Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İstanbul’da herkes karadaki yoğun trafikten şikâyetçi ama havada da durum hiç iç açıcı değil. Çünkü; İstanbul’a inen kalkan uçak sayısı, özellikle son yıllarda katlandı. Örneğin 1993 yılında Atatürk Havalimanı’na bir günde inip kalkan uçak sayısı ortalama 400 iken, bugün 1200 civarında... Dahası Sabiha Gökçen Havalimanı’nın günlük 600 uçağı bulan trafiği ve transit geçişlerle birlikte İstanbul üzerinde dolaşan günlük uçak sayısı 2 bin 500’ü aşmış durumda. Bu neredeyse dakikada iki uçak demek.
Rakamlar gelişen havacılık sektörümüz adına sevindirici ancak bir o kadar da düşündürücü. Zira havada da yollar kısıtlı ve bu yoğunluğu yönlendirecek, uçakların güvenli şekilde inip kalkmasını sağlayacak hava trafik kontrolörü sayısında ciddi sıkıntı var. Türkiye Hava Trafik Kontrolörleri Derneği (TATCA)’nın verilerine göre; Türkiye genelindeki kontrolör sayısı bin, olması gereken ise minimum 1500. Üstelik var görünenlerin ciddi bir bölümü (yüzde 15) de iş yükünün fazlalığı ve aşırı stresten kaynaklanan psikolojik ve diğer sağlık gerekçeleriyle (kireçlenme, fıtık) pasif göreve çekilmiş durumda. Bunun yanı sıra tek başına sorumluluk alamayacak deneyimsiz personel sayısı da oldukça yüksek. Bu konudaki en büyük sıkıntı ise İstanbul’da...
TATCA yetkilileri, İstanbul’da görevli bir kontrolörün yaklaşık altı saatlik (iki saat çalışma bir saat dinlenme) aktif mesaisinde her gün 250 - 300 uçağı yönlendirdiğini söylüyor. Aşırı yoğunluk ve personel azlığı (izin, hastalık vb) nedeniyle 400’ü bulduğu zamanlarda oluyormuş. İnen kalkan, havada turlayan, kalkış izni bekleyen, yolları kesişen binlerce uçak... Bir anlık dalgınlık ya da pilot- kule arasındaki anlaşmazlığın düşüncesi bile facia...

3. havalimanı çözer mi?
Trafiği rahatlatmak için öngörülen karada 3’üncü Boğaz Köprüsü, havada ise 3’üncü Havalimanı. Projeye göre; altı pistli, yıllık 150 milyon yolcu kapasiteli havalimanı devreye girdiğinde (2017) iniş - kalkış sorunu kalmayacak. Ancak, kaptan pilot Bahadır Altan aksini düşünüyor ve yeni alanın sadece uçakların park sorununu çözeceğini söylüyor. Altan, “Havadaki riski ve yoğunluğu azaltmak için tek çözüm, hava kontrolörü başına düşen trafik sayısı ve sektörünü (sorumluluk alanı) düşürmek. Atatürk Havalimanı’ndaki yoğunluğu da çevre alanlara yaymak” diyor...

Haberin Devamı

Polissiz kutlama

Haberin Devamı

Açılış var geçemezsin, tören provası var sürünürsün, çünkü polis yolları kesmiş. Derdini anlatmak istersin dinletemezsin. Taksim’e çıkmak istersin, gaz ya da dayak yersin...
Özellikle Gezi Parkı olaylarından sonra polis hayatımıza o kadar girdi ki, neredeyse yokluğunu(!) garipser olduk....
O nedenle Bağdat Caddesi’ndeki Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında en çok ilgimi çeken buydu desem yalan olmaz. İşte gözüme takılanlar:
Cadde on binlerce yaşlı, genç, kadın, erkekle hınca hınç dolu ama ortada tek bir polis yok.
Ellerinde Türk bayrağı ve meşalelerle potansiyel “çapulcular” yürüyor, lokanta, kafeleri dolduran ya da evlerin balkonlarına çıkan insanlar tempo tutup, marşlara eşlik ediyor. “Bayrakçılar” korkusuzca satış yapıyor ve Volkan Konak konseriyle sona eren gecede tek bir sorun yaşanmıyor.
Demek ki polissiz de oluyormuş.

Haberin Devamı

Sintine cezası

Boğaz gözbebeğimiz. Ama kirlenmesi engellenemiyor. Son denetimlerde de bazı gemi ve teknelerin sintine atıklarını pet şişeler içerisinde deniz dibine bıraktıkları saptandı. Yapılan gemi denetimlerinde 10 ayda 1,5 milyon lira para cezası kesildi. Deniz yüzeyinde ve dibinde en çok karşılaşılan atıklar arasında; metal, demir parçaları, araba lastikleri, plastik bidonlar ve şişeler olduğu görüldü.

Kırmızı hat

* Ankara Kedisi dünyadaki bütün uzun tüylü kedilerin atası olarak kabul edilmektedir. Kedilerimiz bizler için tarihi ve kültürel mirastır. Nasıl tarihi ve antik kalıntıları, bir taş parçası olarak görmüyorsak, her renkten kedilerimizi de sıradan bir sokak kedisi olarak görmemeliyiz. Onlara medeniyetlerin beşiği Anadolu’nun en eski ve doğal bir parçası olarak sahip çıkmalıyız.
Ankara Kedisi Derneği