Yazarlar Temizel: "Kriz çıkarsa, çıksın!"

Temizel: "Kriz çıkarsa, çıksın!"

05.12.1997 - 00:00 | Son Güncellenme:

Temizel: "Kriz çıkarsa, çıksın!"

Temizel: Kriz çıkarsa, çıksın

Yalçın DOĞAN

VAHİM sözler Maliye Bakanı Zekeriya Temizel'e ait.
İki gün önce Bankalar Birliği'nden bir grup yeni vergi tasarısıyla ilgili olarak Maliye Bakanı Temizel'i ziyaret ediyor. Tasarı "Türk lirası tasarruflarını vergilendirirken, döviz tasarrufunu vergi dışı bırakıyor." Bunun anlamı şu: "Tasarruf Türk lirasından dövize kaçar ve döviz fiyatı yükselir", bu da tüm fiyatları aynı oranda fırlatır. Fiyatları frenleme politikasına taban tabana zıt bir durum. Bankacılar bu sakıncaları anlatıyor ve "eğer tasarı böyle kalırsa, ekonomi krize sürüklenir" yargısında birleşiyor. Bakan Temizel'in tepkisi vahim:
"Kriz mi çıkar, çıkarsa çıksın!.. Dünyanın her yerinde kriz yaşanıyor!.."
Bu sözler hükümetin psikolojisini yansıtıyor. Temizel yılların maliyecisi. Aklı başında bir teknisyen. Güvenilir bir politikacı. O bile "kriz çıkarsa çıksın" diyebiliyorsa, bu, gerginlik göstergesi. "Fiyatlar dondu, donmadı" karmaşasında, sinirlerin yıprandığının aynası.
Benzer gerilim son Bakanlar Kurulu'nda yaşanıyor. Güneş Taner'in Moskova'da basına "fiyatları altı ay donduruyoruz" sözlerine tepki, Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit'ten geliyor:
"Biz hükümet olarak böyle bir politikayı bilmiyoruz. Bilsek bile, bu konuların hükümette konuşulmadan açıklanmasını doğru bulmuyorum, bundan rahatsızlık duyuyorum."
Başbakan Yılmaz hak veriyor, ama bu arada her şey arapsaçına dönmüş...

Dünyadaki ekonomik merkezler de şaşırıyor. Türkiye ile bağlantılı dünyanın önde gelen kuruluşları Ankara'yı telefon yağmuruna tutuyor ve ne olduğunu öğrenmek istiyor.
Gelen telefonlarda hep aynı sorular: "Döviz kurunu da donduruyor musunuz?.. Yatırımları ne yapacaksınız?.. Yabancı sermaye ile ilgili bir kararınız var mı?.." Bankalar, özel firmalar, finans kuruluşları telefonda sıraya giriyor sanki.
Bu karmaşa içinden, biraz araştırınca, yine aynı adres çıkıyor: "IMF." Hükümet gelecek hafta IMF'ye gitmek için kolları sıvıyor. Ancak, IMF bu kez gelmeden önce, "hükümetin bir karara varmasını" bekliyor. Üç yıllık programa karşı olduğunu daha önce açıklayan IMF, "hükümetten bir yıllık program bekleyişi" içinde.
Ekonomi yönetiminin birimleri ise, "diğer ülkelerin programlarını yoğun bir incelemeye" alıyor. Meksika, Arjantin, Güney Kore başta olmak üzere, diğer ülkelerin bir ve üç yıllık programlarının özünü, ulaştıkları noktayı, nerede aksadığını birer birer tahlil ediyor.
Kısacası, az gittik, uz gittik, dondurduk, dondurmadık, sonunda yine IMF kapısına dayandık!.. Fıkradaki gibi, o zaman "biz bu şeyi neden yedik?.." Bu sorunun yanıtını bilen varsa, beri gelsin!..



Yazara Email Y.Dogan@milliyet.com.tr