Tunca BENGİN
Eskişehir'deki polis okulu bir süredir trafik konusunda ihtisas eğitimi veriyor. 81 ilden gelen trafik polisleri 8'er haftalık programlarda 'denetim, ilk yardım, çatışma ve stres yönetimi, meslek etiği, mesleğin getirdikleri zorluklar, vatandaşla ilişkilerde nezaket kuralları, psikoloji' üzerinde ders görüyor. Amaç; karayollarımızda akan kanı durdurmak. Okul Müdürü
Vedat Cem, '310 polis sertifika aldı, hedef 4 bin' diyor. Ve eğitimi bitirenlerin meslek yaşamı boyunca trafik polisi olarak kalacağını söylüyor.
Gerçekten de trafik kazalarında ortaya çıkan tablo felaket. Her yıl binlerce insan ölüyor, yaralanıyor. Trilyonlarca liralık maddi zarar cabası. Önlemler konusunda ısrarla yinelenen
eğitim yetersizliği. Ancak bu sürücü kadar, denetim görevini yürüten
polisler için de geçerli. İşte, bu noktadan hareketle adı değiştirilen Eskişehir Polis Okulu, 1999 yılından itibaren trafik eğitimi veriyor. Eskişehir'in tercih edilmesinin bir başka nedeni ise Anadolu Üniversitesi programında iki yıllık Trafik Yüksek Okulu projesinin olması.
Ağırlık psikolojide
Emniyet Müdürü Cem'in verdiği bilgiye göre; eğitim kadrosu meslekten gelenlerle, üniversite öğretim üyelerinden oluşuyor. Kursiyerlere öncelikle 'kişinin ruh halinin görevini olumsuz etkilememesine yönelik' eğitim veriliyor. Kitapta bunlar, 'Ölüm, hastalık, boşanma, çalışma saatleri, amir geçimsizliği, konut - okul değişikliği, borç, ücret dengesizliği, yükselme olanağının azlığı - çokluğu, yaşam koşullarında değişiklik, dedikodu' diye sıralanıyor. Ve başa çıkmada kullanılacak yöntemler anlatılıyor. (Bedensel - solunum egzersizi, meditasyon, sosyal - kültürel - sportif etkinliklere katılma, masaj vb.)
Bunlar, polisin kendine yönelik olanları. Bir de sürücüleri muhatap alan dersler var. Yani, vatandaşın ruh haliyle ilgili. Örneğin; devamlı sollama yapan bir kişiye 'Kendinize çok güveniyorsunuz' ya da hata yapanlara 'Bugün çok uykusuzsunuz, çok dalgınsınız' diye yaklaşmak. Sürekli saygılı davranmak.
Şu anda eğitimini tamamlayan trafik polisi sayısı 310. Müdür Cem, 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinde okul yatakhanesinin zarar gördüğünü, bu nedenle eğitime ara verildiğini söylüyor. Yılda dört dönem eğitim planlandığını anımsatan Cem, devam ediyor:
"Ayrıca 40 - 50 kişilik gruplara alkometre kullanımı, radarla hız kontrolü eğitimleri de veriyoruz. Artık, kötü muamele iddiaları son bulacak. Olmaması gereken tutum ve davranışlar sıfıra indirilecek."
Bar teröristleri
Bar - kulüp fedailerinin adı özel güvenlik oldu ama; kafa değişmedi. Adamlar terör estirmeye devam ediyor. Dayak, hakaret, tehdit, yaralama ne ararsan var. Hem de İstanbul'un en ünlü mekanlarında. Kapı önündeki trafik rezaleti ise başka alem. Yol işgal altında; iki zıpır sevgilisiyle sallanıyor, arkada araçlar yığılıyor. Sıkıysa sesini çıkart. Canını kurtarsan araban elden gider.
Nedim Bıçak adlı okurumuz, Beyoğlu'ndaki bir barda (adını şimdilik vermiyorum) başına gelenleri şöyle aktarıyor:
"Canlı müzik eşliğinde pistte dans ediyorduk. Bazı görevliler kafalarına göre beğenmedikleri kişileri hiç de hoş karşılanmayacak şekilde engellemeye başladı. İki görevli beni yaka paça dışarı çıkartmak istedi. Tepki gösteren arkadaşım da aynı muamele ile karşılaştı. Müzik yapan grubun elemanlarından biri durumu fark etti ve bizi ellerinden kurtardı. Ancak, görevli 'Hiç iyi yapmadın, buranın tek çıkışı var' diye tehdit etti. Unutup eğlenmeye devam ettik. Ancak program çıkışında bizi takip edip bir köşede sıkıştırdılar. Canımızı kurtarmak için ayrı yönlere kaçıştık. Ben çeneme yediğim yumruklarla kurtuldum, altı kişinin saldırısına uğrayan arkadaşımın hali ise perişandı. Yediği tekme ve yumruklar nedeniyle ayakta duramıyordu."
İstanbul Emniyet Müdürü Sayın
Hasan Özdemir'in bilgisine ve ilgisine...
Yazara E-Posta: tbengin@milliyet.com.tr
