Şükrü Andaç

Şükrü Andaç

sukru.andac@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Bundan iki yıl önce şarap firması Gülor’da işin başına geçtiğinde Güler Sabancı ve onun dayısından, “Hedefler bu, tuttur yüzde 25 hisse senin” sözünü alan Adnan Erem, G serisiyle başarıyı yakaladı. Bunun sonrasında Güler Hanım, “Adnan Bey artık ortağımız” dedi

İsviçre’nin Zürih kentine Franke’nin merkezine üssüne yapacağım ziyaret yolunda THY’nin uçağında bir iş sürpriziyle karşılaşıyorum. Uçuşta, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı ile birlikteyiz.
Yol boyunca yaptığımız sohbette, Güler Hanım’ın Siemens’in yönetimine seçilme süreci ve dayısıyla birlikte altına imza attığı şarapçılık yatırımı olan Gülor’da ‘profesyonel’ yöneticinin ‘ortaklığa’ geçiş hikayesini öğreniyorum.
Bundan iki yıl önce, Sabancı grubunda tecrübesi olan, bir dönem Doluca’da çalışan Adnan Erem’le el sıkışarak Gülor’da gerek şarap serileri gerekse pazarlama tarafında yeni bir dönem başlamıştı.

Haberin Devamı


GÜLOR’A SÜRPRİZ ORTAK

Yüzde 25 ortaklık sözü
O günlerde patronların şirket için belirlediği 2 yıllık hedeflerin tutması karşılığında Adnan Bey’e Gülor’da yüzde 25 ortaklık sözü verilmişti.
Şimdi öğreniyoruz ki, 2012’de hedefler aşıldı, Gülor iyi yolda ilerliyor, yabancılarla işbirliği hazırlıkları var.
Güler Hanım, verilecek hisseyle ilgili olarak, “Adnan Bey artık ortağımız. İşin başına geçtikten sonra Gülor pazarda önemli ivme kazandı. Adnan Bey bir yandan ürün yelpazemizi geliştirirken, diğer taraftan kurduğu ekiple pazarlamaya yüklendi. G serisi ürünlerimiz restoran listelerine girdi” diyor.

Rothschild fikri
Sekiz yıl önce Chateau Mouton-Rothschild’in patronu Benjamin de Rothschild’i Şarköy’de ağırlayan ama bir işbirliğine gitmeyen Gülor için bu tarafta yeni gelişmeler olabilir.
Güler Hanım, bu konuda şu bilgileri veriyor: “Dostum Benjamin’le ortak şarap üretme üzerinde durmuştuk. O zaman restoranlarda 150-200 euro’dan aşağı fiyat koymanın pek mümkün olmadığını, bu fiyatla da alıcı bulmanın zorlaşacağını söylemişti.
Şimdi bazı Türk şaraplarının restoran fiyatının 300-400 hatta 700-800 lirayı bulduğunu gördüm. Adnan Bey, Rothschild’le yeniden görüşmemizi öneriyor. Konuşabiliriz.”

Haberin Devamı

Dünya devi ‘Siemens’in teklifini nasıl kabul etti?

Güler Sabancı, 2013’le birlikte Siemens’in yönetimine girdi. Teklifin 1.5 yıl önce Siemens’ten geldiğini belirten Sabancı’nın süreçle ilgili notları şöyle: “Siemens’in Başkanı Peter Löscher ile Danışma Kurulu Başkanı Gerhard Cromme’un bu görevde büyük etkisi oldu. Ağustos 2011’de Salzburg Müzik Festivali’ne gittiğimde ‘Gerhard’la yemekte buluştum. Ve teklif geldi. Türkiye’ye döndüm, Sabancı ailesine sordum, geleceği düşündüm, 3-4 ay sonra ‘Prensipte kabul’ dedim. Ocak 2013’te genel kuruldaki oylamada en yüksek oylardan birini alarak yönetime girdim.”

‘İşçiler’ yönetimde
Güler Hanım, bundan böyle iki ayda bir toplantıya katılacağını, yönetim kurulu üyeliğinin Siemens’te 5 yıl boyunca süreceğini anlattı.
Siemens’teki görevi kabul etmesinde grubun uyguladığı Almanlara özgü yönetim modelinin büyük etkisi olduğunu ifade eden Güler Hanım, bu konuyu şöyle anlatıyor: Siemens’te hissedarları ve şirket yönetimini temsilen 10 kişi var. Bir 10 kişi de işçi temsilcileri ve sendikalardan geliyor. Birinci ekipteki Başkan’ın 1+1 oy hakkı var. Ancak bugüne kadar Siemens’te hiçbir dönemde Başkan +1 oy hakkını kullanmamış.
İki taraf birlikte oturuyor ve şirketin geleceğini hesap ederek uzlaşarak karar veriyor.
Son krizlerde ve Avrupa’daki finansal sarsıntıda Siemens’in ayakta kalmasını sağlayan yapı işte bu olmuş. Zor günlerde oturup konuşuyorlar. Maaş artışları ne olsun, hedefler, sosyal şartlar ve uzlaşıyorlar. Muazzam bir uzlaşma kültürleri var.
Bu modeli öğrenmek için görevi kabul ettim.
“Bu yönetim yapısını Türkiye’de uygulamayı düşünüyor musunuz?” sorusuna Sabancı’nın verdiği yanıt ise oldukça net oluyor: “Türkiye’de olmaz. En azından şimdilik çok zor. Siemens geçmişi uzun yıllara dayanan bir grup. Türkiye’de bunun olması için de uzun yıllar, kültür yapısı gerekiyor.”