Sunal:Kiloları vermeye çalışıyorum! Muhakkak baskı var, üç aşağı beş yukarı vereceğim kilo belli!. Oynadığın role saygıdan, rol ne gerektiriyorsa onu yapman gerekiyor. Ama bu işte ortalama bir bedene sahip olunması gerek. Yani kilolu birini oynayacaksan kilo alabilirsin, zayıf birini oynayacaksan kilo verebilirsin.

Öyle adamlar artık yok

Gül Sunal:Bizim gençliğimizde, başrol oyuncusu zımba gibi yakışıklı olacaktı, aşağısı yoktu. Farklı bir şey başladı birkaç senedir. Halit Ergenç, Oktay Kaynarca başrol oyuncusu ama saç ektirmiyorlar mesela, çok iyi oyuncular.

Kartal Tibetler zımba gibilerdi. Şimdi öyle adamlar yok. Şimdi biraz daha performansa bakılıyor. Oyunculuk da bekleniyor artık. Kıvanç Tatlıtuğ baklavaları yaptı ama oynaması da lazım. Oynuyor da...

Ali Sunal: Ver anne isim ver, cevap hakkı doğur.

Gül Sunal:O zamanlar sadece yakışıklılık yetiyordu şimdi oyunculuk da gerekiyor bunu anlatmaya çalışıyorum, sen bir sus Ali!

Dışarısı çok  güvensiz, aile iyi


Koltuğa takıntılı

-‘Hayat Öpücüğü’nde takıntılı karakteri çok iyi oynadınız, takıntılarınız var mı?

Takıntılı adama takıntısı normal geldiği için hangisi takıntı, hangisi değil bilmiyorum. Olmamaya çalışıyorum ama küçük küçük, tatlı tatlı mücadele etmesem gelişecekler onun farkındayım! Arabayı kilitledim mi, kilitlemedim mi, 5 kere falan kilitlerim o arabayı.

Geri çıkıp baktığım olmuştur, ev kapısı da tabii, kapıyı kapattım mı, kilitledim mi? Doğalgaz vanam açık mı, kapalı mı? Birkaç arkadaşımın dalga geçtiği bile olmuştur.

Bir yere gittiğimde hep aynı koltuğa oturma isteğim var. Ama bunları hep yenmeye çalışıyorum. Bunlara filmden sonra dikkat etmeye başladım.