Cezaevleri şimdilik sakin. Şimdilik diyoruz çünkü; için için kaynıyor. Tutuklu ve mahkumun kulağı Ankara'da. Adli suçlular Cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından affın gündeme gelmesini, siyasiler ise oda sistemli cezaevlerinin devreye girmesini bekliyor.
Baba'lar ise reklam arası verdi. Özetle; cezaevleri
S.O.S veriyor.
Çankırı E Tipi Cezaevi'nde 5 yıldır tutuklu olan
Mürsel Kaya şöyle diyor:
"Bizler hücreler (odayı kasdediyor) dayatıldığında ki; bu kaçınılmaz görünmektedir (Bu ay içinde ilk beşi devreye girecek). Direnmekten başka çaremiz yoktur. Savaşıp kazanacağız..."
Anlamı keyfimizi bozmayın. Cezaevleri yol geçen hanı olarak kalsın. Sorumlusu kim?...
Eco'ya açık mektup
Başbakan Bülent Ecevit'in işi zor. Bir yanda Cumhurbaşkanlığı seçimi, enflasyon, dış politika öte yanda vatandaşın günlük sorunları. Bakanlardan umduğunu bulamayan, Eco'ya başvuruyor.
Binlerce kilometre uzaktan, Avustralya'dan yazan
Gulalem Arslan da bunlardan birisi. Aslında yazdıkları dert değil, daha iyi bir
Türkiye dilekleri. Bir aydır Çevre, Turizm, Enerji bakanlarına mesaj gönderdiğini belirten Hacettepe Üniversitesi Gıda Mühendisliği mezunu okurumuz şöyle diyor:
"12 yıldır Avustralya'da yaşıyorum. Türkiye'nin devlet okullarında okudum ama ülkeme hiç katkım olmuyor. Yazıyı yazmaktaki amacım çevre ve Türkiye doğasını korumak. Elin insanı bizim doğamız kirlenmiş umurunda değil. Onların herşeyi para...
Anzac gününde Türkiye'ye giden Avustralya Başbakanı konuşmasında Türkler ve Türkiye için hiçbir söz söyleme gereğini bile duymadı (Burada Türkiye adı hiç geçmez sadece Gelibolu bilinir) ya da tenezzül bile etmedi. Ama
Bergama ya da
Akkuyu ile ilgili söz almaya çalıştı..."
'İzin vermeyin'
Ecevit'ten doğayı düşünmeyen belediye başkanlarını, bakanları cezalandırmasını isteyen okurumuz, şöyle devam ediyor:
"Avustralya'da nükleer santral yok. Sadece araştırma merkezi var. Nedeni nüfus değil zararları. Tüm ülkeler nükleer santralları kaldırırken, bizim ülkemizi çöplük yapmak istiyorlar. Hele hele deprem bölgesi olan ülkemizde. Lütfen izin vermeyin. Bakın suyumuz bol, insanları tasarrufa çağıralım ama santrala izin vermeyelim. Karadeniz'deki insanların kanserden öldüğünü unutmayalım."
Çevreci kuruluşlara da sitem eden Arslan, 'Okullarda doğayı temiz tutmak için hiçbir eğitim verilmiyor. İnsanlar paparazzi ve televole seyrederek morfinleniyor. Sosyal içerikli kitaplar okunmuyor' diyor. Her şeye rağmen, hükümetin uyumlu çalışmasından büyük mutluluk duyduklarını belirten okurumuz, mektubunu şöyle noktalıyor:
"Doğal afetlere karşı yapılacak bir şey yok. Güzel ülkemizi hiç değilse teknolojik afetlerden koruyun."
Kızılay'a bağışlayın
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in sine - i millete 50 kitapla dönüş yazımız ses getirdi. Okurlarımız 'Devlet Belgeseli'ne tamam da gelirleri ne olacak' diye soruyor.
Mehmet Melih Oskay şöyle diyor:
"Bütün gayretler ve olanaklar sayın Demirel Çankaya'da ve fiilen Cumhurbaşkanı iken yani devlet olanakları kullanıldığına göre kitap gelirlerinin bir hayır kurumuna örneğin
Kızılay'a bağışlanması uygun olur. Belki de öyledir..."
Baba'nın dikkatine...
THY'na sitem...
İstanbul -Kurtköy Havalimanı'nın şimdiden devre dışı kalma iddiaları en çok Pendik Belediye Başkanı
Erol Kaya'yı üzdü... 'Havalimanı ölü doğmasın' diyen başkan, şöyle konuşuyor:
"Belediye olarak elimizden geleni yaptık. Merkezi idarenin desteğiyle fuar alanı, otel gibi yatırımların entegresiyle havalimanı
Anadolu ile
Avrupa yakası arasındaki dengesizliği ortadan kaldırabilir."
Yazara E-Posta: tbengin@milliyet.com.tr
