Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Tunca BENGİN

       Marmara Denizi bitti, karabataklar öldü ama; tartışması sürüyor. Çevre eski Bakanı İmren Aykut, hükümeti beceriksizlikle suçluyor. Şimdiki Bakan Fevzi Aytekin, İstanbul Üniversitesi'ne bağlı ARAR gemisinin araştırma yaptığını söylüyor. Boğazlarla ilgili çok başlılıktan yakınıyor. Valilik temizleme işinin gemi sigortasınca karşılanacağını açıklıyor. Hazine avukatları, tazminat hazırlıkları yapıyor. Bu arada, AKUT benzeri Sualtı Araştırma Derneği (SAD) adlı bir sivil toplum örgütü, deniz kirliliğiyle mücadele ediyor, kimse farkında değil. Lafı uzatmayalım; Marmara'da tam bir curcuna yaşanıyor.
       Bu kaza ne ilk ne de son. Tanker geçişi oldukça, Montr" Antlaşması şartları da aynen durdukça başımız daha çok ağrıyacak. Yapılacak tek iş, acil müdahaleye hazırlı olmak. İşte gördük, kaç gün oldu hala doğru dürüst önlem yok. Daha acısı, ne yapılacağını bilen de yok. Tıpkı, depremde yaşadıklarımız gibi...

Komisyon devrede

       Rus bandıralı 'Volgoneft 248' adlı tankerle ilgili ilk yapılan, Valilik bünyesinde oluşturulan 'İzleme Değerlendirme ve Koordinasyon Komisyonu.' İl Çevre Müdürlüğü'nden tutun da Liman Başkanlığı, Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Geliştirme Daire Başkanlığı, İÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü, Kıyı Emniyet ve Gemi Kurtarma İşletmesi Genel Müdürlüğü'ne dek, bir sürü kuruluştan temsilci var. Komisyon 1999'un son gününden bu yana tespit çalışması yapıyor. O arada fuel - oil denize akıyor. Yaşasın komisyon... Gemi sigortasının, temizlik işini MEKE LTD. Şirketi'ne ihale ettiğini belirten Vali Yardımcısı Bülent Karaçöl, 'Bugün başlayacak' diyor. Yaklaşık 2 ay sürecek çalışmalarla ilgili olarak:
       'Toplanan malzemelerin bir kısmının ekonomiye kazandırılması gündemde. Zarar gören kuşlar için de çalışma olacak. Az etkilenen 25 - 30 kuş saptandı. Hayvan Hastanesi'nde bakımları yapılacak' şeklinde konuşuyor.
       İmren Aykut ise çok sert tepki veriyor. Çevre Bakanı Aytekin'i beceriksizlik - bilgisizlikle suçluyor. Kendi döneminde Bodrum açıklarında böyle bir olay yaşandığını anlatan Aykut, 'Sorsalardı, anlatırdık' diyor. Ardından da ekliyor:
       "Çok özel yöntem gerekiyor. İki yıl önce Çavuş Adası önündeki olayda, tankerdeki petrol denize dökülmüştü. Fokların barındığı adanın çevresi simsiyah olmuştu. Denizden 130 ton atık toplandı. Parası da çevre fonundan karşılandı. O fon ne güne duruyor? Seçim bölgesine traktör, kamyon dağıtacaklarına, çevreye harcasınlar. Önce temizle, sonra parasını tazmin edersin. Bu kadar beklenir mi?"

Ödüllü dernek

       SAD'ın Başkanı Cem Kıraç, 'Bakanlık yetki ve destek versin Marmara'yı temizleriz' iddiasında. Derneklerini, denizin AKUT'u olarak tanımlayan Kıraç, şöyle konuşuyor:
       "1996 senesinde Karaköy - 1 adlı gemi Çavuş Adası'na vurdu. Fok mağaralarını kontrol ederken tonlarca petrol atığı gördük. Önce gönüllü olarak 7 ton topladık, altından kalkamayınca Çevre Bakanlığı'ndan yardım istedik. O sırada foklar da bölgeyi terk etmişti. Üç ay süren temizlik Aralık 1997'de bitti. Mayıs 1998'de foklar geri döndü. Bu da temizliğin dört dörtlük yapıldığının göstergesi."
       Marmara'daki olayda geç kalındığını belirten Kıraç, devam ediyor:
       "Yapılacak iş, kıyıdan başlayıp bariyer kurarak kirli bölgeyi limitlendirmek. Kaç kilometre olursa olsun mutlaka yapılmalı. Bilgimiz var, görev verilirse hazırız."
       Bir anımsatma; anılan dernek Akdeniz Foku'nun korunması çalışmasıyla Avrupa Çevre Koruma Birincisi olmuş. Bu temizlikte bunun bir parçasıymış. İlgililerin bilgilerine...

Bakan Bey ne diyor?

       Devlet neden çaresiz ya da geç kaldı? Söz sırası Çevre Bakanı Fevzi Aytekin'de:
       "En önemli sorun boğazlardaki çok başlılık. Kazalar yine olacak, kimse önleyemez. Onun için bir an önce tek elden yönetimi oluşturmak gerekiyor. Çünkü ilk müdahale çok önemli. Her kuruluşun görev alanı ayrı. Herkesin kendine göre hazırlığı var. Gemi kurtarma işi başka, belediyeler işin içinde. Tahliye işi ise başkasının sorumluluğunda. Sonuçta herkes elinden geleni yapıyor ama aynı anda olmadığı için sıkıntı doğuyor. Önümüzdeki ilk bakanlar kurulu toplantısına bu konuyu götüreceğim."
       Peki ne olacak? Tazminat alabilecek miyiz?
       "İlk andan itibaren ARAR gemisi devrede. Kirlilik tespitleri yapıyor. Kuşlara, doğaya verdiği zararı araştırıyor. Vereceği rapor alacağımız tazminat için önemli."
       Peki ilk veriler nasıl?
       "Maalesef, denizin dibine çöken kirlilik yoğun. Fuel - oilin çökmesiyle dipteki ekolojik dengenin bozulma olasılığı yüksek..."


Yazara E-Posta: tbengin@milliyet.com.tr