İniş yolunda gördüğümüz turuncu gelincikler ilginçti. Macahel Vadisi’nde birçok endemik bitki türü var.


Gürcistan sınırında bir doğa yürüyüşündeyiz. Çadırda kalmıyoruz. Sırtımızda sadece yürüyüş malzemeleri taşıyoruz. Diğer eşyalar minibüslerle gece konaklayacağımız yerlere ulaştırılıyor. İlk durağımız Borçka Karagöl. Ardından Yıldız Gölü’ne varıyoruz. Gölün içinde hâlâ buzlar var. Tabii girmemizle çıkmamız bir oluyor, bacaklarınızı hissetmez oluyorsunuz.


Macahel ya da yeni adıyla Camili, Artvin’in Borçka ilçesine bağlı, Gürcistan sınırında. Bitki örtüsü, ormanları, insanları ve soğuk sularıyla sizi günlük sıkıntılardan uzaklara götürüyor, vücudunuz yorulmuş ama beyniniz dinlenmiş, enerji dolmuş olarak dönüyorsunuz


Doğada basit şartlarda yaşamaktan keyif alacak bir arkadaş grubunuz varsa 3-4 günlük yürüyüşler çok zevkli hafta sonu kaçamakları oluyor. Hem spor yapıyor, hem doğayla iç içe 24 saatinizi geçiriyorsunuz, hem de fotoğraf tutkunuysanız inanılmaz kareler yakalıyorsunuz. Doğa yürüyüşlerinde çadırlarda, yayla evlerinde, pansiyonlarda, çok şanslı iseniz küçük otellerde kalıyorsunuz. Biz genelde akan suyu ve tuvaleti olan yerleri tercih ediyoruz, yani çadırda kalmıyoruz. Sırtımızda da sadece o gün yürüyüşte ihtiyaç duyduğumuz malzemeleri taşıyoruz. Diğer eşyalar minibüslerle gece konaklayacağımız yere ulaştırılıyor. Yani keyfimizden yine de fazla fedakarlık etmiyoruz.
Türkiye’nin her yerinde özellikle Karadeniz, Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerinde çok enteresan yürüyüş parkurları var. Bizim yolumuz bu kez Türkiye’nin en kuzeydoğu ucu Artvin’e bağlı Macahel Yaylası’na düştü. Mevsim kısıtlı tabii ancak temmuz-ağustos döneminde giderseniz yağmursuz mevsimi yakalayabiliyorsunuz.

Haberin Devamı

GÖL SiSTE KAYBOLMUŞ
İlk durağımız Borçka Karagöl. Etrafı ağaçlarla kaplı çok güzel bir göl burası. Ağaçların gölgeleri vurduğundan su yemyeşil görünüyor. Kenarında Orman İşletmesi’ne ait bir tesis var. Çadır kurup kalmak da mümkün. Sabah kalktığımızda gölün üzerindeki hafif sis fotoğraf meraklılarını harekete geçiriyor.
Yürüyüşümüz başlıyor, ilk hedef Atanoğlu Yaylası. Patika yollardan, orman güllerinin, gelinciklerin, sürülerin aralarından geçerek ilerlerliyoruz. Çok dik olmayan patikalarda ilerliyoruz ama sürekli dik yamaçlardan geçiyoruz ve her tarafımız uçurum. Gece kalacağımız Beyazsu Yaylası’na varıyoruz. Bizi Borçka’dan alan şoförün ailesinin evinde kalacağız. Üç oda var, dokuz kişiyiz. Hanımlara bir oda, beylere bir oda veriyorlar. Uyku tulumu olan onu kullanıyor, benim gibi şanslı olanlara özel oda ve yatak düşüyor. Ama sabah bir sürprizle karşılaşıyoruz, bize özel oda verildi zannederken daha sabahın 5’inde odaya iki hanım giriyor ve bize hiç aldırış etmeden kahvaltı hazırlıklarını yapıyorlar. Tabii uyku falan hak getire.
Sabah kahvaltıdan sonra yer yer çok dik bir patikadan tırmanarak Yıldız Gölü’ne varıyoruz. Orman gülleri tarlalar halinde her tarafımızı sarmış durumda, bakmaya ve fotoğraf çekmeye doyamıyorum. Yer yer karların içinden geçerek kan ter içinde göle varıyoruz. Gölün içinde hâlâ buzlar var. Öyle yüzmek filan mümkün değil ama girmesek olmaz diyerek 3-5 kişi suya giriyoruz. Tabii girmemizle çıkmamız bir oluyor.

