Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Tunca BENGİN

       Hasan Mollaoğulları 1.5 yıl önce TCDD'nin başına geldiğinde oldukça iddialıydı. Ekibini kuracak, zarardaki demiryollarını özelleştirip çağdaşlaştıracaktı. Ama; 60 trilyonluk SSK - vergi borcu, arkası kesilmeyen hacizler, siyasi baskılara dayanamadı. İstifa eden Mollaoğulları 'Devlette genel müdürün adı var, yetkisi yok. Bir atama yaparsın 50 milletvekili tepene biner' diyor. Ardından da ekliyor:
       "Bürokratların çoğu iş değil, koltukta kaç gün kalacağının hesabını yapar..."
       Bunlar kırgınlık ya da kızgınlıktan söylenmiş sözler mi? Mollaoğullarına göre; hayır... Çünkü; istifa gerekçesinin parti ya da bakan tasarrufu değil, düşündüklerini yapamamak olduğunu söylüyor. Hatta, 'Baskı olsaydı ayrılmazdım. Kalmam için ısrar ettiler' iddiasında.
       Bu Türkiye'de pek alışılmış yöntem değil. Malum yöneticilerimiz (en tepeden en alta) koltuklarına yapışık. Koltuğu terk eden Mollaoğulları'na soruyoruz:
       Neden başarılı olamadınız?
       "Demiryolları çok eski bir kurum. Laçka bir sistem var. Değiştirmeye çalıştım ama ekipsiz, kadrosuz olmuyor."
       Kursaydınız?
       "Şube müdürü atamak için dahi başbakanlıktan izin almak zorundasınız. Bir adamın yerini değiştiriyorsun, 50 tane politikacı tepene biniyor. Bakanla sorunum yok, hükümetle de yok ama; Türkiye'nin şartları bu... Ekibi kurma şeyini bana niye versinler. Bir iktidar var; o, kendi düşüncesindeki adamlarını getirmek zorunda. Ben bunu MHP için değil geneli için söylüyorum."
       Demiryollarının durumu nedir?
       "Zararda, her gün hacizle uğraşıyor. Mazot alacak para bulamıyor. Hükümetler demiryollarına iyi bakıyoruz diyor da hep lafta kalıyor..."
       Borcu ne kadar?
       "SSK, vergi dairesine olan borçları 60 trilyon dolayında. Çalışana maaş ödeyecek para bulamıyor, her ay Hazine'ye yalvarıyor."
       Genel Müdür olarak yetkiniz nereye kadardı?
       "Türkiye'de genel müdürlerin hiçbir yetkisi yok. Gereksiz bir tren hattını kaldırırsınız bütün milletvekilleri karşınıza geçer. Hangi bölgeye hangi adamın atanacağı konusunda baskı yaparlar."
       Konuyu ilgili yerlere aktarsaydınız?
       "Onların da yapacağı bir şey yok ki. Bakan ne yapacak? Kolay hadise değil, sistem bu. Herkes günümü nasıl geçiririm, bürokratların çoğu koltukta kaç gün kalırım hesabında. Devletin KİT kamburundan kurtulması gerekir. Onun için de siyasilerin çok sağlam durmaları şart."
       Özelleştirmeyi politikacılar mı engelliyor?
       "Sadece onlar değil, toplumdaki herkes engel."
       Bundan sonra ne yapacaksınız?
       "Üç ay sonra emekli oluyorum, devlette çalışmayı bırakacağım."
       Ya görev önerilirse?
       "Hayır, bürokraside bir daha asla bulunmam..."

Nükleer kavga...

       Hükümetin nükleer kararı tartışmayı alevlendirdi. Santrala hayır diyen okuyucularımızdan Ali Arıkoğlu, nedenlerini şöyle sıralıyor:
       . ABD'de (Long Island) bulunan nükleer santralın işletilmesi, büyük baskılar sonucu halka sorulmuş, büyük çoğunlukla çalıştırılmamasına karar verilmiştir. Milyarlarca dolar boşa gitmiştir.
       . ABD'de 1973 yılından itibaren hiçbir nükleer santral kurulmamıştır. Avusturya 1978'de tamamladığı ilk santralı çalıştırmamıştır. Almanya nükleer santralları kapatma kararı almıştır.
       . Olası bir faciada sızıntılar atmosfer koşullarıyla bütün dünyaya yayılabilmektedir. 1980'de Lawrence Livermore National Laboratuvarı'nda 5.5 şiddetindeki bir depremde 'tritium' sızıntısı olmuştur.
       . Nükleer santrallar çalışırken plutonyum üretmektedirler. Bir gram plutonyumun beş milyonda birinin insan tarafından solunması, o kişinin akciğer kanserine yakalanması için yeterlidir.
       . Nükleer atıklardaki plutonyum 240 bin yıl radyasyon yayabilmektedir. Ne nükleer atıkların konulduğu variller ne de şu andaki depolama yöntemleri, bunları 240 bin yıl doğadan ve insanlardan uzak tutamaz.
       . Bazı bilim adamları her ne kadar nükleer enerjinin zararlı olmadığını, hatta artık güvenli olduğunu söylüyorsa da bazı nükleer kazalar yine benzer bilim adamalarının verdikleri güvenceler sonrasında meydana gelmiştir.


Yazara E-Posta: tbengin@milliyet.com.tr