Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Soma’daki maden faciasının ardından kamuoyunun öncelikli iki beklentisi neydi?
Yaşananlardan ders çıkarılarak, madencilik sektöründe devrim yapılması ve 301 ocağın sönmesinde suçu, ihmali olanların bir an önce cezalandırılması. Olayın üstünden altı ayı aşkın zaman geçti değişen bir şey oldu mu?
Yok...
Bırakın ders almayı, güvenlik önlemleri konusunda hâlâ tartışma aşamasındayız. Üstelik de yeni bir maden faciası (Ermenek) yaşanmasına rağmen...
Aynı durum aşırı kazanç hırsıyla insanların canına kastedenler ya da olayda ihmali olanların yargı önünde hesap vermelerine dönük beklenti için de geçerli. Çünkü orada da madeni denetleyen kamu görevlileri için bakandan soruşturma izni çıkmadı, 8‘i tutuklu, 45 şüpheli hakkında dava açılması için hazırlanan iddianame ise “Mağdur ve tanıkların ifadelerinin tam alınmadığı, davaya esas delillerin toplanmadığı”, yani baştan savma ve “eksik” olduğu gerekçesiyle Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Cumhuriyet Başsavcılığı’na iade edildi. Üstelik de Manisa Baro Başkanı Zeynel Balkız’ın bu konudaki uyarılarına rağmen...
Açıkçası döndük başa... Yasalar çıkacak, madenler güvenli olacak, bir iki aya kadar da “eksikler” giderilip insanların canıyla oynayanlardan hesap sorulmaya başlanacak... Cek, cek, cak...
Şimdi böyle bir durumda ülkeyi yönetenlere ve adalete duyulan güvenin sarsılmaması mümkün mü? Değil elbet. Nitekim sokaktan gelen tepkiler de bu yönde. Peki Ankara’dakiler ve savcılar bunu görmüyor mu? Sorunun yanıtı baro başkanı Balkız’dan:
“O konuda bir yorum yapamam. Savcıların hukukun üstünlüğü ve vatan sevgisine inandıklarını biliyorum. Burada ‘Bizim topladığımız deliller yeterlidir’ görüşünün hakim olduğunu düşünüyorum. Çünkü aradan geçen zaman az değil, rahatlıkla diğer müştekilerin de ifadeleri alınabilirdi. Dinlenen 214 kişiden sonra, herhalde diğerleri de benzer şeyler söyleyecek diye düşünüldü. İyi ki reddedildi, yoksa bu eksikler mahkemeyi çok yorar, yargılamayı uzatırdı. Hem bu arada büyük olasılıkla ihmali olan kamu görevlilerinin yargılanması için Danıştay’a yaptığımız başvuru da sonuçlanır ve dava yeni bir boyut daha kazanır.”

Haberin Devamı

Denetime özerklik

Haberin Devamı

İş güvenliği uzmanının görevi; İş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili alınması gereken tedbirleri yazılı olarak bildirmek. Kime? Maaşını aldığı işverenine!.. İş güvenliği uzmanı, Jeoloji Mühendisi Onur Özbay, şöyle diyor: İşveren bağımlılığı ortadan kaldırılmalı. Bu yapı denetim şirketlerinde uygulanan bir model. İş müfettişleri ile iş güvenliği uzmanları arasında bir köprü sağlanmalı, gerektiğinde bu uzman çalışmayı durdurabilmeli. Firmalarda bulunması gereken onaylı defter İSG-KATİP sistemi içinde olmalı, iş güvenliği uzmanları kendi E-DEVLET şifresi ile girip online ortamda defteri doldurmalı.

Polis de huzursuz

17 Aralık’taki bakan çocuklarına yönelik operasyonun ardından emniyet teşkilatında yaşanan sarsıntı ana fayı tetikledi ve Meclis’e gelen iç güvenlik paketi çerçevesinde “cemaatin arka bahçesi” denilen polis kolejinin kapatılması gündemde... Dahası aynı gerekçeyle binlerce polisin tasfiye edileceği beklentisi de var. O nedenle teşkilattaki rahatsızlık had safhada. Tıpkı polise verilmesi planlanan aşırı yetki nedeniyle sokaktaki insana yansıyan tedirginlik gibi...

Haberin Devamı

Noterde ‘ahiret soruları’

Hafta başı bir satış işlemi için gittiğimiz noterde, işlemi yapan görevlinin “ahiret sorularıyla” ayaküstü sınavdan geçtik:
Babanızın babasının - annesinin isimleri, eşinizin babasının - annesinin adları, evlilik tarihiniz, eşinizin, ilk ya da ikinci çocuğunuzun doğum günleri...
Tamam alış - satış ya da vekâlet konularında sahtekârlara karşı titiz davranılması doğru ama biraz abartılı gibi geldi. Onun için de dayanamayıp, Türkiye Noterler Birliği Başkanı Yunus Tutar’a “Normal bir uygulama mı” diye sorduk.
Değilmiş ama durum karşılaştığımızdan daha vahimmiş:
“Kimliklerin çok sağlıklı olmamasından kaynaklanan sorunlar var ortada. Ya nüfus cüzdanı sahte oluyor ya da gerçek kimlikle gelen kişi. Çünkü nüfus idaresinden kimlik alımı çok kolaylaştı. Bu nedenle de bazı arkadaşlar kendilerine göre böyle bir tedbir sorgulaması geliştirmişler, kişiye kayınvalidesinin doğum tarihini soranlar bile oluyormuş. Bana göre doğru değil, zaten yapanları da uyarıyoruz. İnşallah yeni çıkacak kimliklerle bu sorun yüzde 99 oranda aşılacak.”