Sarılar halkı söke söke hakkını aldı... Orman Bakanlığı müfettişlerince hazırlanan raporu gören Antalya Valiliği köyün ortak zilliyetinde yerlerin eşe dosta peşkeş çekildiğine kanaat getirdi. Ve Vali
Ertuğrul Dokuzoğlu, belediye başkanı
Mahmut Şimşek ve azalar hakkında 'görevi kötüye kullanmak ve ihmal' iddialarıyla soruşturma kararı aldı. Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı da devreye girdi.
Önce olayı anımsayalım. Orman köylülerinin kalkındırılmasına yönelik yasa gereği oluşturulan
Hak Sahibi Tespit Komisyonu, Manavgat'ın Sarılar köyünde (şimdi belde) arazi dağıtmıştı. İşte kıyamet de bundan kopmuştu. Çünkü; iddiaya göre komisyon bazı vatandaşlara kıyak yapmış, trilyonluk araziler (50 dönüm) komik paralar karşılığı parsellenmişti. O dönem köyün muhtarı olan zat da bugünkü Belediye Başkanı
Mahmut Şimşek idi...
Gelelim karara
Sonunda belde sakinlerinden
Şerafettin İnci'nin şikayeti üzerine görevlendirilen üç başmüfettiş köylüleri haklı buldu. Vali
Dokuzoğlu imzasını taşıyan 10 Nisan 2000 tarih ve 4488\1 numaralı kararda aynen şöyle diyor:
"Başmüfettişler Turan Kalyoncu, İzzet Okyay ve Hayiş Öget tarafından düzenlenen ön inceleme raporu neticesinde;
Hak Sahibi Tespit Komisyonu Başkanı
Mustafa Çelik ve köy temsilcileri
Tahsin Esel ve
Hasan Çeker'in komisyon üyeleri üzerine tespit yapmaları kendileri ve 3. kişilere düşük takdir ederek çıkar sağlamaya yönelik eylemleri ile görevlerini kötüye kullandıkları,
Komisyonda görevli diğer elemanlar Mustafa Akıncı, Mehmet Pınar, Nevzat Dursun, Şükrü Tatlı, Önder Saygılı, Tayyar Öztürk'ün bu eylemlerin oluşmasına bilerek ya da bilmeyerek hizmet ettikleri, en azından alet oldukları gerekçesiyle görevlerini ihmal ettikleri,
Köy tüzel kişiliği adına iş ve işlemlerde görevlerini ihmal eden Belediye Başkanı
Mahmut Şimşek, Tahsin Esel, Rüştü Ersoy ve Mustafa Kalın'ın sorumlu bulunduğu anlaşıldığından
soruşturma izni verilmesine, kararın bir örneğinin Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmesine karar verildi."
Şimdi ne olacak? Arsalar geri mi alınacak yoksa artı hesap mı çıkacak? Ya da başka cezalar mı gelecek? O yargının işi. Ama bir gerçek var ki; bu köylünün zaferi.
Peki tüm bunlara başkan ne diyor? Biliyorsunuz o kendisiyle görüşmek isteyen gazetecilerin yüzüne telefon kapatıyor!..
'Anayasaya uygun'
Cumhurbaşkanının görev ve yetkileri, seçimi tartışmaları sürüyor. Kimine göre; beş liderin ortak aday göstermesi Anayasa'ya aykırı. Eleştirilen 1982 Anayasası'nın mimarı Prof.
Orhan Aldıkaçtı ise 'Uygun' diyor. Aldıkaçtı Hoca, şöyle konuşuyor:
"101. madde uyarınca TBMM dışından aday gösterilebilmesi üye tam sayısının en az beşte birinin yazılı önerisiyle mümkün. Bu nasıl olur, konuşup - uzlaşmayla. Yoksa bu kadar insan akşamdan yatıp sabaha aynı isimle kalkacak değil ya. Liderler ne yaptı, konuştu - uzlaştı. Ha sadece iktidar yapsaydı uygun olmazdı."
Cumhurbaşkanının Anayasa Mahkemesi, YÖK üyeleri, rektör seçmesine yönelik eleştirileri de anlamsız bulan
Aldıkaçtı, 'Anayasa Mahkemesi aday üyelerini cumhurbaşkanı mı belirliyor. Yoo, o önüne gelen üç isimden birini tercih ediyor' diyor.
Tartışmanın milletvekillerinin Anayasa'yı iyi okumadıklarından kaynaklandığını öne süren hoca, 'Ben kefilim, herkesle de tartışmaya hazırım' iddiasında.
Revize edilmesi gereken maddeler yok mu? Hocaya göre de var. 'Zaten Danışma Meclisi'ne sunarken üyelere arkadaşlara bu Anayasa geçicidir, ileride bazı maddelerin değişmesi gerekir uyarısında bulunduk' diyerek, 'Özelikle hak ve özgürlüklerle ilgili' şeklinde konuşuyor.
Ve Süleyman Demirel'in anayasal yetkilerini çok iyi kullandığını söylüyor. Örnek; Necmettin Erbakan'ın istifasından sonra yarıdan fazla milletvekili imzasına rağmen Tansu Çiller'e hükümet kurma yetkisini vermemesi...
Yazara E-Posta: tbengin@milliyet.com.tr
