Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Kadıköy’deki binaların riskli çıktığı bilgisi bayat haber. Bunu bilmek için dayanıklılık testine bile gerek yok. Daha önce de yazdık Kadıköy’deki toplam 30 bin 500 bin binadan sadece 2 bin 800’ü yeni. Gerisi İstanbul 1.derece deprem kuşağına alınmadan önce yapılmış. Demiri, çimentosu, statik hesapları farklı. Sen yıkmazsan, deprem yıkacak. Bunu vatandaş da biliyor belediyede. O nedenle Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın sözleri malumun ilanı. Aslolan vatandaşı yıkmaya ikna etmek, onun sihirli formülü de imar artışı. Bu konuda Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk’ün önerisi vardı ama; Büyükşehir Belediyesi’ne takıldı. Bakanın, “Çok fazla imar artışı beklenmesin” sözlerinden sonra dün başkan Öztürk ile bir kez daha görüştük. Bakanlığa sunulan öneriyi anlattı. Daha önce yazdıklarımızdan pek farkı yoktu. Şöyle ki:
“İmar artışı Ankara asfaltı ile Kurbağalıdere ve deniz arasında kalan bölümü kapsayacak. Bu bölgede geçerli olan imar katsayısı 2.07. Anlamı; bin metrekarelik arsaya 2070 metrekare inşaat . Bu da 100 metrekarelik 20 daire demek. Beklenen katsayı ise 2.50
Bu, Bağdat Caddesi ve sahil için geçerli değil. Sahil 3 kat, cadde ise dükkan artı dört kat. Yükseklikte artış yok. Taban oturumunda se yüzde 10 luk bir artış öngörülüyor.”
Başkan Öztürk, birleştirilmiş parseller için ilave kat hakkı veren bonuslar beklediklerini de söylüyor.

Haberin Devamı

Fay hattındaki bomba

Yalova AKSA (Akrilik Kimya Sanayi A.Ş)’daki yangını da çabuk unuttuk. Alevler Akrilonitril depolarına sıçramadı ya yetti. Ama tanklar yerinde duruyor. Hem de fay hattının üzerinde. Bilmem tehlikenin farkında mısınız? Ömer İltan Bilgin, bakın ne diyor:
“Aksa’ya merakım 1969 kuruluştan 1975 büyümeye kadar baş mühendis olarak çalışmamdır. Aksa yapılırken patronlar tekstil fabrikatörleri oldukları için kimya fabrikası konusuna uzaktılar. Bu yüzden inşaattan montaja İTÜ profesörlerine danışılarak her şeyin en doğrusu, en emniyetlisi yapılmış ve masraftan kaçınılmamıştır. 1999 depreminde 150 metrelik kolonlar bile yerinden oynamamış ama en tehlikelisi akrilonitril tankı hasar görmüştür. Sebep nedir? Sebep devletimizin, mülki amirlerin fay hattını belirtmemeleri ve tam fayın üstüne en tehlikeli tankı kurmuş olmamızdır. Bu ne gaflettir. Artık bu dersi alıp Türkiyenin fay hatlarını çizip 10 km civarına fabrika, hatta yerleşim yapılması yasaklanmalıdır.”

Haberin Devamı

Aşı gribi önler mi?

Salgınla beraber bildik tartışma yine başladı. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta’nın bu konudaki görüşü net. “Hiç grip aşısı olmadım , olmam da “ diyor. Ve ekliyor:
“Babam 90, annem 85 yaşında bugüne kadar onlara da yaptırtmadım”
Küçükusta, grip aşısının yanlışlarını da şöyle sıralıyor:
“Virüsün tamamı insana verilmediği için bağışıklık sürekli olmuyor. Aşı yaptığın zaman ömür boyu koruması gerekir. Normalde virüs solunum yoluyla alınıyor, aşı ise deri altına ya da kasa yapılıyor. Lokal bağışıklık diye bir şey var.Solunum yoluyla alınırsa solunum yollarında bağışıklık olur. ABD’de 125 milyon kişi aşı oldu, yine de salgın yaşandı.”
Ya çocuklarda öldürücü olduğu iddiası?
“Doğru. Finlandiya, İsveç’te domuz gribi aşısının uyku hastalığı yaptığı ortaya kondu ve çocuklara yapılması yasaklandı.”
O halde olmayalım?
“Ol ya da olma demem. Ama ticari bir aşı olduğu ortada. Her sene yenilenen bir aşı olabilir mi? Bu ensesi açık adama tokat atmak gibi bir şey.”