Aşağı inip biraz ilerledikten sonra ormanlık alana girdik ve Gorgit Yaylası’na geldik. Yine bir yayla evinde kalıyoruz. 2000’lerin başında TEMA Vakfı yaylada bir pansiyon yaptırmış ama maalesef birkaç yıl sonra pansiyon yanmış. Kalıntıları hâlâ duruyor. Akşamüstü, ev sahibimiz ve yayla sakinleriyle nefis günbatımını seyrediyoruz.

Haberin Devamı

ŞELALE YOLUNDA CAMBAZLIK
Sabah Gorgit’ten yola çıkıyoruz. Dere kenarından yine muazzam yeşillikler arasından küçük patikalarda yürüyerek Telamlar Şelalesi’nin olduğu yere varıyoruz ama şelaleye ulaşmak gerçek bir cambazlık işi. Dik ve kaygan zeminde riskli bir iniş yapmanız gerekiyor. Tabii kimse kendine toz kondurmuyor ve söylene söylene iniyoruz şelaleye. Muazzam bir manzara bizi bekliyor. Bir kısmımız bağıra çağıra suya giriyor, diğerleri girenlerin komik manzarasını seyrediyor, çok eğleniyoruz. Aynı yolu çıkmamız da gerekiyor tabii, şelalede kalacak değiliz ya. Yine söylene söylene geldiğimiz gibi çıkıyoruz. Bu tip dik yerlerde aslında inmek çıkmaktan hep daha zor oluyor.

Öğle molaları ve pikniklerimiz çok eğlenceliydi. Rehberimiz Yusuf bu konuda çok usta. Hemen küçük bir ateş yakıp o günkü mönümüzde ne varsa pişirmeye başlıyor. Bu kadar da kalori harcamışken gönül rahatlığıyla ne gelse önünüze iştahla yiyorsunuz.
Macahel’de yürürken bir yayla evine konuk oluyoruz. Sahibi emekli öğretmen, hemen buyur ediyorlar. Bir müddet evlerinde kalıp kalamayacağımı sordum, bir şartla kabul ettiler. Fındık toplama mevsiminde geleceğim ve fındık toplayacağım. Hâlâ yapmayı düşünüyorum ama bakalım ne zaman. Evin kocaman balkonundan gördüğümüz manzara çok etkileyici. Türkiye Gürcistan sınırını ağaçlar arasında hafif bir boşluk olarak görüyorsunuz. Alabildiğine uzanan fındık ve kestane ağaçlarına saatlerce bakabilirsiniz. Bundan daha dinlendirici bir görüntü düşünemiyorum.

