Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Karaman’daki facia bir kez daha gösterdi ki madenci de devlet de yerin altında ne olduğundan bi haber. Yani risksiz kazı,üretimin nasıl yapılacağı ya da olası bir kaza durumunda en hızlı hangi noktadan müdahale edileceğini kimse bilmiyor. Çünkü işletmelerin çoğunda yerin derinliklerini,karanlığını aydınlatacak imalat,üretim ya da kazı haritaları yok. Var olanların bir bölümü ise her ay yenilenme zorunluluğuna rağmen revize edilmemiş. Dahası Jeoloji Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi eski Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Öztürk’ün dediğine göre sahte olanları bile varmış. Sahtekarlığın nedenlerini Prof. Öztürk’ten dinleyelim:
“Eni boyu doğru bir harita yaparsanız,çarptığınızda ne kadar bir madene karşılık olduğu ortaya çıkar. Bunun da yüzde ikisini devlet hakkı olarak vermeniz ve satış bedeli üzerinden vergilendirmeniz gerekir. Siz eğer faturasız satış yapıyorsanız o zamanda biri çıkar
‘bu kadar maden nerede’ diye sorar.Bunu önlemek içinde gerçekleri yansıtmayan bir harita yapar ve şaşırtırsınız. Yani fazla kömür çıkarıp az gösterirseniz avantajlı olursunuz...”
Bu işin devleti söğüşleme yöntemi, tabi bunun bir de tehlike boyutu var. Yalan yanlış bu haritalarla, üretim, kazı yaparak Soma ve Karaman’da olduğu gibi faciaya yol açmak...
Peki bunları denetleyecek bir mekanizma yok mu?Olmaz mı? Mevzuat gereği tüm işletmeler Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü’ (MİGEM)nün onayladığı haritaları her ay revize edip işyerine asmak MİGEM’in müfettişleri de bunları kontrol etmek zorunda. Yapılmış mı? Soruya soruyla yanıt verelim şu ana kadar Ermenek’teki ocakla ilgili doğru dürüst bir harita gören var mı?..

Haberin Devamı

CHP’nin gençleri de büyüklerinden farksız

Ana muhalefetin “A takımı” gibi “Genç takımı”nda da sıkıntı var.Bunun işaret fişeği de CHP Gençlik Kolları’nın 20 genel başkan yardımcısından biri olan Uğur Arslan’ın geçen haftaki “gençlik kurultayı” isteyen çıkışıydı:
“Partimize yapılacak en büyük ihanet, kendi koltuğunu korumak uğruna bu zayıflamış gençlik örgütleriyle seçime gitmektir. Mevcut Gençlik Kolları Başkanı,’Ana kademe kurultay yapmasa bile ben yapacağım’ lafını yemiş olmamalı. En azından oturduğu makamın ağırlığı bunu gerektirir.”
Bu çıkış üzerine “CHP’nin gençlik teşkilatında neler oluyor” diye sorduğumuz bir başka genel başkan yardımcısı Mehmet Ali Işık ise diyor ki:
“Herhangibir kurultay söz konusu değil. Bir kişinin görüşü bütünü kapsamaz. Biz öyle düşünmüyoruz ve tamamen 2015 seçimlerine odaklanmış durumdayız. Genel başkanımız İrfan İnanç Yıldız ile birlikte saha çalışmaları yaparak, parti politiklarımızı anlatıyoruz.”
Bu durumda anlaşılan o ki, hafta sonunu kampta geçiren ve seçimden çok parti içindeki dalgalanmaları konuşan CHP’nin “A takımı” gibi “Genç takımı”nda da parti içi muhalifler liderlere tepkili. Ve her ikisinde de eleştirilerin gerekçesi aynı:
“Koltuk sevdası...”

Haberin Devamı

Güneydoğu’daki ‘endişe bombası’

Hakkari-Yüksekova ve Diyarbakır’daki “kalleş” saldırılar ve bazı asker evlerinin işaretlendiği iddiaları nedeniyle bölgede tedirginlik had safhada. Özellikle de lojmandan yararlanma oranlarının azlığı nedeniyle kışla dışında yaşamak zorunda kalan astsubaylar arasında. Bu nedenle astsubayların ciddi risk altında olduğunu belirten TEMAD Genel Başkanı Ahmet Keser, bunun da endişeyle birlikte tepkiye yol açtığına dikkat çekerek şöyle diyor:
“Lojmandakiler korunamazken dışarıda yaşayanın psikolojisini hesap edin. Diyarbakır’daki olay sadece bir askerin şehit edilme olayı değil, eğer bu astsubayımız bir intikal esnasında vurulmuş olsaydı tepki böyle olmayacak, evlere endişe düşmeyecekti. Ama şu anda ailelerin içine ‘endişe bombası’ düşmüş durumda. Çünkü asker göreve giderken eşini, çocuğunu o sokakta, o mahallede bırakıp gidiyor. O nedenle de personel çok tedirgin ve huzursuz. Dahası bu huzursuzluk her an aktif tepkiye dönüşebilir...”