Hakan abi keşke Viranşehir’e gelsen
Akbank Genel Müdürü bir mektup aldı, kalktı Viranşehir’e gitti! Çünkü bilgisayar gönderdiği minik öğrenciler, “internetten fotoğrafını gördük, seni çok sevdik, hadi gel” diye çağırmıştı
Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil için ofisinde farklı bir gün. Farklı çünkü, ülkenin en büyük finans kuruluşlarından birini yöneten Binbaşgil, o gün, rakamların, raporların, uluslararası piyasalardaki gelişmelerin dışında, bambaşka bir şeyle ilgileniyor. Önüne Viranşehir’deki (Şanlıurfa) Sarıbal İlk ve Ortaokulu öğrencilerinin mektupları geliyor. Öğrencilerin bazıları mektupların zarfını da kendisi yapmış. Belli ki kağıdın diğer yarısından elleriyle yaptıkları zarfların bütçesini postaya ayırmışlar.
Masasında 'Hakan Abi internetten fotoğrafına baktık, seni çok sevdik, keşke okula gelsen” diye başlayan mektupları görünce Genel Müdür Hakan Binbaşgil, Kurumsal İletişim Direktörü Murat Göllü ile tüm ekibi toplayarak Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesine bağlı Sarıbal köyündeki ilk ve orta okula ziyarete gitmiş.
'İyi ki gitmişiz'
Bankadaki ihtiyaç fazlası malzemeleri taleplere göre okullara gönderen Akbank'a, Sarıbal köyündeki okula gönderdiği bilgisayarların ardından, minik öğrenciler tarafından mektuplar gelmeye başlamış. Hakan Binbaşgil ve ekibi de gelen duygu dolu mektuplara, bizzat bu okula giderek karşılık vermek istemiş.
Geçen hafta buluştuğumuzda, bankanın kurumsal sosyal sorumluluk projeleri yanı sıra personelin gönüllülük konusundaki yaklaşımını anlatırken duygularını şöyle paylaştı: “Ben ve arkadaşlarım için unutulmaz bir gündü. İyi ki mektup yazmak yerine gitmişiz.”
İyilik de sorumluluk
Ardından gönüllülük çalışmalarının gelişimini anlattı: “2012'de çıktığımız gönüllülük yolculuğunda, önce 40 ‘gönüllülük elçisi’ arkadaşımız vardı. Bugün sayıları 1000'e ulaşan Akbanklı Gönüllülerin ülke çapında yürüttüğü projelerle binlerce insana dokunan iyiliklerin bir parçası olmaya çalışıyoruz. 12 bin 500 kişilik personelimizin yüzde 10’u bu süreci benimsemiş durumda.”
Kalpten yapılan bu iyilik projeleri için Binbaşgil, "Bizler için geleceğin Türkiye'sini yaratmak, bankacılığın çok daha ötesinde önemli bir sorumluluk" dedi.
Bağış için koştu
Kendisinden son İstanbul Maratonu'nda Akbank Redrunners Koşu Takımının en çok bağış toplayan 6'ncı takım olma başarısını gösterdiğini de öğrendik.
Bu yıl Darüşşafaka Vakfı için toplanan bağışlar daha önce Toplum Gönüllüleri, Türk Eğitim Vakfı, Kanserli Çocuklara Umut Vakfı ve Tohum Otimiz Vakfı gibi sivil toplum kuruluşlarına iletilmiş ve 8 bin bağışçıdan 500 bin liralık bağış toplanmasına vesile olmuş.
Sanattan tiyatroya
Tiyatroya, Akbank Çocuk Tiyatrosu ile 47 yıldır, çağdaş sanatın gelişimine Akbank Sanat ile 26 yıldır, Contemporary İstanbul'a 13 yıldır, müziğe Akbank Caz Festivali ile 30 yıldır, film festivaline Akbank Kısa Film Festivali ile 16 yıldır kesintisiz bir şekilde destek veren banka, girişimciliğin önünü de Endeavor Türkiye ortaklığıyla açıyor.
Gençlerle birlikte
Gönüllülük çalışmalarını son yedi yıldır eğitimden, engelliler konusuna, yardım kampanyalarından sağlık konusuna kadar farklı projelerle hayata geçiren bankanın başlattığı Şehrin İyi Hali projesi de üniversiteli gençleri büyük bir hızla gönüllülüğün içine katmayı başarmış. Binbaşgil, bu yıl 12 bin gencin bu projelerde yer almak için başvurduğunu ve ilk başvuran 3 bin gönüllü gencin 13 sivil toplum kuruluşu işbirliğiyle 25 farklı ilde 100'e yakın projede gönüllü yer almasının önünün açıldığını söylüyor.
İyiliğin kendini çoğaltan bir doğası vardır. Siz bir kıyıdan minik bir dalga başlatırsınız, o gider karşı kıyıya, devleşir. Bir çocuğa yazması için bir kalem verirsiniz, o kalemle yazdığı yazılar, öğrendiği dersler hem kendi yolunu hem de kendisinden sonraki pek çok çocuğun yolunu aydınlatır. İyilik hikayelerini paylaşmak bile iyiliği, güzelliği, mutluluğu çoğaltır. İyi ki iyiler var!
