Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Soma’da 301 kişinin yaşamını yitirdiği maden faciasını sorgulamak amacıyla kurulan TBMM Araştırma Komisyonu’ndan beklenti neydi? Yasalardaki boşluklar, yanlışlar ya da uygulamada ihmali olanları tüm çıplaklığıyla ortaya koyması ve bir daha böyle acıların yaşanmaması için yapılacaklar konusunda parlamentoya yol haritası önermesi. Tabi bunu da ittifakla yani üyeleri hangi partiden olursa olursa olsun oybirliğiyle saptayarak, kamuoyuna açıklaması.Ama ne oldu? Madencilerin mezarları başında “İlk görevimiz kazanın nedenini ortaya çıkarmak” sözü veren komisyon üyeleri, aylarca çalıştı, ocaklara, indi, kamu olanaklarından yararlandı, harcırah aldı, hatta ABD ve Avustralya’daki madenleri incelemeyi(!) dahi düşündü ancak, hazırlanan rapor vatandaşın ‘facianın sorumluları kim’ beklentisine yanıt vermediği gibi, sorunun çözümüne yönelik bir çok konuda ortak görüşe varılamadığını da ortaya koydu. Ve 4 Aralık Madenciler Günü’nde raporun biriket benzetmesi (kalınlığı itibariyla) yapılan ana bölümü açıklandıktan hemen sonra “Muhalefet şerhi beklenmeden açıklanmış olması iç tüzük ve anayasa açısından usulen hatalıdır” tartışması başladı.
Şimdi gözler yine kalınlığı itibariyla tuğla gibi denilen ve bugün komisyon başkanlığına verilmesi beklenen muhalefet şerhinde. Çünkü herkes içeriğini merak ediyor. Bu konudaki soruya “Söyleyip de kabul ettiremediğimiz her şey” diye yanıt veren CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel “İktidarla, sermaye ilişkisini sorgulamayan bir rapor sonuç alamaz. Yaşadığımız faciaların ya da Yırca gibi olayların ana ekseni budur” diyor. Açıklanan raporu “dağ fare doğurdu” diye yorumlayan CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz de şöyle düşünüyor:
“Komisyonun raporu daha çok üniversite tezi görüntüsünde. Madencilik ruhsatlarını kimin verdiği taşeron sistemi ya da neden denetlenmediği gibi sorunun şah damarları flu. Yani bu haliyle hayal kırıklığı ve boşa zaman kaybetme.”
Peki bu durumda ne olacak, daha sorunları tesbit aşamasında birbirleriyle anlaşamayan, görüş birliğine varamayan “milletin vekilleri” nasıl çözüm üretecekler?.. Ya da mümkün mü? Çok zor, hele de aynı konuyla ilgili 2010 yılında kurulan TBMM Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı raporda, işçi güvenliğiyle ilgili önemli tespitlerde bulunulduğu ancak yeterince dikkate alınmadığı gerçeği ortadayken...

Haberin Devamı

Pınar Selek davası ‘tenis topu’na döndü

Haberin Devamı

Sosyolog Pınar Selek’in Mısır Çarşısı patlamasıyla ilgili yargılandığı dava 16. yılını doldurdu. Daha doğrusu dava Yargıtay ile yerel mahkeme arasında tam bir “tenis topu”na dönüştü... Üç kez beraat kararı, ağırlaştırılmış müebbet hapis isteyen savcının itirazları ve sürekli yinelenen savunmalar. Tabi bu arada da yasa değişikliği nedeniyle yenilenen mahkeme ve heyetler... 5 Aralık Cuma günü yapılan duruşmada alınan karar uyarınca, 19 Aralık’ta avukatlar yine savcının ağırlaştırılmış müebbet hapis istemine karşı bir kez daha savunma yapacaklar. Ama sonrası yine Yargıtay...
Türkiye’de hukuk alanında en uzun uzun süreli görev yapmış birisi olarak böyle bir örnek yaşamadığını söyleyen İstanbul Barosu’nun eski başkanlarından Turgut Kazan, “Beraatle, müebbet arasında gidip gelmek korkunç bir şey” diyor. Çok kapsamlı bir savunmayla yeni heyeti ikna etmeye çalışacaklarını belirten Selek’in avukatı Bahri Belen ise şöyle konuşuyor:
“Pınar’ın mahkum olmasını isteyen bir derin güç var ve bunlar ısrar ediyorlar. Ayın 19’unda mahkeme karar verecek. Aleyhimize bir karar çıkarsa temyiz edeceğiz, lehimize çıkarsa da savcı eder. Yani önümüzde yine bir Yargıtay süreci var. Ve bu daha ne kadar sürer bilemiyorum....”

Haberin Devamı

Kırmızı hat

* Deprem tehdidi nedeniyle İstanbul Beşiktaş’taki binamızı yenilemek istedik. Kat malikleriyle anlaşıp kentsel dönüşüme başvurduk. Eskilik,kullanılan malzemenin kalitesi nedeniyle binanın depreme dayanaksız olduğu ve yıkılıp yeniden yapılması yönünde rapor verildi. Yasa gereği belediye bir ay içinde söz konusu binayı yıkmalı ya da yıkacak kişilere izin vermeli. Ancak Beşiktaş Belediyesi yetkilileri “Biz bu talepleri imzalarsak başkan bizi kovar” diye oyalıyor. Eşref Aydın