Tunca Bengin

Tunca Bengin

tunca.bengin@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

ABD Fethullah Gülen’i iade eder mi, edecek mi derken, Alman Dış İstihbarat Örgütü (BND) Başkanı Bruno Kahl’ın “Darbe girişiminin FETÖ tarafından yapıldığına ikna olmadıklarına” yönelik çıkışı Türkiye ile Almanya arasındaki tansiyonu artırdı. Bir başka tansiyon yüksekliği de Kerkük’teki kamu binalarına Kürdistan bayrağı çekilmesi nedeniyle Barzani’yle yaşandı. Yani batı ve doğu yakasındaki krizler son birkaç gündür yeni bir boyuta evrildi. Aslında buna Türkiye’ye yönelik kurgulanan oyun ya da filme eklenen parçalar da denilebilir. Çünkü farklı aktörlere rağmen her ikisinin de daha öncekiler gibi bir bütünü tamamlamaya dönük hamleler olduğu çok net. Dolayısıyla da akla gelen sorular şunlar:
Alman istihbarat başkanı böyle bir çıkışı neden, nasıl yaptı? Bu çıkış zaten tartışılan Türkiye-Almanya ilişkileri için kopma noktası mı? Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) lideri Mesud Barzani’nin atadığı Kerkük Valisi’nin kamu binalarına Kürdistan bayrağı çekme kararı ne anlama geliyor? Barzani Türkiye’ye dost mu, değilse ilişki nasıl yürüyor? Barzani hayalindeki bağımsız Kürdistan’ı gerçekleştirebilir mi?
Dün bu soruları MİT eski Müsteşar Yardımcısı Cevat Öneş’e yönelttim. Öncelikle BND Başkanı’nın çıkışına değinen Öneş, bunun teknik değil siyasi bir açıklama olduğunu belirterek şunları söyledi:
“BND Başkanı’nın çıkışı, Fethullah Gülen Örgütü hakkındaki açıklamaları normal bir değerlendirme değil. Bunu teknik olarak istihbarat başkanının açıklaması olarak kabul edemeyiz. Türkiye-Almanya ilişkilerini hatta onu da aşan Türkiye-AB ilişkilerini de kapsayan bir boyutu var. Bu kendiliğinden Alman dış istihbarat başkanının yaptığı bir açıklama değil. Bunu Şansölye Merkel’in talimatıyla yapılmış, Türkiye’ye yönelik bir psikolojik hamle şeklinde anlamak mümkün. Çünkü Nazi suçlaması gerek Alman siyaseti, gerekse Alman kamuoyu için çok ciddi bir eleştiriydi. Almanya’nın bunun altında hiçbir zaman kalmayacağını da gözlemciler zaten önceden söylemişlerdi. Nazi suçlamalarına karşı FETÖ konusunda Türkiye’nin arzu etmediği bir değerlendirmeyle cevap verilmiş oldu.”
Öneş’in “Servis Başkanı böyle bir şey için kendini kullandırır mı?” sorusuna verdiği yanıt da şuydu:
“Almanya tarihinde görülmemiş bir olay. İlk defa Almanya gibi demokratik bir ülkede bir istihbarat servisi başkanı siyasi bir değerlendirmenin içine giriyor. Yani mesele artık bir istihbarat başkanının zor durumda kalıp kalmamasını aşan boyutta. Türkiye-Almanya ilişkileri ve siyasetin içine karışan karşılıklı psikolojik durumun ortaya çıkardığı bir tırmanma.”
Peki, bu Türkiye-Almanya ilişkilerini kopma noktasına getirir mi?
“Ekonomik, siyasi, askeri, toplumlararası ilişkiler açısından Almanya’yla ilişkilerimiz kopmaz. Ancak bugünkü konjonktürde ciddi bir sarsılma var. O bakımdan hassas olmak gerekir. Meselenin iç politika malzemesi yapılmaması lazım. Çünkü Almanya-Türkiye ilişkileri gerçekten çok önemli ve güncel konjonktürel gerilemelere rağmen daima stratejik hedefleri olan boyutta.”
Barzani’nin hedefi
Öneş’in Kerkük’teki Kürdistan bayrakları ve Ortadoğu’daki gelişmelere dönük değerlendirmeleri de şöyleydi:
“Barzani-Türkiye ilişkileri mutlaka önemli ve gelişerek devam ediyor ancak Barzani’nin hedefleri, kurmak istediği bağımsız Kürt devleti meselesi ABD, Rusya ve AB ülkelerinin de Ortadoğu politikaları içerisinde yer alıyor. O bakımdan meseleye Irak Kürtlerinin, Suriye Kürtlerinin, İran Kürtlerinin alacağı yer ve muhtemel gelişmeler açısından bakmak gerekir. Biz Suriye Kürtleri derken sadece PYD meselesi olarak bakıyoruz. Halbuki evet Barzani’yle PYD ve PKK bağlantısı arasında bir çelişki, çatışma var ancak küresel güçlerin, AB ülkelerinin buna bir bütünlük içinde baktıklarını da görmek gerekir. Yani Barzani ile diğerleri arasında siyasi çatışma, iktidar mücadelesi var ama hedefte bütünlük arz eden bir Kürdistan meselesi de her zaman gündemde duruyor. Barzani de zaten bunu saklamıyor ve hedefte bağımsız bir Kürdistan için mücadele ettiğini ifade ediyor.”
Barzani bağımsızlığını ilan edebilir o zaman?
“Bu kolay değil. Barzani her zaman bağımsızlığını ifade eder, referandumlar yapmak ister ama adımını atamaz. Çünkü şu andaki bölgesel ve küresel konjonktür buna müsaade etmiyor.”
Kerkük’e kolaylıkla bayrak astı ama?
“Maalesef Irak, Suriye’de devlet olarak bir otoritenin bulunmayışı, küresel manipülasyonlar sorunu sürekli kaşıyor ve böylesi adımlara fırsat yaratıyor. O bakımdan Türkiye her zaman için bu gelişmeler karşısında dikkatli olmak durumunda ama önce kendi Kürt sorununu çözerek...”