Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik. Bir de dönüp baktık ki bir arpa boyu yol gitmişiz. Bugün liderlerin ikinci kez biraraya geleceği AKP-CHP ortaklık arayışında varılan noktanın özeti bu. Yani tipik bir masal ritüeli. Çünkü 7 Haziran’dan bu yana iki ay geçti, yasal süre için ise 13 gün kaldı ama “istikşafi görüşmeler” ya da çay sohbetleri sonrasında sıcak mesajlar veren her iki partinin temsilcileri “gerçek görüşmeler” konusunda ne diyor:
“Liderler ve çevresindeki bir grup istiyor ancak parti tabanlarından direnç var.”
İlk günlerde söylenenlerden fark var mı? Yok. Haftalarca süren peşrev faslının pek bir şey değiştirmediği ortada.Ya da ülkede hortlayan terör, dökülen kanlar ve de ekonomideki kötü gidiş kimsenin umurunda değil.Oysa sokağın beklentisi ne? Ülkenin yaşadığı bu sıkıntılı süreçte en çok oyu alan iki parti 3-4 yıllık bir mutabakat yapsın, kurulacak hükümet önümüzdeki 2-3 yılda Türkiye’yi toparlayıp seçime gitsin. Hem ülke hem de elini taşın altına koyanlar kazansın.. Buna karşın Ankara’daki hava hangi yönde? Yeniden sandığa giderek, tek başına iktidarı zorlamak veya oy oranlarını artırmak. Daha doğrusu “mış” gibi yapılan koalisyon çalışmalarıyla “her yolu denedik” görüntüsünü verip, sütre gerisinde yürütülen olası bir erken seçime dönük anket çalışmaları, yani oy hesaplarıyla ülkenin değil partilerinin geleceğini kurtarmak. Peki böyle bir ortamda ve bugünkü anket sonuçlarına bakarak 2-3 ay sonrasına dönük oy beklentileri içine girmek partiler açısından ne kadar gerçekçi? Sorunun yanıtını kamuoyu araştırmacısı Adil Gür veriyor:
“Araştırmalar 45 gün, 3-6 ay sonrasını göstermez, bugünü, dünü gösterir. Örneğin 2009 da Davos’ ta Başbakan ‘One minute’ dediğinde AKP’nin oyları 55’lere çıkmıştı, ama 45 gün sonra seçim yapıldığında yüzde 38’e düştü. Seçim süreci içerisinde neler olacak, neler yaşanacak bugünden ölçmek çok zor. Siyasetçiler sadece anket sonuçlarına bakarak karar verirlerse hata yaparlar...
Kaldı ki, konjonktür mevsimsel olarak doğru araştırma yapmaya uygun değil. Bunu Cumhurbaşkanlığı seçimleri sırasında gördük, anketlerin hepsi çuvalladı biliyorsunuz. Neden? Hali vakti yerinde olan yazlığında tatilde, gariban köyünde memleketinde, nüfusun yüzde 10-20’si yer değiştirmiş durumda. Halbuki biz burada seçimde kim birinci olacak diye değil, yüzde 1-2’yi ölçmeye çalışıyoruz. Biz diyoruz ki 41 mi 43 mü. İki puan çok şeye kadir ama o iki puanı ölçerken elimizde doğru örnekleri seçmekle ilgili yüzde 10-20 bizi yanıltacak bir veri tabanı var.”
Bakalım bu masal bugün bitecek mi? yoksa bir süre daha mı devam edecek?..

Haberin Devamı

PKK barajlara neden saldırıyor?
Askerleri, öldüren, yol keserek araçları yakan PKK’nın hedeflerı arasında doğu ve güneydoğudaki barajlar da var. Nedeni açık.Yapılan ve yapımı süren 35 civarındaki barajdan Kuzey Irak sınırında bulunanların su toplamaya başlamasıyla oluşacak doğal set teröristlerin sızmasını zorlaştıracak. Katır üzerinde gerçekleştirilen ağır silah ve gıda maddelerinden oluşan lojistik desteğin önü kesilecek. Bölgedeki çok sayıda mağaranın sular altında kalacak olması nedeniyle de PKK’nın harekat alanı daralacak. 1990’lı yıllarda bölgede özel harekat operasyonlarını yöneten bir emniyet müdürü şöyle diyor:
“Sadece Tunceli’de 3 binden fazla mağara var. Bir tanesine giriyorsun çıkıyorsun ya da imha ediyorsun, terörist senin bıraktığın mağaraya tekrar giriyor. Ama göllenme olduğunda saklanma ve sızmaları çok zor...”