Kullanım yaşı 10’lara düşmesine ve artan ölümlere rağmen “Meclis bonzaiden korkmuyor” demiştik. (26/6/2014) Çünkü; konu defalarca Meclis’e taşınmış ancak, verilen soru ve araştırma önergeleri ya yanıtsız kalmış ya da geçiştirilmişti. Maalesef haklı çıktık. Geçen hafta HDP grubunun uyuşturucuya karşı ivedilikle “Meclis Araştırma Komisyonu” kurulsun önerisi de AKP’li vekillerin oylarıyla reddedildi. Gerekçe:
Torba Yasa’nın öncelikli gündem olması... Hani şu madenciler ve taşeron işçiler için 60 madde olarak hazırlanıp sonrasında alakasız eklemelerle 150 maddeyi geçen torba var ya işte o... İyi de teknik olarak meclis ikisini de yürütemez miydi? Önerge sahibi HDP’nin Grup Başkanvekili İdris Baluken, “Elbette” diyerek devam ediyor:
“Komisyon programını genel kurul çalışmalarından bağımsız olarak ortaya koyacaktı. Çok önemli bir toplumsal sorun açısından da Meclis’in insiyatif aldığı ve irade ortaya koyduğu mesajı verilecekti. Bu kadar vahim bir tablo varken bunun reddedilmesi tam bir akıl tutulmasıdır.”
Öteleme düşündürücü
Uyuşturucu tehdidinin Meclis tarafından pek önemsenmediği açık. O nedenle de tehlikeyi ısrarla vurgulamakta yarar var... Sentetik cannabinoid ismi altındaki birçok zehirli maddeden oluşan bonzai’nin şu anda bilinen 40 çeşit türevi bulunuyor. Ancak bu sayı kimyasal bağlarda yapılan oynamalarla sürekli değişiyor. Kan ve idrar örneklerinden kullanıldığı tespit edilen bonzai türevlerinin bizde tanınırlık sayısı ise dört ya da altı. Yani onda bir... İngiltere’deki bir merkezle yapılan işbirliğiyle kısa süre sonra tüm türevler üzerine analiz yapabileceklerini belirten Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mete Gülmen şöyle diyor:
“Şu anda yapılan testlerde var denilirse vardır. Ama yok denilirse bu yok anlamına gelmez. Çünkü makinalar tüm türevlere tanımlı değil. Ayrıca saç, tırnak, özel bölge kıl testleri daha gerçekçi.”
Bonzai’nin yanı sıra Rusya’da yoğunlaşan krokodil adlı sentetik morfin kullanımının da Avrupa ve ABD’de yayıldığına dikkat çeken Gülmen’in Ankara’ya dönük mesajları da var:
“Henüz bizde yok ama olmayacak anlamına gelmemeli. Çünkü sentetik uyuşturucu konusunda bilinen buzdağının görünen kısmı. Ve biz sadece başvuranı biliyoruz. Oysa ABD’de okullarda taramalar yapılıyor. Devletin bu konuyu önemsemesi ve kararlı olması şart.”
‘Torbayı yanına mı verecekler?’
Seçmen kütükleri kesinleşti, sandık günü yaklaşıyor. Bitmeyen aday tartışmalarına şimdi de sandıkta hile ve oy kaçırma endişeleri eklendi. Tartışmanın büyüğü de yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın oylarıyla ilgili... Ya oy kullanımındaki randevu sistemi aksarsa ya da sayılmak üzere Türkiye’ye gönderilen oylara müdahale olursa?.. Bu nedenle partili gözetmenlerin konsolosluklarda yatması ve sandıkla, torbayla birlikte Türkiye’ye uçması bile gündemde. Peki bu önlemler kuşkuları gidermeye yetecek mi? Temiz Seçim Platformu sözcüsü Yaşar Okuyan’a göre; hayır. Özellikle randevu sisteminde sıkıntı yaşanacağını savunan Okuyan,” CHP ve MHP oyların güvenliği için sandıkla birlikte Türkiye’ye uçacağını söylüyor. İyi güzel de torbayı yanına mı verecekler. Sen yukarıda çayını, viskini yudumlarken kargo bölümünü kim denetleyecek?” diye soruyor.
Yurt içinde de kontrol edilmemesi nedeniyle, seçmen listelerinin tanziminde sonucu etkileyecek kaydırmalar olabileceğine dikkat çeken Okuyan, bu konuda vatandaşlar kadar CHP’yi de eleştiriyor:
“Seçmen listelerinin tanzim ve takibinin YSK’dan alınarak, İçişleri Bakanlığı’na verilmesi Anayasa’ya aykırıydı. CHP bu durumu Anayasa Mahkemesi’ne götürdü ama kaç yıl geçti hâlâ karar yok. Oysa mahkemenin önüne gidilse, kamuoyu baskısı yaratılsa çoktan çıkardı.”