Haberin Devamı

Acil durumda gürcistan yolu
Borçka’ya bağlı Macahel, Gürcistan sınırında bir yer. Sınır belirlenirken vadi bir yerden bölünmüş ve köylerin bir kısmı Türkiye’de diğer kısmı Gürcistan’da kalmış. Borçka-Macahel arasındaki bağlantı yeni yol yapılana kadar kışın sürekli kapalı kalırmış. Acil durumlarda halk Gürcistan’a geçer oradan dolaşarak Batum üzerinden tekrar Türkiye’ye girermiş. Macahel’deki eski ahşap cami çok ilginçti. İçi renkli süslemelerle dolu. Ev gibi döşenmiş. TEMA’nın yaptırdığı ahşap konuk evinde konakladık. Arıcılıkla ilgili çalışmalarını bizlere anlattılar yerel yemeklerden yedik, akordeon eşliğinde köylülerle birlikte üniversite yıllarından sonra ilk defa Artvin halk dansı yaptım.
Ertesi gün ya arabalarla Şavşat Karagöl’e ya da 4-5 saatlik bir doğa yürüyüşüyle Uğur Köyü’ne gidilecekti. Bendeniz vücuduna eziyeti sevenlerden, tabii yürüyüş grubuna katıldım. Köyde rehberimiz bizi evinde misafir etti, güzel çaylarını ve böreklerini yedik. Burada Karagöl’e giden tembel arkadaşlarımızla buluşarak, Şavşat, Artvin üzerinden Trabzon’a giderek İstanbul uçağımızı yakaladık.


TEMA Vakfı’ndan arıcılığı destekleyen projeler
TEMA Vakfı Macahel’de bir eko-sistem yaratmış. Konuk evi, yerel yemekleri, özel rehberler eşliğinde doğa yürüyüşleriyle turizmden para kazanır olmuşlar. Borçka’ya 50, Trabzon Havaalanı’na 265 kilometre uzaklıkta, yeşilin bin bir tonunu barındıran, tamamen yöre mimarisine göre dizayn edilmiş doğayla içice bir mekan. Arıcılık ve arıcılığı destekleyen kestane tipi ağaç yetiştirme konusunda köy halkına eğitimler verip üretimine katkıda bulunmuşlar. Arıcılıkla ilgili yapılanlar ve gelinen nokta ilginç. Kafkas ana arısı daha çok bal verecek şekilde çoğaltılmaya başlanmış. Yöre halkı turizm, arıcılık ve ormancılıktan para kazanır olmuş. TEMA’nın sistemi, örnek bir sosyal girişimcilik projesi.

TÜRKİYE - GÜRCiSTAN SINIRINDA

BUZLARLA DANS
Tepelerde neresi Türkiye, neresi Gürcistan belli değil, sınır çizilmemiş. Rehberimizin gösterdiği bir noktada birimiz Türkiye, diğerimiz Gürcistan’da durarak fotoğraf çektirdik. Ülkemizin her noktası güzel, ama bu bölgesi çok çok özel. Sizi günün tüm sıkıntılarından, karmaşasından uzaklara götürüyor.


AJANDA
1. gün İstanbul-Trabzon uçuş (akşam uçuşu)
Trabzon-Artvin-Borçka Karagöl araba ile (4.5 saat)
2. gün Borçka Karagöl-Atanoğlu Yaylası-Beyazsu Yaylası (6 saat)
3. gün Beyazsu yaylası-Yıldız Gölü tırmanışı ve inişi, Gorgit Yaylası (7 saat)
4. gün Telamlar Şelalesi, Macahel Yaylası ve Camili (Machael) (7 saat)
5. gün Camili’de Tema Vakfı ile köy gezisi, Şavşat Karagöl (araba ile) veya Uğur Köyü’ne yürüyüş (5 saat), arabayla Şavşat, Artvin-Trabzon ve THY ile İstanbul’a dönüş
NOT: THY’nin İstanbul-Batum direkt seferleri yolu kısaltıyor.

Maliyet: Uçak + 900 TL/kişi başı,
Organize edebilecek acenteler:

Biotematur (www.biotematur.com)
Middle Earth Travel (www.middleearthtravel.com)



BUZLARLA DANS

Macahel’e yeni ismini Şirin camisi vermiş.Kapısı hep açık, köy halkı hep birlikte temizliğini yapıyor.

BUZLARLA DANS
Borçka Karagöl, sabah hafif siste olağanüstü görünüyor.

BUZLARLA DANS

Yıldız Gölü, bir krater gölü.