25 yaşındaki Jandarma Uzman Çavuş Tuncay Arslan Şırnak Çakırsöğüt 1. Jandarma Komando Tugayında görevliydi. 2015 yılının ikinci yarısından sonra Şırnak il merkezi, Cizre, Silopi ve İdil ilçelerinde başlayan hendek operasyonlarında teröristleri etkisiz hale getirmek için çarpıştı. Aylarca süren bu çatışmalarda 1267 PKK’lı terörist etkisiz hale getirilirken, Tuncay Arslan’ın 113 silah arkadaşı şehit oldu. Sonunda bölge huzura kavuştu ve bu operasyonlarda asker ile polis birer kahramanlık destanı yazdı...
***
Temmuz 2016....Darbe girişimine ilişkin ülke genelinde başlatılan soruşturmalar kapsamında Şırnak’ta Çakırsöğüt Jandarma Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Osman Gürcan ile 2’si binbaşı, 3’ü yüzbaşı ve aralarında uzman çavuş Tuncay Arslan’ın da bulunduğu 309 asker gözaltına alındı. Sorgularının ardından da Ankara’ya darbeyi desteklemek için yola çıktıkları iddiasıyla tutuklandılar. Askerler savunmalarında Tugay Komutanı Gürcan’ın, 15 Temmuz gecesi saat 21.00’de “harekâta hazır biçimde toplanma” emri verdiğini öne sürerek şöyle dediler:
“Personel nereye ne amaçla gittiğini bilmiyordu. Verilen emir sadece 15 dakika içinde hazır olunması, tabur komutanı haricinde daha ast rütbelerdeki personelin cep telefonun yanına almamasıydı. Olağan ‘operasyon görevi var’ diye alelacele mayın dedektörleri, üç günlük kumanya, uyku tulumları, arazi için panço ve petlerini yanlarına alan personel kendini araçlarda buldu. Cizre’ye vardığımızda oradaki polislerden olayların aslını öğrenmeye başladık.”
Tuğgeneral Gürcan’da ifadesinde, Şırnak’ta terörle mücadele operasyonlarına katılan birliğindeki komandoların Ankara’ya getirilmesi için eski Genelkurmay Başkanlığı Personel Plan Yönetim Daire Başkanı Tuğgeneral Mehmet Partigöç (tutuklu) ve Albay Cemil Turan (tutuklu) imzasıyla “gizli” ibareli, “acil” kodlu mesaj geldiğini söyledi. Bu arada operasyonlara katılan birlikteki komandoların aynı gün dış dünyayla bağlantısının kesilmesi için cep telefonlarının toplatıldığı ve TV yayınlarının kesildiği de öğrenildi. Gelişmeler üzerine 67 gün tutuklu kalan Tuncay Arslan’ın da aralarında bulunduğu 300 civarındaki uzman çavuş adli kontrol şartıyla tahliye edildi...
***
Tahliye olduktan sonra diğer arkadaşları gibi görevine dönen Tuncay Arslan
24 Kasım 2016’da Şırnak’ın Cudi Dağı bölgesindeki arama faaliyeti sırasında PKK’lı teröristlerin önceden yola tuzakladığı patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu şehit düştü. Şehit için Antalya- Korkuteli’nde düzenlenen cenaze törenine bakanlar, milletvekilleri, Vali, belediye başkanları, askeri erkan ve polisler katıldı. Cenaze aracının peşinde yürüyen yaklaşık 5 bin kişi “Şehitler ölmez vatan bölünmez” diye bağırdı...
Kentsel dönüşüm ranta dönüşmesin
İstanbul Valiliği bünyesindeki Koordinasyon Birimi tarafından yürütülen İSMEP (İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi) verilerine göre; İstanbul’da 30 yıl içinde büyük bir deprem olma olasılığı yüzde 62 (artı-eksi 12), Geo Hazards International’ın yaptığı araştırmaya göre de İstanbul, dünyada en yüksek deprem riskine sahip üç şehirden birisi. Doğabilecek olası sonuçlar açısından ise en çok risk taşıyan şehir olma niteliğine sahip. Japonya Uluslararası İşbirliği Ajansı’nın (JICA) raporunda da İstanbul’da yaklaşık 350 bin bina risk altında bulunduğu belirtiliyor. Bu arada 1999 öncesi yapılar da dikkate alındığında İstanbul’da gözden geçirilmesi gereken bina sayısının 800 bin civarında olduğunu söyleyenler de var. Dolayısıyla kentsel dönüşüm projelerini bir an önce bitirilmesi şart. Nitekim bu konu Mert İnan imzasıyla dünkü Milliyet’in de manşetindeydi. Peki kentsel dönüşüm yeterli ya da doğru yapılıyor mu? Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür’e göre hayır. Nedeni de şu: “Kentsel dönüşümü belediyeler ve halk bir müteahhitlik projesi diye algılıyor. Eğer öyle dersen bu iş ranta dönüşür. Müteahhit kar getiriyor diye olmayacak ya da güçlendirilecek binayı dahi yıkar. Para etmeyen semtler ise hiç dönüşüme
girmeyebilir...”
