Süleyman Ateş

Süleyman Ateş

suleyman.ates@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Süleyman Hocam merhaba, ben son 1 yıldır Almanya’da yaşıyorum. Buradaki oruç tutma zamanı, günlerin uzun olması sebebiyle Türkiye’den daha fazla. Uzun yıllar burada yaşamadığım ve yaşamayacağım için, haliyle yazın uzun tutup da 20 yıl sonra kış mevsiminde kısa tutmak gibi bir dengelenme durumu söz konusu olmayacak. O sebeple, niyet ederken İstanbul saatine göre niyet edip, orucumu o saatler arasında tutsam ne sakınca olur? Konuyla ilgili açıklama yapabilirseniz sevinirim. Selamlar, Gökhan Güneş
Cevap: Aslında ben bu konuyu yirmi yıl önce açıklamıştım. Kanaatime göre gündüzün, ortakuşak üstünde günün çok uzun sürdüğü yerlerde, oruç tutanlar, oruçlarını İstanbul’daki oruç süresine veya Mekke’deki oruç süresine göre ayarlayabilirler. Onlar, İstanbul’daki veya Mekke’deki oruç süresini doldurduktan sonra İstanbul veya Mekke saatine göre oruçlarını açabilirler. Nitekim takriben 80 yıl önce yaşamış olan büyük âlim Musa Carullah da “Uzun Günlerde Oruç” adlı risalesinde bu görüşe işaret etmiştir.
Ama henüz İslâm âlimleri bu konuda ortak bir görüş belirtebilmiş değillerdir. Önemli olan kulun, Allah’ın buyruğu uyarınca belli bir süre oruç tutmuş olmasıdır. Gerçi bulunduğun yerde güneş batmıyor ama Mekke’de veya İstanbul’da batmıştır. Özellikle günlerin üç ay kadar uzun olduğu yerlerde herhalde üç ay boyunca aç kalacak değillerdir. Üç ay değil, üç gün aç kalanın sağlık dengesi bozulur, vücut organları fonksiyonlarını yapamaz hale gelir. Allah, Kullarına güçlük çıkarmak için değil, nefislerini arındırıp yüceltmek için orucu farz kılmıştır.
Ayrıca din hükümlerinde insanlar arasında eşitlik de esastır. İstanbullu takriben 16 saat oruç tutarken Almanya’daki bir Müslüman’ın onlardan iki, iki buçuk saat daha fazla oruç tutması, hükümlerde eşitlik esasına aykırıdır. Elbette bu görüşe tepki verenler olabilir ama ben vicdani kanaatimi belirtiyorum. Araştırma ve düşünce sonunda fikrini açıklayan kimse hata da etse sevap alır. Önemli olan ihlastır (samimiyet).

Organ bağışı yazısı için teşekkür
Değerli Hocam, Kalp bağışı olmadığı için organ bulunamayan ve hayatını kaybeden insanlarla yıllardır iç içe yaşayan ve yeri geldiğinde çaresizliğin ıstırabını duyan bir hekim olarak, böylesi zor bir konudaki aydınlatıcı görüşlerinizden dolayı teşekkür eder, sağlıklı günler dilerim. Saygılarımla. Prof. Dr. Süha Küçükaksu, Şişli Florence Nightingale Hastanesi
Kalp Nakli Bölüm Başkanı
Cevap: Sağ olun, var olun sayın Prof. Dr. Süha Bey, Allah, İnsanlığa hizmetinizi daim eylesin.

Haberin Devamı

SORULARINIZI BEKLİYORUM: suleyman.ates@milliyet.com.tr