Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

7 Haziran seçimleri sonrasına dönük toplumun her kesiminin farklı beklentileri var. Bu hem siyasilerin girdiği vaat yarışı hem de seçimler nedeniyle ertelenen bazı yasal düzenlemelerden kaynaklanan bir durum. Bugün dikkat çekmek istediğimiz de bunların en hassaslarından biri olan şehit ve gazilerimizle ilgili. Daha doğrusu bu ülke için canını veren ya da kolunu, bacağını,gözünü yitiren “kahramanlarla”... Çünkü daha önce de yazdığımız gibi onların durumları gerçekten çok “özel”... Şöyle ki;
Savaş, vazife malulü ve terör kapsamında olmak üzere 76 bin gazimiz bulunuyor. Bunların 5 bin 500’ü ise terör olaylarında bir ya da birden fazla uzuvlarını yitirmiş ve bugün çok zor şartlarda yaşamlarını sürdüren insanlar. Örneğin ayakları protez olan bir gazi gece tuvalet ihtiyacı olduğunda sizce ne kadar sürede bunu giderebilir dersiniz? En az yarım saat. Protezlerini tek tek takması. ihtiyacını giderdikten sonra yeniden aynı işlemi yapıp geriye yatması. Tabii bu eğer elleri sağlamsa...
Yine ellerini kaybetmiş bir gazi... Çorbasını kâseyi bileklerinin arasına alarak bardaktan su içer gibi içebiliyor. Öncesi ve sonrasında da ekmeğini yiyerek karnını doyurabiliyor.
Bir başka gazinin ise gözü protez. Protezini 7 saat kullandıktan sonra çıkarıp suda bekletmesi gerekiyor. 7 Yaşındaki kızı hem protezsiz yüzünü hem de bardakdaki protezi görmesin diye evde kendisini ayrı bir odaya kilitliyor...
Ya da devletin bağladığı maaşı alan bir şehit anası “Oğlum bana para yollamış” diye gururlanıyor...

Haberin Devamı

Engelli muamelesi
Bunlar, insanın için acıtan ve maddi olarak asla karşılığı bulunmayan Türkiye gerçekleri. Ancak buna rağmen şehit aileleri ve gazilerle ilgili yapılan yasal düzenlemelerde halen eksik kalan ve gerçekleşme umudu taşıyan birçok talep masada bekliyor.. İşte bu nedenle de bir çok dernek hak arama mücadelesi veriyor.. Bunlardan birisi de federasyona dönüşme aşamasındaki Türkiye Gazi, Gazi ve Şehit Yakınları Haklarını Koruma ve Yaşatma Derneği... ABD’nin gazileri ve şehit yakınlarına nasıl davrandığını inceledikten sonra bir rapor hazırladıklarını belirten Gazi- Der Başkanı Levent Demir şöyle diyor:
“Örneğin ABD’de ‘mor kalpli adam’ diye bir şey var, gazi onu taktığı zaman tüm devlet halk, polis onu gördüğünde selam veriyor, VIP yani. Ama beni gazimin yeşil pasaportu bile yok. Dahası ayrı bir kanunu yok ve devlet engelli muamelesi yapıyor. Oysa bizim kahramanlar ‘plakamda neden engelli işareti var’ diye soruyor ve o işaretin yanına ‘gazi’ kelimesinin eklenmesini istiyor. Devletin güvenlik nedeniyle konulmadığı gerekçesine de ‘ben zaten ölmüşüm, yarım yok ne güvenliği’ diye tepki gösteriyor.Aynı durum kimlikler için de geçerli biz her ikisinin de nasıl olması gerektiği konusunda örnekleri hazırlayıp devlete sunduk.”

Haberin Devamı

Milli Birlik Projesi
Gazi-Der’in bu hak arayışısı ile gaziler ve şehit yakınlarına destek amacıyla “Milli Birlik ve Bütünlük Projesi” adını verdiği, ancak ülkenin içinde bulunduğu hassas dönem nedeniyle seçim sonrasına ertelenen bir başka etkinliği daha var. Danışma Kurulu’nda Prof Dr. Hanım Halilova, Prof. Dr. Zakir Avşar, Prof.Dr. Ali Tekin, Prof. Dr. Selami Kardeş, Prof.Dr. Metin Kazancı gibi akademisyenler ile gazeteci-yazar Ahmet Tan ve Cüneyt Arkın’ın da aralarında bulunduğu 13 kişinin yer aldığı bu projenin amacı ise 81 ili dolaşarak bu konudaki hassasiyeti pekiştirmek. Bu arada da “madalya maaşı, 5000 günde emeklilik, ikinci iş hakkı ve yeşil pasaport” taleplerini bir kez daha dile getirmek...